Demirel ikinci kez Çankaya'ya oturacak, vaziyet öyle gösteriyor...
Çünkü ufukta güçlü bir aday görünmüyor...
Eeee...
Doğru dürüst bir aday çıkmıyorsa, suç Demirel'de mi?..
Türkiye "nevi şahsına münhasır" bir ülke ise, ki öyle, hadiseler de "nevi şahsına münhasır" gelişecektir, çare yok...
Diyorlar ki...
Demirel'e sözümüz yok ama anayasa var, teamüller var...
Bir kişi için, anayasa değişir mi?..
Demokrasilerde böyle şey olur mu?..
Yemezler, külâhıma anlatın...
Benim bunlara inanmam için önce Türkiye'de sahici bir demokrasi olduğuna inanmam lazım...
Meclis'teki partiler yıllardır "al gülüm ver gülüm" yapacak...
Evcilik oyunu gibi demokrasicilik oynayacak...
Sonra iş Demirel'in ikinci kez seçilmesine geldi mi, herkes demokrat kesilecek!..
Var mı öyle yağma?..
"Yarıdemokrat" bir ülke, aniden demokrat olabilir mi?..
Eşyanın tabiatı diye bir kural var...
Rejimde ve siyasette köklü reformu sürekli ertelersen...
Böyle bir seçime de boyun eğersin...
Hem...
Yeminli Demirel düşmanlığının, demokratlık kisvesine sarılması da hiç hoş durmuyor...
Valiye çıkan ihale
"Trafik kazası" sadece karayollarında olmaz.
İstanbul Valisi Erol Çakır'a, Küçükköy karakolunda bulunan "işkence aletiyle" ilgili soru yöneltildi.
Ertesi gün vali kamyon altında kalmıştan beter oldu.
Koskoca işkence aleti "nasıl basit bir sopa" olurmuş?...
Yoksa Vali Bey işkenceyi mi savunuyormuş?..
Oysa bakın Vali Bey ne demiş:
"Sayın vekillerin yaptığı denetleme büyük önem ve değer taşır. Bir sopa bulunmuş ama işkence olmuş mu, kime yapılmış belli değil... Buradan çıkarak, işkencenin genel politika olduğunu iddia edemeyiz. Hem olaydan sonra İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla mülkiye müfettişleri incelemeyi başlattılar."
Mantıksız mı sözler?.. Hayır ama adamın adı "işkenceciye" çıktı.
Bizler işkenceye duyarlıyız ama bazen endazeyi kaçırıyoruz...
İşkenceye karşı olan bürokratı da "işkenceci" yaparsak, gerçek işkenceciyi nasıl bulacağız?..
Üstelik o bürokrat psikopat teröristlerin can düşmanıysa...
Bazı kalemlerin linç psikolojisi hangi değirmene su taşımaktadır?..
Fındıktan sonra süt için de "aganigi maganigi" reklamı yapılacakmış... Türk tüketicileri "aganigi"den başka bir dürtü harekete geçirmiyor mu?..
Terörist Mehmet Ali Ağca, "Bir kadın ile hayatını birleştirmek istediğini" açıklamış... Buna cesaret edecek kadar psikopat bir kadın çıkar mı acep?..
Romanya'dan sızan siyanür Tuna nehrini kirletiyormuş... Tuna nehri akmam diyor, etrafımı yıkmam diyordu... Şimdi ise siyanürden yandım diyor...