kapat

14.03.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Vali Erol Çakır'la Gedikpaşa turu

VALİ Erol Çakır'la birlikte dün öğleden sonra yaklaşık 2 saat Gedikpaşa'yı sokak sokak dolaştık... Ayakkabıcı esnafı ile konuştuk, atölyelere baktık... Ama en önemlisi Eminönü'nün bu bölgesindeki pisliği, ilgisizliği ve hizmetsizliği bir kez daha saptadık...

Şunu belirtmek istiyorum ki; Vali Erol Çakır, Eminönü'nün İstanbul'un kalbi olduğunu, Roma-Bizans-Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait 4 medeniyeti barındıran bu bölgenin pislikten, çöpten, bakımsızlıktan, işportacıdan, atölyelerden kurtarılması gerektiğine inanıyor...

Çünkü, bugünkü Eminönü'ne adım atan turistlerin gördükleri çirkin manzaralar karşısında İstanbul ve Türkiye hakkında yanlış kanaatlara kapıldığını biliyor...

Vali Çakır, girdiğimiz her ayakkabıcı dükkanında esnafa aynı şeyi sordu:

"İkitelli'ye neden gitmiyorsunuz?"

Ve hep aynı cevabı aldı:

"Oraya gidenler iflas edip buraya geri döndü.. Çünkü esnafın büyük kısmı burada... Müşteri buraya geliyor... Ayrıca ulaşım imkanı yok.."

Sadece bir esnaf olaya farklı yaklaştı:

"Bizim gitmemiz önemli değil... Önce derici, malzemeci gibi esnaf gitmeli... İkitelli'ye giden esnaf deri, malzeme almak için Gedikpaşa'ya geliyor... Böyle olunca da kimse gitmiyor..."

Bir esnaf ise belki gerçeği dile getirdi:

"Buradaki esnafın hepsi bir gecede İkitelli'ye götürülmeli... Başka türlüsü olamaz..."

SOKAKLAR ÇÖPLÜK GİBİ
Gedikpaşa sokaklarında yığılı çöpler gördük... Atölyelere ait olan ve çevreye mikrop saçan bu çöplerden esnaf da şikayetçi... Vali Çakır'a dert yanarken, "Belediye gelip bu çöpleri almıyor" diyen esnaf bölgede bir tek konteynır olmadığını da söyledi...

Bölgenin bir başka sorunu kaldırımların işgali... Kimi esnaf aracını kaldırıma parketmiş... Kimisi bir başka araç gelip vitrinini kapatmasın diye yolun ortasına kutular, kasalar dizmiş... Bir çok dükkan halka açık kaldırımları vitrini haline getirmiş...

Vali Çakır, daracık kaldırımı ayakkabı dizip kapatan bir esnafı yanına çağırıp sordu:

"Burayı böyle kapatmaya hakkın var mı?"

Esnaf, Vali'yi tanımamış olacak ki umursamaz bir tavırla yanıtladı "Evet! Var!"

Vali, yanındaki Başkomiser Aydın Bey'e dönüp, "Beyefendinin kimliğini tespit edip savcılığa sevkedin..."

Esnaf dondu kaldı... Ne olduğunu anlayamadı... Biz uzaklaşırken bir başka sivil polis kulağına fısıldadı:

"Ne yaptın, o gördüğün İstanbul Valisi'ydi..."

OKUL OTOPARK OLMUŞ
Vali Çakır'la yürümeye devam ettik, önce restore edilip mezbelelikten kurtarılıp pırıl pırıl hale getirilen Bali Paşa İlköğretim Okulu'nu gezdik, ardından Gedikpaşa İlköğretim Okulu'na gittik...

Hani, Ahmet Çetinsaya'nın Belediye Başkanı olduğu dönemde satışa çıkarılan ve o yine o dönemde Fazilet Partisi Eminönü İlçe Başkanı Lütfi Kibiroğlu tarafından "Devletin malı peşkeş çekiliyor" diye karşı çıktığı okula... Kibiroğlu'nun o günlerde peşkeş çekildiğini iddia ettiği okulun bahçesini otopark haline getirdiğini gördük...

Üstelik Çel-Tur Turizm İnşaat San. Dış Ticaret Ltd. adlı bir şirkete vererek... Yazar kasası olmayan otoparkın günde 140 milyon lira hasılat yaptığını söyleyen görevliye sorduk:

"Peki yazar kasa fişi olmadan nasıl vergi ödüyorsunuz?"

Üzerinde 2 milyon lira yazan makbuzları gösterdi, "Ben bilmiyorum, bu makbuzu verip paraları topluyorum.. Akşam gelen patrona hasılatı veriyorum..."

Gedikpaşa İlköğretim Okulu'ndan çıktıktan sonra Vali Çakır'ın gözüne Beyazıt Meydanı'na kurulmuş naylon barakalar çarptı... Bana baktı, bir şey söylemedi... Ama içinden geçenleri okudum...

*

SON SÖZ: Gedikpaşa ve çevresindeki turda Vali Çakır da, ben de bir kez daha gördük ki; Eminönü Belediyesi görevini hakkıyla yapmıyor... İlçenin çöp ve işporta cumhuriyeti haline gelmesine seyirci kalıyor...

