kapat

14.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
ALÝ KIRCA(alikirca@sabah.com.tr )


Meydan Siyaseti

Amaç buydu iþte.................. Siyaset Meydaný'nda; siyaseti meydana indirmek...

Meydan siyasetine dönüþtürmek...

Siyaset kurumunu; ya da daha özel baðlamda demokrasiyi, dört yýlda bir iþleyen mekanizma olmaktan çýkarýp, sürekli iþleyen bir kuruma dönüþtürmek..

Ve o sürecin içine herkesi katmak... Yalnýzca baþ aktörleriyle deðil; oyunu bütün oyuncularla birlikte oynamak..

Yedinci yýlýna basan; ikiyüzüncü programa adým adým yaklaþan Siyaset Meydaný hep bunu yaptý.

Yönetenle yönetilenlerin buluþtuðu yegane forum olma özelliðini yýllarca korudu.

Daha ilk programlarýndan itibaren, bir televizyon programý olma özelliðinden çýkarak, Türkiye'de demokrasi kurumunun önemli enstrümanlarýndan biri haline geldi.

Bunlarý biz söylemedik, söylemiyoruz...

Yukardaki satýrlar, Siyaset Meydaný hakkýnda yýllar içinde yapýlan deðerlendirmelerden alýntýlardý.

Bizse farklý düþünüyoruz.

Baþkalarý ne derse desin, Siyaset Meydaný bizim için bir televizyon programýdýr..

Zaten, bunun ötesinde bir iddia, çizmeyi aþmak olur...

Biz "televizyon" yaparýz; onun nasýl algýlandýðý bizim iþimiz deðildir.

Bütün bu satýrlarý son Siyaset Meydaný üzerine söylenenlerden sonra yazýyoruz.

Yani, Cumhurbaþkanýyla gençleri buluþturan programýn ardýndan kaleme alýyoruz.

O son program, kabul etmeli ki, Türkiye'de demokrasi geleneðine ve sürecine çok önemli bir katkýda bulunmuþtur. Hoþgörü sýnýrlarýný geniþletmiþ, düþüncelerdeki "demokrasi hayalleri"ni; ete kemiðe büründürmüþtür.

Bu satýrlarýn yazarý içinse, Türkiye'de televizyon yayýncýlýðýnýn çok önemli bir köþe taþý olmuþtur.

Siyaset Meydaný programýnýn, "nihai" anlamda varmak istediði noktadýr son program...

Ýtiraf etmek gerekir ki, -ve ilk defa da itiraf ve ifþa ediyoruz ki- Siyaset Meydaný, aslýnda ta baþýndan beri, bu son programý yapabilmek için yapýlmýþtýr.

Bir gün, bu ülkenin gençleri, bu ülkenin zirvesindeki insana, akýllarýndaki herþeyi -sýnýrsýz- sorabilsinler diye yapýlmýþtýr herþey...

Bu programýn esin kaynaðý olan; demokrasinin beþiði ve Atlantiðin ötesindeki ülkelerde olduðu gibi...

Son program, elbette Siyaset Meydaný'nýn sonu deðildir.. Lakin, bu son program yapýlmadan, Siyaset Meydaný hedefine ulaþmýþ bir program sayýlamazdý..

Þimdi vardýðý bu son noktadan, daha öte ve daha baþka menzillere doðru devam edecektir yolculuðuna...

Söylemek istediðimiz þudur: Yedi yýl, bu son nokta için hazýrlamýþtýr herkesi..

Gençleri cesaretlendirmiþ; Demirel'i yüreklendirmiþtir..

Kendisini ortaya ataný bitiren bir "gladyatörler arenasý" deðil; düþüncelere aðýrlýðýnca deðer biçilen bir siyaset kantarý olduðuna da herkesi inandýrmýþtýr..

Geride kalan altý yýlda; kaybedeni çok az; kazananý pek çok bir "fikriyat müsademesi" yaþanmýþtýr.. (Çok basit yanlýþlar yapýlmasa, belki de "yarýþan herkesin kazandýðý" gibi paradoksal bir sonuca bile varýlabilirdi...)

Nitekim, sonuncusu her iki tarafýn da kazandýðýnýn ve kazanabileceðinin son ve "müþahhas" örneðidir...

o o o

Hafýza-i beþer nisyan ile malžldur ya...

Bu "nihai" noktaya nasýl gelindiði de unutulur gider..

Lakin, arþivler unutmaz...

Ülkenin ve toplumun derin fay hatlarýnda gezinirken; bir araya gelmesi mümkün görünmeyen aktörlerin ilk kez bir araya geldiði bu meydan siyasetinde, aslýnda hiç kimse kaybetmemiþtir... Laik-Ýslamcý, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, saðcý-solcu, Kemalist-liberal ve hayatýn baþka alanlarýnda daha nice zýtlýklar...

Zýtlýklarýn; kaybetme-kazanma kaygýlarýný hissetmeden bir arada olabildiði rejimin adýdýr demokrasi... Yani, güvendir özü...

Sonuçta kazanýp kaybetmeleri, demokrasiye deðil; sadece kendi yanlýþlarýna yüklenebilecek bir vebaldir...

Siyaset Meydaný, bu vebali taþýmadan ve oyunun bütün (ama bütün) aktörlerine rollerini oynama olanaðý vererek geldi yedinci yýlýna...

Evet, nasýl mý?

Arþivler unutmaz demiþtik ya... Biz bile unutup gitmiþiz.. Ýþte size, bütün (ama bütün) aktörlerin rol aldýðý bir meydan siyaseti...

Dört yýl önce... Diyarbakýr'da...

Katýlanlarýn kimlikleri bizi bile þaþýrttý... Sizi de þaþýrtacak..

Ayný programa, üç stüdyoda birden, tam sekiz saat süreyle canlý yayýnda, kameralarýn karþýsýnda; yan-yana, yüz yüze katýlanlarýn isimlerini gördükçe, "Demirel'li" programa gelinebilmiþ olmasý kimseyi þaþýrtmayacak artýk...

o o o

Daha bir yýl öncesinde gazete bayilerinin kapatýldýðý, Ýstanbul basýnýnýn giremediði; akþam altýdan sonra sokaða çýkýlamayan bir kentte; aþaðýdaki isimlerin katýlýmýyla bir programýn yapýlabileceðine kim inanýrdý ki.. Ama, yapýldý...

Ve kim kazandý?.. (Bugünlere bakýldýðýnda kim kazandý.. Sizce kim kazançlý çýktý meydan siyasetinden?..)

Evet, onlar o gece oradaydýlar...

Bülent Ecevit, Alparslan Türkeþ, Necmettin Cevheri, Korkut Özal, Cem Boyner, Hayri Kozakçýoðlu, Doðu Perinçek, Altemur Kýlýç, Sýrrý Sakýk, Þerafettin Elçi, Ahmet Bilgin, Sakýp Sabancý, Rýdvan Budak, Ümit Özdað, Doðu Ergil, Beþir Tatar, Mehmet Ali Kýlýçbay, Sema Küçüksöz, Selim Ölçer, Ali Sirmen, Ruþen Çakýr, Koray Düzgören, Hikmet Özdemir; dahasý da var.. Ve Diyarbakýrlýlar...

Onlar o gece oradaydýlar...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr