Ne nedir?

Sokaktaki vatandaşa soruyorlar:

- 69 nedir? 86 nedir? 101 nedir?

Kimse bir şey bilmiyor.

- 312 nedir?

Adam düşünüyor, düşünüyor.

- Kanımca diyor 300'ün üzerinde bir rakkam.

Etraftan kahkahalar.

En çok hangisi gülüyorsa bu def'a o'na uzanıyor mikrofon:

- Sen söyle bakalım, 367 neyi ifade eder?

Çok da hazır cevap:

- Bana bir şey ifade etmez.

Yine kahkahalar.

*

Televizyon kanallarındaki bu görüntüler, beni çok düşündürüyor...

Biz bu sütunlarda hergün, 69. madde, 86. madde, 101. madde falan diye ahkâm kesiyoruz ama, çarşı pazardaki gündem bambaşka... Orada domatesin fiyatı mühim.

Soruyorlar vatandaşa:

- Cumhurbaşkanı kim olsun?

- Kim ucuzluk getirecekse o olsun.

Soruyorlar vatandaşa:

- Cumhurbaşkanı ne iş yapar?

- Evlatlarımızı okutur, onlara iş bulur.

Soruyorlar:

- Cumhurbaşkanı kaç yıl görevde kalsın?

- Vallahi, kaç yıl isterse kalsın.

- Peki Demirel gitsin mi?

- Niye gitsin? Sen olsan gider misin?

Ve bunun gibi sorular ve cevaplar.

*

Bir çocuğa sordular.

Dediler ki:

- Kaç Cumhurbaşkanı geldi?

Hiç düşünmeden:

- 4 Cumhurbaşkanı.

- Say bakalım, kimler?

- Atatürk, İsmet İnönü, Özal ve Demirel.

Sonra yanındaki müdahale etti.

- Bir de Evren Paşa var.

- Başka, başka?

Cevap yok.

.....

Elbet okuyucularımızın hepsi böyle değil. Ama böyleleri de var... Ve böyleleri çoğunlukta... Birdenbire moralim bozuldu.

*

Ayrıca... yarı aydın/yarı zengin bir takım var ki, onlar bile meseleyi kavrayamamış...

Çoğu Avrupa'da Amerika'da fink atarlar ama hâlâ bize sorar dururlar:

- Cumhurbaşkanı sence kim olacak?

Hoppala... Onlara anlatamayız ki meclise bir Anayasa değişikliği verildi. Önce onu bekleyeceğiz.

Anlamazlar.

- Bırak şimdi onu, sence kim olmalı derler.

- Bence mi?.. Yahu benim oy'um yok... 543 kişi karar verecek...

- Ama Demirel iyiydi... O kalsın.

Beriki itiraz eder:

- Hâlâ mı Demirel?

Ondan sonra kapışırlar... Cumhurbaşkanlığı makamına, -kendi gönüllerince- birilerini oturturlar kaldırırlar.

- Çevik Bir'in şansı var mı?

- Hanımefendi, on kere anlattık ya... Önce 5+5'in oylamasını bekleyeceksiniz.

- Peki, Akbulut'tan bahsediyorlar, doğru mu Allah aşkına? Mesut Bey çok iyi değil mi? Ne yâni, Kamer Genç mi olacak?

- Hanımefendi, demokratik olarak hepsi mümkün... Ama müsaade buyrun. Mecliste şimdi bir konsensüs aranıyor.

.....

Bu tür sohbetler, benim için bir ömür törpüsü... Dilimde tüy bitiyor. Ama inanın ki, iyi bildiğiniz bir konuyu, hiç bilmeyen insanlarla konuşmak kadar büyük bir işkence yok dünyada.

Futbol da öyle değil mi?

Fenerbahçelilere şimdiden başarılar. Yarın, bir Avrupa takımıyla karşılaşıyorlar.