Ukrayna bizim balıkçıyı vurmakta çok haklı!

Bizim balıkçıların vurulduğu günün gecesinde oturdum yukarıdaki tabloyu çıkarttım. Marmara ve çevresindeki iller, milletvekili sayısı, bakan sayısı, sağlık müdürlüklerinde, çevre müdürlüklerinde, il tarım müdürlüklerinde çalışanların sayısını alt alta koyup toplamanın ne anlama geldiğini buraya yazacağım.

Fakat önce şunu söyleyeyim.

Ukrayna açıklarında kurşunlanarak batan Türk balıkçı gemilerinde hayatını kaybedenlere Tanrı'dan rahmet dilerim. Ölenlerin yakınlarının acısını gerçekten paylaştığımı bildiririm. Ancak Ukrayna, bizim balıkçıları vurmakta haklıdır!

Bizim balıkçılar...

Ukrayna sularına girdiler.

Kalkan avladılar, kurşunu yediler.

Sizin evinize, bahçenize, tarlanıza birileri gece vakti girmeye kalksa ve sizin malınızı, mülkünüzü, yetiştirdiğiniz ürünleri, meyveleri, hayvanları çalmaya kalksa siz ne yapardınız?

Gül mü atardınız?

***

Dürüst olalım.

Karadeniz'de büyük bir kirlilik var, bu deniz ölü noktaya geldi dayandı. Bu kirliliğin yüzde 70'ini Avrupa ülkeleri yaratıyor. Rusya'nın kirliliği Dinyaper ve Dinyaster nehirleriyle, Bulgaristan, Romanya, Polonya'nın kirliği de Tuna Nehri yoluyla Karadeniz'e akıyor. Karadeniz'de oksijen kalmadığı için her biri tava büyüklüğünde kalkanlar da artık yaşayamıyor, orkinos ve mersin balıkları da tükendi. Karadeniz'de diğer ülkeler kalkan avlamayı yasakladılar. Tutulan kalkanları markalayıp, numaralayıp, tekrar denize atıyorlar.

Bizim balıkçıları da....

Bu yüzden kurşunluyorlar...

Marmara'da da hayat kalmadı. Marmara Denizi de fabrika atıkları, evlerden, kanalizasyondan, kirlenmiş derelerden, nehirlerden gelen kurşun, çinko, bakır, krom, civa, ağır metaller, azot, yağ, petrol atıklarıyla öldü, bitti. Bu ölümü, balıkçılar da trolle, algarnayla avlanma yaparak hızlandırdılar.

Bizim balıkçılar...

Ekmeğini yedikleri denizi....

Algarnayla öldürdüler...

Marmara'da 40 yıl önce sayısı 125 olan balık çeşidi 6'ya indi. Bu yüzden bizim balıkçılar, başka ülkelerin sularında balık avlamaya mahkum duruma geldiler.

***

Marmara Denizi öldü...

Fakat onu kurtaracak bir Acil Eylem Planı yok. Yazının girişine koyduğum tablodan göreceğiniz gibi Marmara'nın çevresindeki 6 şehirden seçilip Ankara'ya Meclis'e gitmiş bir Başbakan (Ecevit), 8 bakan, 98 milletvekilinden hiç biri çıkıp, "Marmara'yı ölümden kurtaracak bir acil eylem planı" yapmayı düşünmediler.

Bu 6 şehirde...

17 milyon insan yaşıyor.

Bu 17 milyon insan da...

Meclise gönderdikleri bunca bakandan, bunca milletvekilinden, bunca başbakandan bir acil eylem planı yapmasını istemediler. Ayrıca bu 6 kentin "Marmara'nın denizinin, suyunun, toprağının, havasının sağlığından sorumlu" sağlık müdürlüklerinde toplam 15 bin 778 personel, çevre müdürlüklerinde toplam 109 personel, tarım müdürlüklerinde toplam 1436 personel çalışmakta, müdürler, müdür yardımcıları, sekreterler, makam otoları, laboratuvarlar, araştırma-inceleme gemileri bulunmakta. Fakat Marmara da ölmekte.

Dürüst olalım...

Ukraynalılar, bizim balıkçıları vurmakta haklılar...