Çok pahalı...
Demirel'i tekrar cumhurbaşkanı yapabilmek uğruna meclisin ödemeye hazırlandığı fatura ne olacak sanıyoruz?
Bize söylenen şu:
"Parti kapatma kararlarını biraz zorlaştırıyoruz. O kadar.."
Meclis Anayasa Komisyonu'ndan üçlü paket geçerken 69'uncu madde değişikliği de geçti. Demirel'i için oluşturulan paket meclisten de geçtikten sonra ne olacak?
Anayasa Mahkemesi, irticai bir partinin kapatılmasına karar vermek için, yetkili mahkemelerce verilmiş kesin hükümlerin bulunup bulunmadığına bakacak.
Yani "Parti üyeleri hakkında bir sürü mahkumiyet kararı verilmiş. Demek ki bu parti din temelindeki düşmanlığın odağı haline gelmiş" demesi gerekecek.
163'üncü madde kalktığı için ceza kanunumuzda laikliğe karşı işlenen suçlara karşı madde yok. Mahkemeler bu suçlardan kimseye ceza veremeyeceğine göre Anayasa Mahkemesi'nin de şeriatçı partileri kapatmak için ihtiyaç duyacağı mahkumiyet kararları hiç çıkamayacak. Yani?.
Yani şeriatçı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle bir partinin kapatılması zorlaşmayacak, imkânsız hale gelecek!
Sorulmayan sorular
Meclis Anayasa Komisyonu'nun bir uzmanlık komisyonu olması gerekir. Komisyonda milletvekilleri, aylıklarını 10 milyar liraya yükseltme denemeleri bile yaptı ama hiç kimse çıkıp da şunları sormadı:
"163. madde birey özgürlüğü için kaldırıldı. Ama şeriatçı partilere karşı rejimin güvenliğini Anayasa'nın 69'uncu maddesi sigorta ediyordu. Şimdi bu sigorta nasıl işleyecek?
Anayasa Mahkemesi, bir partinin suç odağı haline geldiğine karar vermek için gereken mahkeme kararlarını nereden bulacak?
Mahkemeler bireysel suçları TCK'daki hangi maddeye dayanarak cezalandıracak?
Acaba 'zorlaştırıyoruz' diyerek milleti kandıran birileri, parti kapatma kararlarını imkânsız hale getirmek için bizi kullanıyor mu?"
Komisyonun sormadığı bu sorular dileriz meclis genel kurulunda sorulur..
Askere tuzak mı?
Ecevit'in Demirel ısrarı, hukukun yağmalanmasına yönelik bir furya yarattı. Fazilet şimdi 312'nin peşinde..
"Etnik temele ve inanca dayalı düşmanlık yaratmak, propagandasını yapmak suç olmasın" istiyorlar.
Hiçbir demokraside böyle bir özgürlük yoktur. "Vardır" diyen yalan söylüyor..
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu bir yıl önce (18 Mart 1999/Hürriyet) şunu demişti:
"Şu anki kanunların artık irticanın büyümesini önleyemediği bir gerçek. Hal böyleyken 312'nin yumuşatılması bir kaos yaratır. Ülkenin buna tahammülü yok.."
312'yi tezgâhlayanlar, acaba ülkedeki demokratikleşmeye gölge düşürmemek için gelişmeleri sessizce izleyen askerleri kışkırtmaya mı çalışıyor?
Demirel'i isteyenler "istikrar için" diyorlar.
Ama dikkat.. Ödenen bedeller, Demirel'in boyunu aşmasın. İstikrar diye istikrar tepelenmesin. Gidiş oraya!