kapat

27.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Alternatifler...

Türkiye'nin çevresindeki şartların yeniden değişeceğini görebiliyoruz.. Ortadoğu'da da, Kafkaslar'da da görülecek bu değişim.

Hatta Balkanlar.. NATO, oraya daha fazla Türk askerinin gönderilmesini istiyor.. Niye gönderelim?

Oradaki Türklerin nasıl yıllardır baskı altında yaşadıklarını ve hâlâ da aynı baskılarla karşı karşıya olduklarını bildiğimizden, oradaki askerlerimizin tümünü çeksek, kim ne diyecek?

NATO'nun bölgeye gönderdiği diğer ülkelerin askerleri bostan korkuluğu mu? Niye Türk azınlığın haklarını korumuyorlar?

Türk askeri çekilirse, o boşluğu nasıl dolduracak NATO? Bunu gerçekten merak ediyoruz..

Şimde dönelim diğer iki bölgeye..

Rusya'da Putin tek tabanca.. Aylardır vekilliğini yürüttüğü Devlet Başkanı koltuğuna, esas sahibi olarak oturduktan sonra, Kafkaslar politikasında yeni girişimlere başlayabilir..

Bu girişimler açık olacağı gibi, kapalı, yani istihbarat dili ile örtülü girişimler de olabilir.. Onun için Türkiye çok dikkatli olmalı..

Kafkaslar'daki gelişmelerin domino etkisi ile birbiri ardına diğer ülkeleri de etkilememesi için elinden gelen her şeyi yapmak zorunda Ankara..

Ortadoğu'da da olası bir İsrail-Suriye-Lübnan barışı bölgede her şeyi değiştirecek..

Çünkü, savaş tehlikesinin tamamen ortadan kalkması, "Su sorununu" hızla getirip gündemin tepesine oturtacak..

O zaman ne olacak? Ne yapacağız? Bazı yeni eğilimler var uluslararası platformlarda..

Henüz güç kazanmamasına rağmen, bir görüşü savunanlar "Su, dünyanın ortak varlığıdır. Bu nedenle hiçbir ülkenin malı olarak sayılamazlar" diyorlar.. Sayıları da az değil..

İşte bütün bu nedenlerle Türkiye, hem Kafkaslar, hem Ortadoğu ve hatta Balkanlar için bile, alternatifler senaryolar hazırlayıp, hangi durumda ne yapması gerektiğini şimdiden bilmeli diye düşünüyoruz..

Seçim yaklaştı
Kıbrıs'ta seçim tarihi hızla yaklaşıyor.. Kamuoyu yoklamalarına göre, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş önde..

Zaten bizde bir söz vardır; "Aklın yolu birdir" deriz.. Eğer bu laf gerçekleşirse ki, öyle olmasını ümit ediyoruz, Denktaş yeniden seçilecek..

Biz, Kıbrıs sorununu ancak Rauf Denktaş'ın çözebileceğine ve sadece onun Kıbrıs Türklerinin önünü açabilecek çap ve cesarette bir politikacı olduğunu düşünüyoruz..

Zaman zaman barış sürecinin işleyişi konusunda ayrı düşünceler içinde olduk. Şimdi de örneğin biz "Sayın Başkan Denktaş yüz yüze görüşmeleri başlat. Çağır şu Rum'u ve oturt karşına" görüşündeyiz. Rauf Denktaş ise, henüz bunun "zamanının gelmediği" görüşünde.. Bizim Dışişleri de Rauf Bey gibi düşünüyor.. Belki ilerde başka konularda da ayrı düşünceler taşıyacağız.. Bu gayet doğaldır..

Ama bu, bizim, Rauf Denktaş'a seçimlerde desteğimizi engellemeyecektir.. Bizim sandığa gidip oy atma hakkımız yok.. Ama bütün gücümüzle Kıbrıslı Türklerin doğruları yapmasını savunacağız..

Kıbrıslı Türklerin de ellerine vicdanlarına koyarken, akıllarını ön plana çıkartarak Rauf Denktaş'ı destekleyeceklerine inanıyoruz..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır