F.Bahçe-G.Saray derbisi öncesi sarı-kırmızılılar ezeli rakipleriyle aradaki puan farkını 8'e çıkardı. Fatih Terim, benim gibi bir hücum futbolu savaşçısını dahi korkutacak kadar hücumu düşünüyor. 3-5-2'nin liberosunu kaldırdı; forvete üçüncü adam olarak ekledi. Alenen 2-5-3 oynuyor. Popescu ve Capone geride... Önlerinde Emre, Suat, Okan var. Sağda Ümit, solda Tugay, ileride de Marcio, Hakan, Hasan....
Terim'in bu kadar hücum futbolu oynatmasına saygım var. Ama bu saygı itirazımı engellemez. Öncelikle, şu sıralar hiç güven vermeyen bir kalecin var. İkincisi, kendisi bile Popescu'nun bu yerin adamı olmadığını söylüyor. "Stoper için yavaş. Ama başka özellikleri onu vazgeçilmez kılıyor" ifadesindeki özellikler libero vasıfları... İki kişiye emanet edilen savunmanın bir adamı Popescu. Öteki stoper adayları Fatih, Capone, Bülent çok bireysel hata yapıyorlar. Şu andaki kaleci ve stoperler 2-5-3 gibi çılgın bir hücum taktiğine uygun değil.
F.Bahçe, son günlerde göründüğü veya gösterilmek istendiği gibi kötü oynamıyor. Beşiktaş'ın Antalya'yı yendiği gibi, F.Bahçe de Göztepe ve Pendik'i yenebilirdi. Son olaylar G.Saray maçına doping etkisi yapar; motivasyonu arttırır. Bu, F.Bahçe için maddi-manevi ölüm-kalım maçı. Böyle bir F.Bahçe karşısına bu kadar hata yapan kaleci ve adamlarla, asgari savunmayla çıktın mı, akla gelmeyecek sürprizler olabilir.
* F.Bahçe'nin içinde bulunduğu durum G.Saray için bir demotivasyon yaratır mı?
Kesinlikle hayır! Aynı durumda F.Bahçe kendilerini yakaladığında nasıl ezdiğini biliyorlar. Futbol dışındaki sempati sahaya yansımaz. İki takım için de tarihi bir fark olabilir.
* Denizli-G.Saray maçında hakem Aksoy'un kart kullanımı eleştirildi.
G.Saray'da kırmızı kart hakeden yoktu. Ama Denizlili Ümit Tugay'ın kart görmesine yol açan hareketin aynısını yaptı. İkinci sarıdan kırmızı olacak diye, Aksoy kart gösteremedi. Kemal'in Popescu'ya yaptığı hareket nedeniyle atılması gerekiyordu. Aksoy, Marcio'ya attığı tekmeye kadar bekledi. FIFA, futbolcuların sakatlanmamasını sağlamak için kartlarda tereddüt istemiyor. Ama hakemlerimiz eyyamla yönetiyor maçları. Bu yüzden bu kadar çok sakatlık var. Bakın 3 Büyükler'e... Hepsi sakat ordusu... Hakem, 30 saniyede sarıyı, gerekirse 2. dakikada kırmızıyı çıkarmalı. Ama bizde sarıyı gören, "Nasılsa kırmızıyı çıkaramaz" diye rahatlıyor.
*Rüştü, kendisini dövenlerden şikayetçi olmadı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Rüştü'yü gayet iyi anlıyorum. Bir rehin alma olayı, linç girişimi var. Savcı ifade alıp serbest bırakıyor. Rüştü, şikayetçi olsa ne olacak? Adamı yönetimi ve adalet yalnız bırakmış... Pendik yenilgisi manşetlerde; Rüştü'ye saldırı aşağılardaydı. Medya da yalnız bırakmış. Saldıranlar, "Gene olsun, gene yaparız" demişler. Niye şikayetçi olup dayağı davet edecek? Rüştü'nün, davacı olmamasından utanması gerekenler, bu ülkenin medyasıdır, savcısıdır, F.Bahçe yönetimidir.