kapat

27.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Hafakanlar boğmasın diye...

İnsanı bazan hafakanlar boğar; boğar kardeşim boğar.

Deniz kıyısında bir gazino... Güneş batmak üzere... Bir masaya gelip oturmuşsun. Karşıda yelkenliler, kürek çekenler...

Henüz müşteriler sökün etmemiş. Garsonlar beyaz ceketleriyle sağda solda pinekliyorlar. Bir tanesi radyoyu açmış. Radyoda hamasi bir edebiyat:

- Şehitler, gaziler, süngüler, kılıçlar, Lala Şahin Paşa, Hacı İl Bey...

O sırada gönlün hiç de böyle şeyler dinlemeyi çekmiyor.

- Kapat şunu, diyemezsin.

Ters manaya alırlar; vatan haini falan zannederler.

Ve insanı hafakanlar boğar; boğar kardeşim boğar.

Yanında yeni tanıştığın cici bir kadın. Yolda aile dostlarından bir hanımla karşılaşmışsın. Selam verip geçmeye çalışırken, üzerinize doğru gelir hanım; gözlerinde şeytani bir gülüşle imalı imalı sorar:

- Çoluk çocuk nasıllar? Dün sizin küçüğü gördüm, maşallah pek büyümüş. Bir gün hep beraber gelsenize, bekleriz.

Lafı kısa kesmek için:

- İnşallah dersin, eksik olmayın dersin, teşekkür ederiz, dersin.

Hanım konuşmayı bitirmez:

- Ah sizi gidi sizi; yaramazlıklar devam ediyor mu; vallahi benim kocam olsanız bir gün tahammül etmem.

Öteki hanım hafif yan dönmüş, sözde dinlemiyor görünür ama suratı da asılır.

Bütün hava bozulmuştur.

Aile dostu:

- Selam söylemeyi unutmayın, ben de zaten ilk fırsatta uğrayacağım, diye şüpheli cımbızlamalara kaydıkça, içinden:

- Elinin körü, dersin.

Ve insanı hafakanlar boğar; boğar kardeşim boğar.

Sıkışmışsın, bir helaya kendini zor atmışsın. Ne kapıda sürgü, ne muslukta su... Bir yandan kapıyı tutmaya, bir yandan kağıt bulmaya uğraşırken, her ayak sesine de:

- Öhü öhö, diye sinyal vereceksin.

Sonra dışarı çıkınca da kapıda bekleyenin bakışlarından kurtulmak için ıslık çalar gibi yapacak, başka taraflara bakacaksın.

İnsanı hafakanlar boğmaz da ne yapar; boğar kardeşim boğar.

Biri sokulur, yanına bir methiye bir methiye... - Beni anlamış, beni beğenmiş, diye sevinir gibi olursun.

Arkasından:

- Gördünüz mü İzmir'deki çöpçüleri, der. Artık çöpçüler bile azıtmaya başladı. Neymiş, demokrasiymiş. Alacaksın eline sopayı, vereceksin köteği... Anlasınlar bakalım o zaman azıtmayı... İki paralık çöpçülerin oyuncağı oluyoruz.

- Yahu ben çöpçülerden yanayım, demene kalmaz ilave eder:

- Vallahi doğru yazıyorsunuz.

Hafakanlar adamakıllı boğar insanı işte; boğar kardeşim boğar.

Bir caniye, bir casusa, yahut bir bozguncuya verilen cezayı incelemeye kalkarsın. Suçla ceza arasında bulunması gereken dengeyi araştırırsın. Her türlü hukuk anlayışından mahrum, hantal bir sabit fikir ile:

- Asmalı, diye tuttururlar...

- Ama hukuk...

- Asmalı.

- Fakat hukuk...

- Asmalı.

Daha ısrar edersen, caniden, casusdan, bozguncudan yanaymışın gibi kinli bir kuşkuyla bakarlar suratına...

Ve insanı hafakanlar boğar, boğar kardeşim boğar..

Hafakanlara boğulmadan yaşamak istiyorsan, sen hafakanları boğacaksın. Gazinodan aşka, heladan hukuka kadar her şeyde gönlünü ferah tutacak, kim ne derse desin fazla aldırmayacaksın.

Not 38 yıl önce yazılmış bir yazı... "Milliyet" koleksiyonundan...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır