|
Kurban bayramı mı kavurma şöleni mi?
Ali Kırca'nın sunduğu Siyaset Meydanı'nın konukları "kurban" konusunda tartıştı. Prof. Hüseyin Hatemi, Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Mehmet Şevket Eygi ve Ahmet Vardar çok farklı tavırlar aldılar.
Prof. Hüseyin Hatemi (İÜ Hukuk Fakültesi)
'Bayram kavurma şölenine döndü. Kesmeyeceğim'
Ne Hz. İbrahim'e koç inmiştir, ne de ona, oğlunu kurban et, denmiştir. İbrahim Peygamber rüyasında Allah tarafından sınanmıştır. O nedenle kurban kesmenin ibadetle bir ilişkisi yoktur. 1989'a kadar kurban kestim ancak son 10 yıldır, kesmekten vazgeçtim. Hz. Muhammed hayvana eziyeti yasaklamıştır. Hac'a gitmeyi planlıyorum ve gittiğimde kurban kesmeyeceğim. Kurban terimi Allah'a yakınlaşma vesilesidir. Kurbandan kasıt bir koyunun ilkel şartlarda kesilmesi demek değildir. Kuran'da 'boğazla' emrine hiçbir zaman yer verilmez. Bir o kadar önemli olan da kurban kanının alna sürülmesi davranışıdır ki onun da temelinde putperestlik yatar. Günlük dilimizde, kurban denilince akla kurbanlık koyunlar geliyor. Ama kurban, başkası için kendi varlığından harcayabilmek demektir. Kurban, Allah'a ulaşma vesilesidir. Kestiğimiz hayvanın ne kanı ne eti Allah'a erişir. O halde kurban bayramını kavurma şölenine çevirmenin ibadetle ne gibi bir ilgisi olabilir? Hayvan kesmek yerine örneğin depremzedelere para yardımı yapalım. Etini dağıtmadan kurban kesmenin, kasaptan et almaktan pek de farkı yok.
Mehmet Şevket Eygi (Gazeteci yazar)
'Din alimlerine göre gerekli. Keseceğim'
İslam dininde 1400 yıldır süregelen bir gelenek vardır. Kurban, Kuran ile ve sünnetle devam eden bir gelenektir. 'Kavurma şöleni' tanımı 'ucuz edebiyat'tır. Hatemi din alimi değildir. Otorite değildir. Ben bin 400 yıldır İslam ulemasının anladığı ve gerçekleştirdiği kurban geleneğini aklı başında bir müslüman olarak gerçekleştiriyorum. Bu yıl da kurbanımı keseceğim. Yoksullara maddi yardım yapmak, kurban kesmek yerine geçmez. Maalesef, müslümanlar tarihi bir arıza yüzünden cahil kalmışlardır. İslami uygulamayı öğretecek kuruluşlar kalmamıştır. Kurban kesimi tartışılamaz, müslümanların yüzyıllardır uyguladığı bu ibadet şeklinin şimdi yanlış olarak tanımlanmasını anlamıyorum.
Prof. Yaşar Nuri Öztürk (İÜ İlahiyat Fakültesi)
'Peygamberimizin tavsiyesidir. Keseceğim.'
Kurbandan kastedilenin İslam'ın bütün ibadetlerinin ortak adıdır. Namaz da, Hac da, oruç da, doğru söylemek de, hatta insanlara tebessüm etmek de kurbandır. Amaç Allah'ın iradesine, hoşnutluğuna yaklaşmaktır. Bir de şu sorun vardır. Deri toplama konusu çeteler arasında savaşa dönüşüyor. Ben hep kurban kestim. Hatta kendim de kestim. Bu yıl da keseceğim. Her sene aile fertleri için de kurban düşünürüm. Ancak, bir tanesini keser diğerlerinin parasını Mehmetçik Vakfı'na bağışlarım. Bu yıl da aynısını yapacağım. Kurban farz değil sünnettir; yani Kuran (Allah) emri değil, paygamberin tavsiylesidir. Kurban, Hanefi fıkıhında vaciptir. Aynı zamanda Kurban gelenek değil peygamberlerin bizzat tatbikatıdır. Sahip olduğumuz olanaklardan infak yani, 'yoksula pay çıkarmak' düşüncesi kurbanın ana felsefesidir. "
Ahmet Vardar (SABAH yazarı)
'Kurbanıma dokunma!'
Selimpaşa'da usta bir kasabımız var. Ben kurbanımı ona kestiriyorum. Ancak, ahkam kesenlerin çoğu bu işten anlamıyor. Ben de halktan gelen şikayetler üzerine bu konuda yazdım. Benim kurbanıma karışmayın, dedim. İlim sahibi uzmanlar burada bunu tartışıyor. Ben geçmiş senelerde olduğu gibi bu yıl da kurbanımı keseceğim. Türkiye'deki din alimlerinden kurulu bir şüra kurulsun. Bir sonuca varsınlar. Böylesi çok daha doğru olacaktır. Gidin, bir yerde oturun, tartışın, bir sonuca varın. Bize de bilgi verin de ne yapacağımızı bilelim!
Alper URUŞ /HABER MERKEZİ
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|