*

DİP NOT: Vali Erol Çakır'ın Perşembe Pazarı'ndan sonra Eminönü ile ilgili yaptırımları geliyor; bekleyin...

Ortaköy gerçeği ile Namoğlu ve Kavlu'nun ilgisizliği
ORTAKÖY'de bir vurdumduymazlıktır gidiyor... Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu da, anlam veremediğim bir duyarsızlıkla buradaki düzensizliğe, kanunsuzluğa ses etmiyor...

Ortaköy'deki en büyük sorun; Cumartesi ve Pazar günleri kurulan tezgahların, binaların kofralarından kaçak elektrik çekmeleri... Bunu kimseden çekinmeden yapmaları, karşı çıkanları yıldırmaya kalkmaları...

Üstelik, TEDAŞ'ın kaçak elektrik kullanan kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunmaya başlaması ve bu kişiler hakkında 7 yıla kadar hapis cezası istenmesine rağmen...

Yıllardır devam eden bu hırsızlığa Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Mustafa Kavlu nasıl izin veriyor anlamıyorum... Hafta sonları bir gece Ortaköy'e neden ekiplerini göndermiyor bilemiyorum...

Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu'nun da bu rezalete neden göz yumduğunu bilemiyorum...

Bakın; Ortaköy'de gezenlerin değil, oturanların bana gönderdiği mektupta neler deniliyor:

"Ortaköy Meydanı, 1994 yılından bu yana sadece İstanbul'un değil, dünyanın en güzel meydanlarından biri... Beşiktaş Belediyesi'nin çabaları ile yenilenen bu güzel meydanda özellikle aydınlatma çok ama çok özenli ve güzeldi... Oysa maalesef bugün:

* Meydandaki aydınlatmaya yarayan lambalardan en az 15-20 tanesi yanmıyor. Meydan karanlığa gömülmüş durumda...

* Yanan birkaç lamba ise özellikle yağmurlardan sonra kısa devre yapıyor ve ardı ardına patlamalarla, korku ve yangın tehlikesi yaratıyor.

* Cumartesi ve Pazar günleri kurulmakta olan "El Sanatları Pazarı"nın esnafı tezgahlarını aydınlatmak için binaların köşelerinde yer alan kofralardan elektrik çalıyor. Hesapta olmayan bir elektrik yüklemesinden dolayı sık sık sigortalar atıyor, meydanın iyice karanlığa gömülmesine yol açıyor.

* Defalarca yapılan ikazlara ve tamir isteklerimize doğru dürüst yanıt alamıyoruz. Tamire gelen görevli arkadaşlar işlerini doğru yapmıyorlar.

* İlk yapıldığında bir tasarım harikası olan ay-yıldızlı ve camlı bu nefis lambaların neredeyse tamamının camları kırılmış durumda. Ama estetik kaygılardan önce diğer hususların düzeltilmesini istiyoruz."

Ne diyorsunuz beyler?

Sizlere soruyorum Sayın Namoğlu ve Sayın Kavlu...

İnsaf; sıfır zam olur mu?
FAZİLETLİ ilçe belediyeleri 2000 yılı için işçilerine sıfır zam öneriyor... Yani, "Bu yıl size 5 kuruş zam yok.. İsterseniz açlıktan ölün" diyor... Belediyelerin borç batağında olduğunu, bu nedenle yatırım yapamadığını kabul ediyorum.. Ama, binlerce işçiye sıfır zam teklif edilmesini insafsızlık olarak görüyorum... Ve bütün Faziletli ilçe başkanlarını vicdanlarının sesini dinlemeye davet ediyorum...

Uğur Mumcu Mahallesi
Kartal'daki Uğur Mumcu Mahallesi, bence İstanbul'un en talihsiz bölgesi... Binlerce ailenin oturduğu bu mahalle bir iddiaya göre adının kurbanı... Yani Faziletli Kartal Belediye Başkanı mahalleye adı "Uğur Mumcu" diye hizmet götürmüyor...

Yıllarca susuzluk çeken, çamur deryası gibi sokaklarda yürüyen Uğur Mumcu Mahallesi sakinleri adına bana bir mektup gönderen Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği sorunlarına dikkati çekiyor ve bakın neler diyor:

Kurulduğundan bu yana binbir sorunla boğuşan, çözmek için her zaman kendisi özveride bulunan, elektriğini bağlatmak için trafolarını kendisi yapan, evine telefon bağlatmak için para toplayıp PTT binasını yapan, su alabilmek için İSKİ'ye "Öncelik Tanıma İştirak Bedeli" adı altında daire başına 80 milyon lira para ödeyen Uğur Mumcu Mahallesi sakinleriyiz...

Şimdi bu mahalle, yeşil alanlarının ve ortak sosyal donatı alanlarının belediyelerce yapılaşmaya açılmasının getirdiği sorunlarla karşı karşıya...

İmar İskan Bakanlığı'nın 21.3.1984 tarihli imar planı ile 12 bin konut olarak planlanan mahallemizde konut sayısı 15 bini geçmiştir.

