Futbolda her zaman başarı beklemek mümkün değildir. Gün olur, önünüze gelen tüm rakipleri devirecek kadar güçlü olursunuz, sizi kimse tutamaz. Ama bazen, tüm çabalarınıza karşın bir yerlerde yapılan hatalar birleşir ve önlenemez bir çöküş başlar.
İşte Galatasaray, yılların birikimi ve yapılan doğru işler ile artık dost-düşman herkese şapka çıkarttırarak yoluna devam ediyor. Türkiye Kupası maçına 11 ciddi eksikle çıkıp, 5-1 kazanan bu takım. Herkesin korktuğu Denizli deplasmanından güle oynaya 3 puanla dönen yine bu takım.
Aslında yine rakamlara başvurduğumuzda, G.Saray'ın başarısını daha iyi analiz edebiliriz. Ligin şu anda en çok gol atan takımı, en çok galip gelen ve en az yenilen takımı. Deplasmanda 30 maçtır yenilmiyor. Fatih Terim döneminde ligde oynanan 114 maçta tam 80 galibiyet aldı, sadece 10 kez yenildi. Daha da önemlisi, bu maçlarda 288 gol attı, yani maç başına 2.5 gol düşüyor.
Diğer büyükler ise tam anlamıyla bir "Hedefsizlik" sendromu yaşıyor. F.Bahçe ile Beşiktaş kupadan elendi. Ligde de o kadar umutlu oldukları söylenemez. Trabzonspor'un şampiyonluk gemileri İzmir'de suya gömüldü. Bu üçlünün Avrupa macerası zaten erkenden sona ermişti. Taraftar baskısı ve şiddeti, futbolcuları iyice korkutur hale geldi. Bir futbolcu, "Şu takımdan kurtulsam iyi olur" diye düşünürse, o takımda nasıl başarılı olabilir, o takımdan başarı nasıl beklenir?
Ligin zirvesinde görünen Gaziantep ve Denizli de, bu hafta kaybettikleri puanlarla "Şampiyonluk yarışı şimdilik bizim için bir gömlek üstte kalıyor, biz ilk beşe girmeye bakalım" düşüncesine daldılar.
Haftanın ilginç bir notu Beşiktaş-Antalya maçından. Geçen hafta G.Saray karşısında kaleye tek bir isabetli şut çeken siyah-beyazlı ekip, bu kez 24 şutta 13 isabet sağladı. Hep "Ahmet Dursun durmasın" deniyor ama genç futbolcu son 4 resmi maçta hiç gol atamadı. Ertuğrul da attığı iki golle 1. Lig'de toplam 96 gole ulaştı.
Bu arada Samsunspor ve Altay da üst sıralara sessiz ve derinden ilerliyorlar. Şimdilik Trabzon'u geçtiler, sırada F.Bahçe var!