Süren kazanır

G.Saray'da başkanlığın favorisi kim? Bu seçime ne şekilde girilirse girilsin, Faruk Süren kazanır. Mehmet Cansun'un çekilip Süren'in yanında yer alacağının kesinleşmesiyle durum ortaya çıktı. Ne Alp, ne de Özhan, Süren'i yenecek güçte değil. Üstelik bu ikisi daha camiaya bir program sunmadı.

* Adaylar birleşmeli mi?
Demokrasiye inanan bir insanım. Adayların hepsi seçime girsin. "Tek aday olsun" laflarına çıldırıyorum. Çok aday olmalı ki, herkes, arkalarındaki desteğin ne olduğunu anlasın; planını, programını gözden geçirsin. Tek aday, kongre dışındaki unsurların, 3-5 kişiyle aldıkları kararları kongreye onaylatmaları demek. Kongre onay değil, seçim makamıdır. Birleşme şeylerinin altındaki kişi, camiaya yıllardır "Bu kulübü perde arkasından ben yönetirim" mesajını vermeye çalışan İnan Kıraç. Oysa, kongrede artık hiçbir gücü yok. Tükenmiş efsaneyi sürdürmeye çalışıyor. Düne kadar aleyhinde komisyonlar oluşturduğu Süren'in etrafında birleşilmesi için kulis yapıyor.

* Yalman atv'de, "Şimdiki yönetimden bazı kişiler, 1995'te 'Terim teknik direktörlüğe getirilirse kongre üyeliğini bırakırız' demişlerdi" açıklamasını yaptı.

Gerçeklerin bilinmesinden kimseye zarar gelmez. Alp, bunları açıklamakta geç kaldı. Gene de yarım yamalak açıklıyor. Üst üste kaybettiği seçimler camiada Alp'e olan güveni çok sarstı. Siyasete girdi, kaybetti. Federasyon başkanlığına girdi, kaybetti. Herkes, "Gene kaybedeceği bir seçime giriyor" diyor. Bu düşünceleri yok etmesi için sağlam bir kadro, sağlam bir program ortaya koymalı, ama yok. Bunu Özhan da yapmıyor. Ortada neyi, nasıl yapacağı bilinen tek adam Faruk Süren.

* Oy verseniz kimi seçerdiniz?
Hayatım boyunca kongreye gitmedim. Gazeteci olduğum sürece de gitmem. Gitsem, Süren'e oy verirdim. Ki o Süren, bu 4 aday arasında kişisel dostluk sıralamamda sonuncu. Ve G.Saray Başkanı'na yakışmayan davranışları yüzünden ona çok kızıyorum. Seçilir seçilmez en yakın arkadaşı Alp'i federasyon delegeliğinden çıkarttı. Alp'in federasyon kongresini kazanması kesindi. Sadece kongrenin açılması için 2 kişi gerekiyordu. O 2 kişiyi önleyen Süren'in emriyle Ergun Gürsoy idi.

Necdet Çobanlı, FIFA Yürütme Kurulu onur üyeliğine seçilmiş bir büyük G.Saraylı. Farklı düşünceleri olabilir. Yanlışlar yapabilir. Necdet Ağabey'in yönetime son savaşında tek hamlesini tasvip etmiyorum. Ama ne olursa olsun, Çobanlı, Süren'in başkanlığında Disiplin Kurulu'na verilmemeliydi. En azından, genel kurulda cezanın kaldırılmasını isteyebilirdi. Çobanlı ve Alp gibi iki büyük G.Saraylı'ya düşman gözüyle bakıyor. Ali Şen söylemleriyle, "G.Saray'ın içindeki düşmanlar, münâfıklar" diyor. Yönetime muhalif olmak, münafıklık, düşmanlık değildir. Öyle olsa, gerçek münâfıklar, daha dün "Terim bu kulübün kapısından girerse kongre üyeliğinden istifa ederiz" deyip, bugün arkasına sığınanlar olurdu.

Kongreye gitsem oyumu Süren'e verir ve derdim ki, "Başkan; artık G.Saray başkanlığına insancıl yanlarınla da layık ol. Küçük hesapları, vehimleri, korkuları bir yana bırak. Bu kulübe hizmet eden herkese sahip çık."