Kartal Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce yapılan imar planı değişiklikleri mahallenin sosyal donatı alanları ile yeşil alanlarının daraltılması ve kamu yararına aykırı olması nedeni ile dava konusu olmuştur.

İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen, Kartal Belediyesi'nden inşaat ruhsatı alan kooperatifler, mahallenin en merkezi yerinde imar planında çocuk parkı ve yeşil alan olan parsellerde, büyük bir hızla inşaata başlamışlardır.

Ve bu hızla giderlerse, inşaatlar mahkeme dosyalarından çok önce sonuçlanacaktır.

İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı uygulanmadığı takdirde ve belediyenin imar planı değişikliği iptal edildiğinde, İstanbul halkı ve Uğur Mumcu Mahallesi'nin çocukları "çocuk parkları"nda yükselen 12 katlı 48 daireli apartmanlarla tanışacaklardır.

Bu apartmanlarda konut sahibi olacak kişilerin, çocuk bahçesindeki evlerinin tapularanın nasıl bir hukuki düzenleme ile verileceği büyük bir sorundur.

İnşaat ruhsatının iptali için açılan davada dahi, ayrıca yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olmasına rağmen, meydanı yalnızca kendilerine ait görenler, bu cüreti nereden almaktadırlar?

Yoksa kimi siyasi nüfuz sahipleri birilerine diyet borçlarını mı ödüyorlar?"

Alo Erdal Abi
KAĞITHANE

Fatura gelmiyor

SANAYİ Mahallesi Sakarya Sokak'ta oturuyoruz. Apartmana giriş Bağış Sokak'tan oluyor. Fakat bu sokağın ismi üç kez değiştirilince faturalar gelmemeye başladı. Ferhat Sarıtaş

SUADİYE
Torpilli seyyar

KANTARCI Divan'ın yanında bahçe içinde sigara, nescafe satan seyyar satıcı torpilli mi? Bütün seyyarları Bağdat Caddesi'nden kaldırıyorlar. Buna kimse dokunamıyor. Çevre sakinleri

ŞİŞLİ
Fiş vermiyorlar

MECİDİYEKÖY Ali Sami Yen Stadı arkasındaki ve yan sokaklarındaki otoparkçılar, 4 saatlik park ücreti için 3 milyon lira topluyorlar ve fiş bile vermiyorlar.

İsmail Pazarcık

BAYRAMPAŞA
Otogar zammı

OTOGAR'a araç girişi ni 500 bin liradan 1 milyon liraya çıkardılar. Bu zammı kim yapıyor? Bunu engelleyecek bir merci yok mu? Girdi-çıktı bir milyon lira olur mu?

Selahattin Yalvaç

KADIKÖY
Kaçak cenneti

KAYIŞDAĞ Mahallesi 1988'de imara açıldı. Bahçe içinde evler yapıldı. Şimdi tek bahçe kalmadı. Her taraf kaçak binalar ile doldu. Ve dolmaya devam ediyor.

Çevre sakinleri

BEBEK
Lağım kokuyor

BAĞ Sokak numara 3'te oturuyoruz. Tam evin önüne konulan rögardan gelen lağım kokusundan taşınacak duruma geldik. Her yağan yağmurdan sonra koku artıyor. Hamdi Yakan

GÖZTEPE
Başıboş köpekler

DR. ZEKİ Zeren Sokak'taki İtfaiye'nin yanındaki eski bir bina içinde 8-10 başıboş ve saldırgan köpek barınıyor. Geceleri insanların önüne fırlayıp saldırıyorlar.

Arif Güneş

B.EVLER
Yanmıyor

YENİBOSNA Zafer Mahallesi'ndeki sokaklara aydınlatma lambaları için direkler dikildi. Fakat İpek Sokak'taki lambaların dört tanesi yanmıyor. Yetkililere duyurulur. Turan Çiftçi

K.ÇEKMECE
Hırsızlar çoğaldı

SEFAKÖY İnönü Mahallesi Habil Sokak'ta son günlerde hırsızlar kol gezmeye başladı. Araçların camları kırılıyor, teypleri çalınıyor. Tedbir alınmasını istiyoruz.

Gültekin Avşar

SARIYER
Plajı kirlettiler

TARABYA ile Kireçburnu arasında, Faço Restaurant'ın karşısında yazın halkın denize girdiği bir doğal plaj vardı. Şimdi tam ortasından kanalizasyon geçirildi.

Ceylan Küçük

FERİKÖY
Fareler bastı

YAYLA Mahallesi Erdem Sokak'ta Yamaklar İnşaat 10 binayı yıktı. Ama inşaatlar 2 yıldır başlamadı. Şimdi molozlar çöplüğe döndü. Fareler artık evlerimize giriyor.

Sokak sakinleri

ÇELİKTEPE
Kanalı bitirin

EMNİYET Evleri'nin bulunduğu Beşir Sokak'taki kanal çalışması ne zaman bitecek? Her yer su ve çamur içinde. Bayram geldi. Çoluk çocuk, misafir sokakta çamura batacak. Murat Özcan


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır