İki arkadaşın dostlukları ise gençlik yıllarına dayanıyor. Urfalı Müfit ile Adanalı Fatih, Galatasaray'da futbol oynarken tanışıyorlar. Terim'in takım kaptanı olduğu o "hızlı" delikanlılık günlerinde en yakınındaki isim yine Müfit Erkasap... Saha dışında olduğu kadar, saha içinde de müthiş uyumlular. Sağbek Müfit ile libero Fatih, Galatasaray defansında ayrılmaz bir ikili oluşturuyorlar.
Kader ikisinin yolunu teknik direktörlük macerasında da kesiştiriyor. Fatih Terim, 1996-97 sezonunda Cimbom'un başına tam yetkili gelirken, bir numaralı yardımcısı olarak Müfit Erkasap'ı seçiyor. Onlarınki profesyonel bir ilişki değil; ölümüne bir dostluk. Kızı Begüm'ün ameliyat olduğu günlerde Erkasap en büyük desteği Terim'den görüyor. İyi günleri de, kötü günleri de beraber geçiriyorlar. Öyle ki, takım kampa gittiği zaman Erkasap'ın eşi Nurgül Hanım, Terim'in eşi Fulya Hanım'ın evinde kalıyor. İki aile haftanın 7 gününün en az 5'inde görüşüyorlar.
Terim-Erkasap arkadaşlığının ilginç bir örneği de Dortmund maçında görülüyor. Hagi'nin ikinci golünden sonra Terim, can arkadaşı Müfit'i sevinçten tokatlıyor! Tırnağıyla kazıya kazıya bu noktaya gelen Terim, geçmişten hıncını adeta böyle çıkarıyor. En yakın arkadaşıyla gol sevincini bu tokatlarla paylaşıyor. Bu tokatlarda sevgi var. Dostluk var. Sıcaklık var.