Takım oyunu
Bütün gecikmelere rağmen, eksiklerini tamamlamaya kararlı Türkiye.
Onları tamamlarken belki aramızda çok tartışacağız... Kimimizin eksik bulduklarını kimimiz belki fazla bulacağız... Yahut kimimizin fazla gördüğü kavramları belki kimimiz eksik bulacağız...
İdam'dan tutun ifade özgürlüğüne kadar, bünyemizin kabul ettiği-etmediği büyük değişim rüzgârları esecek.
Kurumların her biri, kendini süzgeçten geçirecek. Partilerin her biri, kendini tepeden tırnağa tekrar bir test edecek.
Kolay değil bunlar.
Ama öyle veya böyle, Türkiye mutlaka bir yere varacak
Ne zaman?
Başbakan diyor ki:
- 2004'e kalmaz.
Ben de eminim.
Kalmaz.
*
Ne var ki, hükümeti tek başına bırakırsak, işin içinden çıkamayız.
Muhalefet dahil, özel sektörüyle, üniversitesiyle, medyasıyla, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, san'atçısıyla, sporcusuyla... Türkiye bütün hatlarıyla, tam bir takım oyunu sergilemeye mecbur.
Milliyetçilik budur.
Sosyal Demokartlık da budur.
Demokratik Solculuk da budur.
Liberallik, tamamen budur.
Laiklik deseniz, zaten alfabesi budur.
Müslüman Demokratlık ise tam bir adaptasyon içindedir.
Öyleyse AB yolunda niye anlaşamayalım?
Bütün siyasi eğilimleri içine alan, şaheser bir tampon bölge yakalayacağız... Orda buluşacağız...
O'nun için, hükümeti bu yolculukta yalnız bırakamayız.. Beğensek de bırakamayız, beğenmesek de...
*
Evet... Başbakan 2004'e kalmaz diyor.
Demek ki, Yunanistan'la olan ihtilaflarımız da 2004'e kalmaz. Bunu böyle algılamak istiyorum. Çünkü Türk-Yunan birlikteliği'ni, AB'den daha önemli buluyorum...
Pekçok Yunanlı da böyle buluyor.
Öyleyse...
Gerek Atina, gerek Ankara... Cimrilik etmeden, karşılıklı ödünler verebilir...
Belki kâğıt üzerinde ikisi de zarar etmiş gözükebilir, yahut birinden biri iki santim üstte, iki santim altta kalabilir, ama, hakikatte ikisi de büyük zenginlik kazanacaktır. Asıl hesap budur. Akıl ve mantık budur... Bence milliyetçilik de budur, solculuk da budur, uygarlık da budur.
*
Beklentilerimiz gerçekleşmezse bile, 2004'e kadar Türkiye'de ki düzene bir çekidüzen verebilsek, o bile kâr.
Ama hiçbir hükümet, bu kadar büyük bir değişimi tek başına yapamaz...
Takım oyunu lâzım.
Türkiye bütün hatlarıyla, muhalefet dahil bütün kurumlarıyla birlikte mevzilenmeli...
Tabii hükümet de bütün eleştiri ve uyarılara açık olmalı.
Küserek, kızarak, sinirlenerek değil, dinleyerek, iyi düşünerek, bu büyük hedefi, bir ortak ideal haline getirmeli.
Ümitliyim.
Çünkü görüyorum ki bütün Türkler, Türkiye için kafa yormaya başladı.