Ülkemizde malzeme o kadar çok ki televizyoncular da, gazeteciler de bu işten daha uzun yıllar ekmek yerler. Televizyonları izliyorum, sıkışan basına sallıyor. Hani bir fıkra var ya; Adam çıplak vaziyette kumsala sırtüstü uzanmış, önünü de bir gazeteyle kapatmış. "Ne yapıyorsun" demişler, "Basın herşeyi fazla büyütüyor" demiş.
Geçen akşam Spor Mahkemesi programını izliyorum, sıkışan gene basına yükleniyor. Hakemlere olduğu gibi...
Basında da, hakemde de yanlışlıklar var. Ama niye bütün taraflar oraya gelip konuşmuyor?
Hilmi Ok'u kasetten izliyorum. Abanın altından sopayı gösteriyor. "Kulüp başkanları dikkatli konuşsunlar, daha 16 maç var" gibisinden... Sevgili Hilmi Ağabey, oraya Serdar Çakır'ı göndereceğine kendin çıksana... Çakır'a anladığım kadarıyla yetki vermişsiniz, "MHK'yi de temsil eder" diye. Siz derneğin altında mı yer alıyorsunuz, üstünde mi? Canlı yayında konuşurken, jestler ve mimikler çok önemlidir. Ondan mı kaçıyorsun? Sen kaçarsan hakem ne yapsın? Serdar Çakır yuvarladı Allah, yuvarladı, hikaye anlatıyor. İsmail Uyanık da, Nafiz Zorlu da çok önemli şeyler söylediler. Ateş Ünal Erzen'in bir hakem forması giymedi, hayretler içinde kaldım. G.Saray Kulübü'nün ve Ateş Ünal Erzen'in hakemlerin bu kadar yanında olduğunu bilmiyordum. Bayıldım doğrusu...
Vanspor Kulübü Başkanı bir beyanat veriyor; doğrudur veya yanlıştır. Herhalde gereken yapılır. Van Türkiye'nin çok doğusu. Peki çok batısındaki Aziz Yıldırım ve ekibi hakkında veya Mehmet Ali Yılmaz hakkında ne yaptınız? Veya neden bir şeyler yapamadınız?
Sevgili Hilmi Ok, başkanları kastederken bunların içinde sadece Vanspor Başkanı Ömer Gülüştür mü var, yoksa bu cümlelerin içine Aziz Yıldırım ve ekibi veya Mehmet Ali Yılmaz da giriyor mu? Zaten Haluk Ulusoy seni kapıkulu askeri yaptı, farkında değilsin. Ben hakemlik yıllarındaki Hilmi Ağabey'imi arıyorum. Düdüğü öttürdüğü zaman astığım astık, kestiğim kestik diyen..
Boşver Hilmi Ağabey o koltuğa yapışma. Sen koltuğa gitme, koltuk sana gelsin. Bak Haluk Ulusoy'dan hiç ses çıkıyor mu? "Milli Takım futbolcularına jeepleri gerekirse ben veririm" dedi. Bekliyorum, kamuoyu da bekliyor, futbolcular da... Söz vermek başka bir şeye benzemez, kurtulamazsın. Bırak jeepleri, futbolcular daha havuzda iki yılda biriken 40'ar milyarı, iki İrlanda maçı, bir de finaller vaadi olan 30'ar milyar lirayı almış değiller. Sen hangi yüzle bu futbolcuları Avrupa Uluslar Kupası'nda yarıştıracaksın?
G.Antep Bursa'ya elendi. İyi veya kötü oynadı, önemli değil. Ama 90'da bir gol var, G.Antep'in attığı... Buz gibi bir gol. Ama yardımcının bayrağıyla iptal ediliyor. Hesabını kim verecek Hilmi Ağabey? Bu golün maliyeti belki 1 milyon dolar, belki de 2 milyon dolar. Bu işler kolay değil Hilmi Ağabey. Çık artık ortaya, birilerini öne itip, sen arkada kalma. Kulüp başkanlarını da tehdit etme. Ciğeri yanan, parayı veren, okkanın altına giden onlar.
Demek istediğim o kadar açık ki; adaleti hakemler de, Futbol Federasyonu da doğru sağlayamazsa, bu sefer kulüpler, futbolcular, yöneticiler sağlamaya kalkar. İşte o zaman, örneklerde olduğu gibi ortalık tam bir şenlik olur. Şanslısınız, G.Saray kopardı götürüyor. Böyle bir ortam da bile büyük yanlışlar yapıyorsunuz. Hem federasyon, hem MHK olarak size hiç kimse güvenmiyor. Bir tek Avrupa'ya maçlara götürüp, kaybolmayalım diye elele dolaşanlar hariç. Bakalım işin sonu nereye varacak, hep beraber göreceğiz.
