Hafta içinde Hazine'nin yaptığı ihalede yıllık faiz yüzde 36 olarak belirlendi. Vadesi dolan iç borcun miktarı 2 katrilyon 109 trilyon lira olmasına karşılık Hazine yeniden 1 katrilyon 935 trilyon borçlandı. 174 trilyon lira açıkta kaldı ve kendine gidecek yeni bir adres aradı.
13 Ocak'ta İMKB'de konuşan Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdürü Hakan Özyıldız, 2000 yılında itfanın ancak yüzde 75'i kadar borçlanacaklarını, geri kalan yüzde 25'i ise emekli edeceklerini açıklamıştı. 27.5 katrilyon iç borcun dörtte biri 6.5 katrilyon ediyor. Stokun yaklaşık yüzde 20'sinin nakit dışı tahviller olduğu dikkate alınırsa 5.2 katrilyonun piyasaya bırakılacağı anlaşılıyor. Bu da yaklaşık 10 milyar dolar eder. Yani yıl içinde 10 milyar dolar para iç borçlanma senetlerinden çözülecek ve kendilerine yeni bir adres arayacaklar.
* Olumsuz gelişme yoktu - 174 trilyon liranın serbest kaldığı, piyasayı olumsuz etkileyecek herhangi bir gelişmenin olmadığı ve borsanın alternatifsiz olduğunun vurgulandığı bir haftada hisse senetleri ortalama yüzde 9.69 değer kaybetti. Önceki hafta yüzde 20.66'lık artışın ardından bu hafta borsada tam anlamıyla kar realizasyonu yaşandı. Haftanın ilk günü seans içinde 20.607'ye (3.79 dolar) kadar yükselen borsa bu aşamadan sonra satışların baskın gelmesiyle hafta sonunda 3.15 dolara indi ve tepe noktasına göre yüzde 17 geriledi.
* İlk günkü rekorlar - Endeksin 3.79 dolarla seans içinde tüm zamanların en üst düzeyine çıktığı Pazartesi günü aynı zamanda tüm zamanların işlem hacmi rekoru kırıldı. 2 milyar 257 milyon dolarlık işlem hacmi daha sonraki günlerde fiyat düşüşleriyle geriledi ve 1 milyar doların da altına indi. Fiyatlar düşerken işlem hacminin daralması satış baskısının azaldığına yorumlanması açasından olumlu bir gelişme olarak görülebilir.
* Halka arzlar başlıyor- Borsada fiyatların geçen haftaya kadar uçuşa geçmesinin önemli nedenlerinden biri birincil arzların olmamasıydı. Nihayet SPK'ya yeni halka arzlar için başvuru yapıldı. Bunlar arasında Özelleştirme İdaresi de bulunuyor. Arz olmadığı için borsanın boğulmakta olduğunu gören İdare, Tüpraş'ın halka arzını öne çekti. Ancak yine de asıl satması gereken dönemi, yani borsanın roketlemesine çıkış yaptığı haftaları ve ayları kaçırmış oldu.
Bundan sonra piyasaya birincil arz yapacakların fiyat düşüşlerini keskinleştirmemek için dikkatli olmaları gerekiyor.
* Satışların baskısı - 11 Ekim'de başlayan ve 17 Ocak'a kadar devam süreçte borsa endeksi dolar bazında 1.21'den 3.79'a yükseldi ve 3 ayı aşkın zamanda yüzde 213 prim yaptı. Şu anda herhangi olumsuz bir haber yok. Cumhurbaşkanlığı seçimi, dış borsalarda düşüş gibi potansiyel tehlikelerde herhangi olumsuz bir gelişmede görülmüyor. Ancak fiyatların çok kısa zamanda geldiği düzey en başta yabancıları, sonra büyük yerli oyuncuları ve şirket patronlarını satışa yöneltti. Alıcı ise büyük ölçüde küçük yatırıcılar ve onların talebiyle yatırım fonları. Bu alımlar endeksi tekrar 4 dolarlara doğru çıkarırsa yine büyük satışlarla karşılaşabilir diye tahmin ediyoruz.
* 90'daki örnek - Hızlı bir performans gösteren borsanın bir süre dinlenmesi, güç toplaması ve gelişmeleri izledikten sonra yeniden yükselişe geçmesi beklenebilir. Dalgalı geçecek bu dinlenme döneminin süresini ise olaylar belirleyecek. Çok büyük olumlu gelişmeler ortaya çıkmadıktan sonra, böyle bir performansın ardından dinlenme döneminin de biraz uzun sürmesi beklenebilir. Tıpkı 1989-90 çıkışında endeksin 9 Şubat'ta başlayan düzeltmesinin 1 Mayıs'a kadar sürmesi gibi.
Sonuç - "Satın alanın yüz gözü olmalı, satana bir tane yeter"