Tüm dünya Ortadoğu ve Rusya'nın geleceğini belirleyecek 2 olaya kilitlendi Rusya yeni liderini belirleyecek. Ortadoğu'nun kaderi Cenevre'de değişecek.

AJANLAR YÖNETECEK
Amerikan ABC News televizyonuna konuşan Putin, seçilmesi halinde ilk icraatının, Rus Gizli Servisi FSB'deki (eski KGB) güvendiği eski meslektaşlarıyla bir grup oluşturarak yolsuzlukla mücadele etmek olacağını belirtti. Putin, "Kurallara uymayı teminat altına alan kurumlardan gelen kişilerden bir grup oluşturmakta olduğunu" söyledi. Vladimir Putin, bu kişilerin herhangi bir yolsuzluğa bulaşmış olmalarının söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.

Ekonomik sorunlar dev gibi
Ekonomİ büyüyor, ruble dolar karşısında istikrarlı bir konuma getirildi, enflasyon kontrol altına alındı. Ruble 28 dolar civarında sabitlendi. Şubat enflasyonu yüzde 1 ile 1998'den beri en düşük rakama ulaştı. Yabancı kredi kuruluşları Rusya'ya daha olumlu bakmaya başladılar.

Ancak Rusya'nın ekonomik ve mali problemleri bu kadarla sınırlı değil. Ülkenin acil bir vergi reformuna ihtiyacı var. Rusya'da 1999'da dönen paranın 15 milyar dolarının dışarı kaçtığı belirlendi. Banka sistemi iflas etmiş durumda. Sovyet sonrası sistemin açığından yararlanan mafya, yeni Başkan'ın karşılaşacağı en başta gelen sorunlardan biri. Analistlere göre, banka sistemi iyileştirilirse, Rusya yabancı yatırımcılar için bir cennet olacak. Putin, önemli sorunlardan birinin yoksulluk olduğunu da biliyor. Bunun altından ekonomik büyüme ile kalkılacağını söylese de yöntemleri çok açık olarak şekillenmiş değil.

Başkan Clinton İsrail'e son dakikada "Çin şartı" koydu
İsrail ile Suriye arasında Cenevre'de yarın başlayacak "barış için toprak" (land for peace) görüşmelerinde her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Amerika'nın arabuluculuğunda yapılacak görüşmeler öncesi Başkan Clinton'ın her iki ülkeye, anlaşmaya varılması durumunda toplam 45 milyar dolarlık ekonomik yardım paketini açıklayacağı yönündeydi. Hatta Suriye lideri Hafız Esad'ın da hasta yatağından kalkıp Cenevre'ye gidecek olması, birtakım garantileri aldığı şeklinde yorumlanmıştı. İsrail'in Haaretz gazetesi ise Washington yönetiminin bir başka şartını açıkladı. Buna göre ABD, İsrail'e silah satışını, Kudüs yönetiminin Çin'e silah teknolojisi satmaması koşuluna bağladı.

İsrail, Suriye ile yarın anlaşmaya varırsa, 1967'de aldığı Golan Tepeleri'ni Temmuz'dan itibaren Şam yönetimine terkedecek. Ancak İsrail bunun karşılığında Amerika'dan, Suriye'yi her an gözetim altında tutabilecek yüksek teknoloji ürünü silahlar istiyor. Amerika buna "Yeşil ışık" yakıyor. Ama şimdi, bunu bir koşula bağlamış oluyor. O da Çin'e hiçbir silah satılmaması...

washIngton oyunu
Çin ile Tayvan arasındaki kriz, Amerika'yı da ilgilendiriyor. Çin'in Tayvan'ı işgal etmesi, Amerika'yı da Çin ile karşı karşıya getireceğinden; Washington, Çin'in askeri açıdan kuvvetlenmesini istemiyor. Ancak İsrail daha önceki bir anlaşma gereği Çin'e, AWACS uçakları satmayı vaat etmiş. İlk siparişi önümüzdeki günlerde Pekin'e göndermeyi düşünüyordu.

Rusya'dan füze tehdidi
Rusya, İsrail'in elinde bulunan yeni füzesavar sistemine karşı daha üstün yetenekli bir çokbaşlıkla füze geliştirdi. Ve bunu Ortadoğu'ya satmayı düşünüyor. Rus Kolomna Mashinostroyeniye şirketi Başkanı Nikolay Gushchin, Iskander-E tipi füzelerin, İsrail'in geliştirdiği füzelerin içinde de bulunan ABM sistemini rahatça geçebildiğini ifade etti. Füzeler kimyasal ve biyolojik başlıklar taşıyabiliyor. Ve başta İran olmak üzere Ortadoğu ülkelerine satılması planlanıyor. Şirket, Ürdün, Cezayir, Suriye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin füzelere talip olduğunu bildirdi. Iskander-E füzeleri uydudan yönlendirilmiyor.

Barışın şartları
Suriye ile İsrail arasında varılacak muhtemel anlaşmanın ana hatları şöyle:

Golan tepelerİ: 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından bu tepeler İsrail'in eline geçti. Bin 150 kilometre karelik kayalık platoda bugün 17 bin İsrailli ve bir o kadar da Suriye asıllı Dürzi yaşıyor. Bu Tepeler, Şam'a yakınlığı nedeniyle stratejik açıdan oldukça önemli. Tepelerle Şam arasında sadece 60 kilometrelik bir mesafe var. Aynı zamanda Tepeler, İsrail tarafındaki Celile Gölü'ne de yukarıdan hakim. Bu göl İsrail'in en önemli tatlı su kaynağı. Suriye her dönem İsrail'in "işgal" ettiği bu Tepeler'den çekilmesini istedi.

Güvenlİk AnlaŞmalarI: İsrail çekilme durumunda, geniş bir "silahtan arındırılmış bölge" ile Golan'a erken uyarı sistemleri dikilmesini istiyor. Kudüs yönetimi bölgeye hakim Hermon Dağı'na asker yerleştirmeyi şart koşuyor.

Şam yönetimi ise silahtan arındırılmış bölgenin sınırın İsrail tarafında olmasını ve kendisine bölgeyi denetleyecek uydu ve açakların verilmesini istiyor.

Lübnan: Barak hükümeti 7 Haziran'da Güney Lübnan'dan 35 bin askerini çekecek. Ancak bunun karşılığında Hizbullah saldırılarının dinmesini istiyor.

Su: İsrail, Golan'ı Suriye veriyor ancak bu Tepeler üzerindeki su kaynaklarından vazgeçmiyor. Suriye'den bu konuda garanti istiyor.