Unutmayalım hepimizin bir öğretmeni vardı. Öğretmen deyince, akla bu kutsal mesleğin elemanları gelir. Kimisinden dayak yemişizdir, kimisinden aferin almışızdır. Tatlısıyla, acısıyla herkesin bu konuda anısı vardır. Onun için onları unutmayalım, çünkü bizleri yetiştirenler bugün de, yarın da var olacak gençlerin yetişmeleri için türlü-çeşitli çabalar göstereceklerdir. Ben bu kutsal mesleğin insanlarına ne kadar hizmet edebilirsem o kadar mutlu oluyorum. Benim hizmetim de onların dertlerini köşemde aksettirmek şeklinde oluyor. İşte onlardan bir tanesi...
"Sayın Ahmet Vardar,
Eylül ve Ekim aylarında yapılan atamalarda 35 bine yakın öğretmenin ataması yapıldı. Bakanlığın bildirdiğine göre, atamalar bilgisayarla ve adil olarak yapılmış. Ama bizlerin gözünde ne kadar adil olduğu anlaşılamadı. Ben Beden Eğitimi Öğretmeni olarak, 3 il tercihimin dışında her ilde çalışabileceğimi beyan ettim. Ne yazık ki iki atamada da hayal kırıklığına uğradım. Sadece ben değil, benim gibi 5-6 bin öğretmen aynı durumda...
Hiçbir kritere bakılmadan sayısal loto çekilişi yapar gibi atama yapan Bakanlık hiçbir açıklama yapmıyor. Hele ikinci atamalarda bazı branştaki öğretmenin evlerine mektup gönderiliyor. "2000 yılında DMS sınavı ile öğretmen atanacak ona göre tercih yapınız" deniliyor. Ama bizlerin yüzüne bile bakılmıyor. Geriye kalan adaylar bu ülkenin yetiştirdiği gençler değil mi?... Okumuşlar, bu yaşa gelmişler, devlet tarafından çifte standart uygulanarak bunalıma ve ümitsiziğe itiliyorlar. Hele bu uygulamayı yapan, hükümetin kendisini sosyal adaletçi, milliyetçi olduğunu savunan Başbakanı ve Bakanları, halkla arasına kalın surlar örmüş sanki...
Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup yazdım, yanıt alamadım. Bir hafta hergün defalarca, hatta 1 günde en az 10 kez bakanın müşteşarına ve danışmanına telefonla ulaşmak istedim, her ne hikmetse ulaşamadım. Ya şimdi çıktılar, toplantıdalar, ya da daha gelmediler yanıtlarıyla oyaladılar. Bir hafta boyunca bu görevliler hiç makamlarında oturmadılar mı?... Eminim ki yok dedirtip telefonla konuşma tenezzülünde bulunmadılar.
Ben 13 yıl atletizm yaptım. 1994 yılında gençlerde Milli Atlet ve Balkan Yarışlarında 3. oldum. Çeşitli yarışlarda 1., 2. ve 3. olarak bir torba madalya aldım. Ulusum için kendi imkanlarımla hazırlanarak at gibi koşarken hatırlanıyordum. Ülkemin herhangi bir ilinde öğretmenlik istediğimde sayısal loto makinesi gibi çalışan bilgisayar kurasında kaybolup gittim. Bütün başarılarım unutuldu. Bu ülkeye gerekli milli atletleri temelden kim yetiştirecek?... Eğitim-öğretim deyince ilgililerin aklına sadece İngilizce, Matematik, Sınıf Öğretmenliği mi geliyor?...
Sayın Vardar, hükümet bu konuyu gündemden düşürmek istiyor. Köşenizde bu konuya yer vererek ataması yapılmayan 5-6 bin genci kurtarıp, çifte standarta engel olursanız, biz gençleri mutlu eder, geleceğe güvenle bakmamıza yardımcı olursunuz."