kapat

06.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
S u p e r o n l i n e
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AB'nin ömrü ne kadar?
Her geçen yıl Avrupa'da aşırı milliyetçiler çoğalacaktır. Herşeye rağmen milliyetçi duygular AB'ni bölecektir

5 Nisan 1998 tarihinde böyle bir başlıkla yazı yazmıştım. Doğu Avrupa, Yugoslavya gibi ülkeler etnik sebeplerden dolayı bölünürken Avrupa birleşiyor. AB'nin bugün 15 olan üyelerine katılım artıyor. Hem de AB'ne üye olmak yarışına giren milletler de var. AB, Avrupa Ortak Pazarı'yken üyeleri için daha cazipti. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra çelik ve kömür birliklerinin neticesi olarak bir Ortak Pazar, şimdi de Birleşik Avrupa kuruldu.

Ticari yönden büyük atılımlar yapıldı. Ticaretin bayrağı kaldırıldı, milliyetçiliği de kaldırıldı. Birlik'teki üye ülkelerin dev şirketleri birleşiyor. AB'nin bugünkü kimliğinde ise pek çok şey değişti. Tek merkez bankası, tek para birimi, kaldırılan sınırlar, aynı hukuk sistemi ve buna benzer birliktelikler, 300 milyon insanı beraber yaşatıyor. Benim o yazımda üzerinde durduğum konu Avrupalılar'ın milliyetçiliğiydi. Halkların kimliklerinden, milliyetçiliklerinden ve tarihlerinden vazgeçmeleri mümkün değildir.

AB'nin kesin lideri Almanya'dır. İki dünya savaşını kaybeden Almanlar, bugün ekonomik yönden Avrupa'nın kesin hükümdarı oldular. Birleşen Almanya, ilerideki yıllarda AB üyelerinin milliyetçiliğini sarsmaya başlayacaktır. Bugün Almanya'nın istemediği siyasi, ekonomik hiçbir karar AB'den çıkmaz. Almanlar'ın bu liderliğinden İngilizler de, Portekizliler de, Danimarkalılar da, Hollandalılar da rahatsız oluyorlar. Halkların gururu kırıldıkça milliyetçi partilerin sayısı artacaktır. Ve AB'nin ömrünün bir jenerasyondan fazla olmayacağını o yazımda iddia etmiştim.

AVUSTURYA ÖRNEĞİ
AB'nin vazgeçemeyeceği tek rejim demokrasidir. Muhafazakâr da, liberal de, sosyal demokrat da, hangi ülkeden hangi parti seçilirse, AB'nin itiraz etmeyeceği konuydu. Avusturya'daki son seçimlerde ise AB'nin öyle düşünmediği ortaya çıktı. Halkların düşünceleri pek mühim değilmiş. AB için konulan kriterler mühimmiş. Halbuki halklara rağmen hiçbir birlik uzun ömre sahip olamaz. Avrupa'da milliyetçi partilere sempati duymaya başlayan insanlar çoğalıyor. Avusturya'daki Haider'in zaferini, diğer ülkelerde yakın yıllarda göreceğiz.

Fransa'nın yüzde 15'i, Danimarka'nın yüzde 10'u, Belçika'nın yüzde 12'si aşırı sağ parti seçmenleri. Ülkelerin menfaatlerini, AB üyesi olmalarına rağmen iyi kollayabilen liderlerin ülkelerinde, ırkçı partiler pek olmayacaktır. Ancak milli duygularını teslimiyetçi bir şekilde, birlik içinde yöneten liderlerin ülkelerinde, her geçen yıl aşırı milliyetçiler çoğalacaktır. Herşeye rağmen milliyetçi duygular AB'ni bölecektir.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır