kapat

05.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
S u p e r o n l i n e
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
CENGÝZ ÇANDAR(ccandar@sabah.com.tr )


TBMM'nin þerefi...

Þu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gerçekten þahsiyeti varsa, bunun ispatý, Süleyman Demirel'i Cumhurbaþkaný seçmemekten geçer. Aslýnda Demirel ismini getirip, TBMM'ye dayatmak, "Meclis'in manev” þahsiyetine hakaret" anlamýndadýr. Yani, "sizin içinizde seçilmiþ 550 kiþiden biri bile, Cumhurbaþkaný olmaya ehil deðildir. Aranýzdaki hiçbir kimsenin üzerinde uzlaþýlamaz. O yüzden bilmem kaç kere baþbakanlýk, 7 yýl da cumhurbaþkanlýðý yapmýþ 76 yaþýndaki birinin cumhurbaþkanlýðýnýn uzamasý lâzýmdýr. Ancak, bunun yapýlabilmesi de sizden geçiyor. Hadi bakalým, verin oylarý, bitirelim bu iþi" diye TBMM'ye "talimat" verilmiþ oluyor. Bir ülkenin parlamentosu, bundan daha fazla nasýl aþaðýlanabilir?

Koalisyonu oluþturan üç partinin genel baþkaný biraraya geliyor, bir karar alýyorlar ve bu kararýn kendi partilerine empoze edileceði varsayýlýyor. Bunlar parti mi, aþiret mi? Baþlarýndakiler, parti lideri mi, aþiret reisi mi? Bülent Ecevit, Güneydoðu'da temel meselenin aðalar ve aþiretler olduðunu yýllardýr söylüyor; peki kendisinin Güneydoðu için "sorun teþhisi"ni niçin TBMM'ye "sorun çözümü" gibi sunuyor. Bunda bir "çeliþki" görmüyor mu; bu tutumu nasýl "içine sindiriyor"?

Bu anayasa da, kendisindekilerden öncekiler gibi, Cumhurbaþkanlýðý seçiminde grup kararýný yasaklamýþ. Milletvekillerinin birey olarak hareket etmelerini öngörüyor. Grup kararý alýnamadan, gizli oyla Cumhurbaþkaný seçilmesi gerekiyor. Bu nedenle, mevcut partiler, hernekadar partiden ziyade aþirete benziyorlarsa da, Cumhurbaþkaný seçimi, her milletvekilinin kendi vicdaný ile hareket edebilmesi için bir fýrsat. TBMM'nin tümü için ise, bir "þahsiyet ortaya koyma" vesilesi. TBMM, koalisyon ortaðý liderlerin "noterlik kurumu" mudur; yoksa Türkiye'nin yasama organý mý? Eðer, ikincisiyse, iþte bunu ispatlama fýrsatý. Bu konjonktürde, þu veriler ve görüntülerle Süleyman Demirel'e oy verecek bir parlamento, kendi itibarýný iki paralýk eder.

Cumhurbaþkanlýðý ardýnda dönen kulisi izleyince, zaten kimsenin TBMM'yi hesaba almadýðý belli oluyor. "Köþk krizini Aliyev çözdü". Haber baþlýðý bu. Azerbaycan Cumhurbaþkaný Haydar Aliyev, Devlet Bahçeli'ye -iddiaya göre- diðer Türk cumhuriyetleri devlet baþkanlarý namýna da "Demirel" demiþ; o da bunun üzerine "peki" diyerek, meðerse varolan "Köþk krizi" çözülmüþ. Yani, iþ bitmiþ. Ortada TBMM yok. Aliyev-Bahçeli, o olmazsa Ecevit-Bahçeli-Yýlmaz oturacaklar ve Türkiye'nin Cumhurbaþkaný'ný belirleyecekler. Oysa, Cumhurbaþkaný, TBMM'de aday gösteriliyor; orada seçiliyor. Eðilimi en son dikkate alýnan veya hiç alýnmayan merci TBMM.

Kaldý ki, eðer gerçekten Haydar Aliyev, "diðer Türk cumhuriyetleri namýna da" Süleyman Demirel'i istiyorsa, bu dahi baþka hiçbir sebep olmasa bile Demirel'in süresinin uzatýlmamasý için yeterli gerekçedir. Türk cumhuriyetlerinin tümü de, anlaþýlabilir sebeplerden ötürü, "demokrasi malžlü"dürler. Onlardan biri, "ömür boyu Cumhurbaþkaný" Saparmurat Niyazov (kendisine Türkmenbaþý sýfatýný verdi); bir diðeri AGÝT'in geçersiz addettiði bir oylama ile yüzde 90 küsur oyla kendini Cumhurbaþkaný seçtiren, Özbekistan diktatörü Ýslam Kerimov. Haydar Aliyev'in "demokratik özellikleri" de pek su götürür. Bunlar, Demirel'i istiyorsa, durup düþünmeli. "Bana dostunu söyle, kim olduðunu söyleyeyim" misali...

Acaba, önümüzdeki 5-10 yýl içinde bu kiþiler piyasada bulunacaklar mý, biz onlarýn "ahbabý" 80'lik Cumhurbaþkaný altýnda yönetilmeye niçin rýza gösterelim...

Türkiye'nin yönünü de þaþýrmayalým. Türkiye, AB'nin resmen "aday ülkesi". Acaba, 21.yüzyýldaki "muhtemel ortaklarýmýz"ýn -ki, sayýlarý þu anda 15, adaylarla birlikte 29- herhangi bir tanesinden "Köþk krizi"ni çözmek için, "Biz, müstakbel ortaðýmýzýn baþýnda büyük devlet adamý Süleyman Demirel'i görmek istiyoruz" diye bir istek belirtildi mi?

Süleyman Demirel'in süresini uzatmaya kalkmak, Türkiye'nin "deðiþmeme inadý"ný simgeleyeceði için anlamlýdýr. Oysa, AB ile bütünleþme yoluna koyulmak dahi, Türkiye'nin deðiþmesini gerektiriyor.

Bir de, bu konu, TBMM'nin "gerçek þahsiyeti"nin ne olduðunu ortaya koyacaktýr. Çeyrek yüzyýl sonra bir Fahri Korutürk bile bulamýyor musunuz?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr