Neyse ki meteoroloji uyardý da önümüzdeki birkaç gün içinde havalarýn "mevsim normallerine" döneceðini öðrendik...
Neyse ki!..
Soðuk ve yaðýþlý günleri karþýlarken "neyse ki, iyi ki" gibi "þükür" nidalarý atmak çok da rasyonel gelmeyebilir.
Ama, son haftalardaki güzel havalardan yakýnmamýz; "iklime dair muhabbetler"den çýkýp; kuþkucu, septik boyutlara ulaþýnca, karlý-kýþlý havalar da iþte böyle karþýlanýyor..
Gelmiþiz Aralýðýn ortasýna.. Þunun þurasýnda yýlbaþýna kaç gün kaldý?
Yýlbaþý dediðin, karla tipiyle hatýrlanýr.. Buz keser çam aðaçlarýnýn yapraklarý...
Lakin Aralýk ayýnýn göbeðinde ortalýk günlük güneþlik...
Paltolar, yün kazaklar naftalinli sandýklarýndan çýkarýlmamýþ...
Rivayet odur ki; söz konusu ürünleri pazarlayan konfeksiyon sektörü kan aðlýyor...
Ama sorun o deðil elbette!..
Bu havalar neden böyle "acaip?"
Sorun ve sorun bu...
Hayra alamet deðil bu parlak güneþ!..
Bu ýlýk rüzgarlar hayra alamet deðil!..
Mutlaka birþey olacak!..
Dünyanýn dengesi deðiþecek!.. Bulutlar yaðmur yüklü deðil artýk!..
Barajlar bomboþ, susuzluk kapýda!..
Gerçekten öyle mi bilinmez ama, her zaman içimizi ýsýtan güneþ, bu kez kaygýlarý uyandýrýyor zihnimizin derinliðinde...
"Yok, yok normal deðil bu... Birþey olacak, mümkünü yok, çok iþaretler belirdi kýyamete dair!"
En çok inanýlan da, "küçük kýyamet" ya da deprem!..
"Yeraltý sularý ýsýnmýþ, anormallik ondan!.."
"Güneþin, gezegenlerin, yýldýzlarýn konumuna bakýn; hepsi depremi çaðrýþtýrýyor; yerküre haddinden fazla ýsýnmýþ!.."
Söylenenlere, söylentilere ve söylencelere bakýnca nasýl hatýrlanmaz ki Orhan Veli!..
"Beni bu güzel havalar mahvetti...
Bu havalarda istifa ettim Evkaf'taki memuriyetimden"
Evet... Bizi de bu güzel havalar mahvedecek...
Oysa...
Tabiat, Aralýðýn orta yerinde harikulade bir bahar bahþetmiþ memleket topraðýna...
Güneþ pýrýl pýrýl ýþýldýyor gözlerimizde..
Ýçimiz ýsýnýyor..
Çýkarsalar ya tadýný doya doya!.. Çýkarsak ya!..
Koskoca evrenin dengesi üç-beþ günlük "fazla güneþ"ten bozulacak deðil ya?
Lakin, ne mümkün!..
Kuþkuculuk had safhada!..
Çünkü; olumsuz iklimlerin topraðýnda beslenen yaþam felsefeleri "kötü havalar"da hayat buluyor bu coðrafyada!..
Öyleyse, gözümüz aydýn!..
Kýþ güneþi buraya kadar!..
Soðuk, yaðmur ve kar geliyor!.
Hiçbir þüpheye yer yok artýk.. Rahat batýnca güneþ de batýyor iþte!..
Kötü havalarla yaþamayý seviyoruz... Acýyý bal ediyoruz..
Güneþin ve "iyi günler"in tadýný çýkarma özürlüsüyken; allý-pullu davetiyelerle çaðýrdýðýmýz "kötü günler"i doya doya yaþýyoruz..
Hiçbir gazete; hiçbir televizyon, hiçbir yorumcu; Fenerbahçe'nin felaketi kadar zaman ve emek ayýrmýyor Galatasaray'ýn baþarý sýrlarýna...
Bizi kötü havalar ram ediyor kendine..
Bir-iki "muzaffer baþlýk" ve bir iki "coþkun çýðlýk"la geçip gidiyor güneþin aydýnlýðý...
Ötekinde sabahlara dek kýzýlca kýyamet!..
Tam 15 yýl bir büyük felaketin kýyýsýnda dolaþtý bu ülke...
30 bin canýný yitirdi baþýna sarýlmýþ belalarýn kasýrgasýnda...
Sonra güneþ, usuldan usula gösterdi kendini...
Aydýnlandý ortalýk...
Barýþ ufak ufak kol geziyor topraklarýmýzda..
Farkýna varsak yaþayacaðýz bereketini doya doya..
Lakin, 15 yýl bir felaketi acýlarla, aðýtlarla, zýlgýtlarla, öfkelerle yaþayan bizler, henüz güneþe bir "katre" göz atmýþ deðiliz..
Baksak, kamaþacak karanlýða aþina gözlerimiz!