kapat

27.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Bir milyon yatırımcı
Takasbank Genel Müdürü Emin Çatana borsadaki yatırımcı sayısının 1 milyona ulaştığını açıkladı. Yatırımcıların tek tek sicili tutuluyor

* Yılsonu-yılbaşı çıkışıyla yatırımcı sayısında hızlı bir artış oldu. 450 bin civarında olan sayı kaça yükseldi?

Şimdi 1 milyon 200 bin. Artık biz açılan hesap sayısına bakıyoruz, bakiyeli hesap sayısı da 1 milyona yaklaştı.

* Nedir bakiyeli hesap sayısı?

Açılan hesap tüm hesapları gösteriyor. Bakiyeli hesap, içinde o ay itibariyle menkul kıymet bulunan hesapları ifade ediyor. Bir de, bir kavram daha var, müşteri sayısı. Bunların her ikiside müşteri sayısı değil, bir müşterinin birden fazla aracı kuruluşta veya aynı aracı kuruluşta birden fazla hesabı bulunabileceğinden bunlar gerçek müşteri sayısını ifade etmiyor. Müşteri sayısı, bizim sicil numarası verdiğimiz sayıdır.

* Nedir bu sayı?

630 bine ulaştık. 300 bin potansiyelin daha bilgisi gelmemiş durumda. Yani 900 bin - 1 milyona yakın bir yatırımcı kitlesi bulunuyor.

* Piyasanın içinde bulunduğunuz dönemde, 90'lı yıllarda yatırımcı sayısı yine 1 milyonu geçmişti sanırım.

Evet, bu bir tevatür. Bu iyimser yönde düşünme tahminiydi. Aslında bizim Türk Sermaye Piyasası, dünyada tersine gelişen nadir sermaye piyasalarından. Önce birincil piyasası oluştu, ardından ikincil piyasa gelişiyor. Halbuki ikincil piyasası olmayanın birincil piyasası zor olur. Likiditesi olmayan bir mali aracı yatırımcı almak istemez. Halka açılmalar borsa ortada yokken 1960'lı yılların ikinci yarısından itibaren başlamış. Bu gelişimin olması da insanlara çok iyimser tahminler yaptırmaya neden olmuş. Açıkçası 5 milyon yatırımcı da denildi ama o rakamları doğruluyacak hiçbir veri yok. Eğer bu ülkede 5 milyon yatırımcı varsa, bunların etkisi borsa açılır açılmaz anormal biçimde görülmesi gerekir, halbuki böyle birşey olmadı.

SERVİSİ PİYASAYA VERİRİZ
* Borsada işlemler elektronik ortamda yapılmaya başladıktan sonra piyasa üzerinde büyük oyuncuların hakimiyeti arttı. Hatta işlem hacminin ciddi bir bölümünü yapmaya ve fiyatlar üzerinde etkili olmaya başladılar. Büyük oyuncuların bu etkisinin takastaki netleştirme ve virmanlama olanaklarından kaynaklandığı görüşü var. Bu anlamda kendinizi büyük oyunculara servis verir gibi hissediyor musunuz? Sizin yorumunuz nedir?

Biz servisi verirken kime verdiğimize bakmıyoruz. Bu piyasaya verilmiş bir servis, burada çok enteresan bir nokta var. Meseleyi şöyle ortaya koyalım: Büyük yada küçük yatırımcıların gün içerisinde aldıkları pozisyonların, aynı aracı kurumla yaparlarsa netleştirmeden dolayı gün sonundaki kapanışları sıfır olur. Burada şikayetlere yol açan, müşterinin işlemi aynı aracı kuruluşla yapmayıp sadece alış kısımını bir kuruluşla, satış kısımını başka bir aracı kuruluşla yapmasıdır. Bu durumda netleştirme müşteri bazında olamıyor. Ayrı aracı kurumla işlem yapmaktan dolayı bu işlemin müşteriye bir maliyeti var. Çünkü her iki tarafı da kıymet ve para olarak finanse etmek zorunda. Bu işlemde en azında bir taraftaki yükümlülüğünü yerine getirmek mecburiyetinde ki alacağı serbest kalsın ve virmanlayarak öbür taraftaki borcunu kapatsın. Halbuki bu işlemi aynı aracı kurumda yapsa, böyle bir fonlama maliyetine girmeyecek. Demek ki böyle birşeye gerek görüyor, gerek duyuyorlar, kendilerini gizleme ihtiyacı hissediyorlar. Bunun manipülatif bir etki yaratıyor olup olması bizim işimiz değil. Böyle bir durum olması halinde bu işi izlemekle görevli borsa ve SPK var.

* Manipülasyonları önlemek amacıyla günlük virmanlama durdurulabilir mi?

Durdurulabilir tabii. Ama bunu durdurmak doğru mu? Buna bakmak lazım. Eğer ortada bir manipülasyon amacı varsa, bu tamamen bu konunu dışında, o manipülasyonun amacını bulabilmek böyle durumlarda daha da kolay.

TAKAS SÜRESİNİN KISALMASI
* Peki takas süresinin önce 1 güne daha sonra da aynı güne sıfıra indirilmesi İMKB başkanı tarafından dile getirildi, sizce piyasayı nasıl etkiler?

Bu yabancı işlemlerin takaslarında doğan sıkıntıları aşmak amacıyla dile getirildi. Bunun cevabı aslında T+1 ya da T+0 çekeceğiz diye önümüzde bir deadline yok. T+1 geçirmenin yani en aza indirmenin sisteme önemli kazanımları var, o kazanım da şudur, vazgeçme maliyetini artırır. İşlemden vazgeçmenin caymanın etkilerini ortadan kaldırır. Neden? Siz takas süresini ne kadar uzun tutarsanız, işlemi yapan bir yatırımcı, aracı kuruluş, spekülatör o işlemin takas süresine kadar aldığı fiyatlar düştüyse işlemden vazgeçme ihtimali vardır. Çünkü sistemin piyasada nasıl çalıştığını biliyoruz, telefon talimatlarıyla ve bu emri vermedim denebiliyor. Siz ne kadar kısaltırsanız işlemden vazgeçme ihtimalini azaltırsınız.

Takas süresinin kısılması yabancıları caydırabilir

* Takas süresinin kısalması piyasanın lehine ise o zaman bu konuda adım atmanın önünde engel olmaması lazım?

Var, bunun sisteme getirdiği maliyetle götürüceklerine bakmak lazım. Şimdi takas süresini kısaltmak doğrudur. Nereye kadar kısaltmak mümkündür, bir de mümkün müdür? Yabancı yatırımcıların Türk borsasında pozisyon almalarını güçleştiren bir durum olabilir bu. Çünkü geçmişte biz T+1'den T+2'ye geldik. Bunun sebebi yabancı yatırımcılarındünya bazındaki dolaşımından zaman ve saat farklarından yararlanmaktı. Kafi gelmediği için biz T+2'ye geçtik. Ama dünyada da tabii hem elektronik borsacılık hem de elektronik bankacılık gelişiyor, elektronik saklamacılık gelişiyor. Bu da T+1'e belli bir süre sonra gelinebilecek durumu gösteriyor.

Abdurrahman YILDIRIM


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır