kapat

18.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Yüz karası

RTÜK, paranoyak padişahın zaptiyesi gibi çalışıyor. CNN Türk'e verilen bir günlük kapatma cezası skandaldır!

Neymiş?. Mehmet Ali Birand bir mülâkatta şu soruyu sormuş:

"Abdullah Öcalan Mandela olur mu?."

Vay, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı suç işledin!. Vur satırı..

Anayasa "Herkes düşünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma hakkına sahiptir" diyor.

"Basın hürdür, sansür edilemez" diyor.

Çünkü ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü asıl bu özgürlükler sigorta ediyor.

Çünkü Apo'ya Mandela olma fırsatları tanıyan yanlışlar yapılıyorsa halkın bunu duymaya hakkı vardır.

Kaldı ki böyle bir tehlike bulunmuyor.

Çünkü Apo 15 yıllık vahşetini kendi mahkum etmiş, mahkemede "Ayrı bir Kürdistan devleti istemiyorum. Kürtlerin sığınacağı, demokratik cumhuriyettir" demiştir.

RTÜK, kendini "yargısız infaz" kurumu gibi görüyor. Gücü de, din sömürüsü yoluyla bölücülük yapanlara değil, çağdaş ve sorumlu anlayış çizgisinde yürüyenlere yetiyor.

Mandela kuruntusunu basın çıkarmadı, Çiller çıkardı. Bunu irdelemek medyanın hakkı olmanın ötesinde görevidir.

CNN Körfez Savaşı sırasında Bağdat'ı vuran füzeleri canlı yayında gösterdi. Yayın, yalnız Irak ordusunun çaresizliğini göstermiyor füzelerin hedefi vurup vurmadığı konusunda müttefiklere değerli bilgiler de veriyordu.

Saddam'ın yapmadığını şimdi CNN'in Türkiye'deki ortak yayın kuruluşuna RTÜK yapıyor. CNN Türk bir gün kararacak!

Avrupa Birliği'ne giden yolda başımıza gelebilecek kazaların en kötüsü bunlardır.

CNN'i kapatan Türkiye'nin bu kararla elde edeceği kötü şöhreti ve sonuçlarını düşünebiliyor musunuz?

Bu yüzkarasına müstahak değiliz!

Dayan sayın bakan
Hepimiz cezaevlerinin mafya misafirhanesi ve terör eğitim merkezi haline geldiğinden yakınıyoruz.

Bu duruma çare bulmak, yargının bir uzvu sayılan baroların da görevidir.

Fakat Adalet Bakanlığı'nın cezaevlerini denetime almak amacıyla getirdiği önlemlere karşı Barolar Birliği direniş çağrısı yaptı.

Efendim avukatların üstlerinin ve çantalarının aranması savunma hakkını kısıtlayan onur kırıcı bir işlemmiş..

Siz güvenlik istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Mesele budur..

Uçağa binenler cihazdan geçiyor, gerektiğinde üstlerinin aranmasına nasıl razı oluyorsa avukatlar da cezaevlerinin güvenliği için bütün dünyada olduğu gibi buna rıza göstereceklerdir.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk yaptığı açıklamada "22 avukat hakkında cezaevlerine çeşitli suç aletleri veya cep telefonları sokmak nedeniyle soruşturmalar açılmış bulunmaktadır. Geçmişte bu tür fiilleri veya yasadışı örgüt üyeliği nedeniyle mahkum olmuş avukatlar da vardır" dedi.

Peki barolar ne yapmış bunlara?.

"Ne yazık ki barolar, disiplin işlemlerini gününde yapmadıklarından çoğu zaman aşımına uğramaktadır.."

Tedbirler toplumdan destek almıştır. Bakan Türk geri adım atmamalı!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır