CİNE-5'in dosyası yine kabardı...

Bu işe ben de şaşırdım. Çünkü gelen şikayetlerin hemen hemen hepsi farklı farklı... Nasıl iştir bir türlü anlayamıyorum. Biz Cine-5 el değiştirdi, artık adam olur diyorduk ama sanırım sahipler değişmekle fazla bir fark meydana gelmiyor. Yöneticilerinin de bir kulağını çekmek lazım. Şikayetlerin hangi birinden bahsedeyim. Süresi bitmeden daha önce verdikleri kredi kart numaralarından habersiz para çekmek mi dersiniz, yoksa Cine-5 aboneliğinin otomatik olarak uzatılmış olması mı...

Çeşit çeşit, farklı farklı soygunlar oluyor. Bu işin önüne kim geçecek bilemiyorum. Diyeceksiniz ki, "Nasılsa ülkede en önemli problem 5+5... Bütün gözler ona çevrilmiş, kim takar senin yazdığın vatandaş şikayetlerini..." Ama unutmayalım ateş düştüğü yeri yakar.... Bir gün o umursamayanların eteğine de bir kürek dolusu ateş düşer ve o zaman başlarlar "Of anam yandım!.." diye ağlamaya... İşte onların da başvuracağı yer yine ben olacağım.

Uzun lafın kısası, Cine-5'in yeni yönetimi veya eskiden kalanlar, kim olursanız olun önümde bir dosya dolusu vatandaş şikayeti var. Daha önce de bu konulardan size bahsetmiştim, şimdi tekrar uyarıyorum; vatandaşın ve özellikle size itimat etmiş olan abonelerinizin şikayetlerini kulak ardı etmeyip, halledin. Eğer bir adamınızı yollarsanız, size bana gelmiş şikayetleri veririm. Benden uyarması...

Muhtar Ahmet, sana bir ihtar...
Üsküdar-Feneryolu Mahallesi muhtarı Ahmet, kendine gel!... Mahalledeki trafik düzenlemeleri ile ilgili, sokak köpekleri ile ilgili, yardıma muhtaç aileler ile ilgili konuları halledecek adam sen değil misin?... Hem halletmiyorsun, hem de bu konuyu sana sormak için gelenleri neredeyse dayak yemişe çeviriyorsun. Ayrıca senden belge almaya gelenlere de etmediğini bırakmıyorsun. Hatta hatta fazla sinirlendiğin zaman silahına da davranıyorsun.

Ne oluyoruz be!... Nerede yaşıyoruz?... Galiba şimdiye kadar hiç karşına dişli biri çıkmadı. Senin görevin oranın halkına hizmet etmek, dayılanmak değil, anladın mı?... Bak bir hesabını yapmışlar, bir mühür basmak 400 bin lira... Günde 2 ila 300 evrak mühürlüyorsun. Vergi ve ev kirası da yok... Halkın senden istediği bir tek hizmet, onu da layıkıyla yapmazsan, koltuğunda hiç oturma... Bak sana şimdilik bu bir ihtar... Bundan sonra da şikayetler gelirse, o zaman acınacak yanın kalmaz, bilmiş ol...

Öğretmen sigortası var mıydı?
Milli Eğitim camiasına katkıları büyük olan ve ders ücreti karşılığında çalışan fakülte mezunu gençlerimiz var. Bunlar öğretmeni bulunmayan derslere giriyor, yardımcı öğretmenlik yapıyorlar. Ama biliyormusunuz ki, devlet görevi yaptıkları halde hiçbirinin sigortası yok... Oysa en küçük bir iş yerinde bile sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır. Bu gençleri sigortasız çalıştıranlara bu ilk ihtarım olacaktır.