KADIKÖY Belediyesi Basın Danışmanı sevgili dostum Engin Aktel geçen hafta Moda İskelesi'ni gezmiş; yıllardır kaderine terkedilen bu zarif yapının yürek parçalayıcı durumunda hiç bir değişiklik olmadığını görmüş. Anlattı:
"TARİHİ iskele binasının içi ayyaşların, berduşların, tinercilerin, evsizlerin ve birtakım ne idüğü belirsiz marjinal grupların yuvası. Pislik kelimelerle tarif edilecek gibi değil. Her tarafta boş içki şişeleri, şişe kırıkları, çöpler. Duvarlarda püskürtme boya ile yapılmış, kafalarda satanizmi çağrıştıran ürkütücü graffitiler. Bu kadar güzel ve zarif bir yapı nasıl olur da böylesine bir duyarsızlıkla yok oluşa terkedilebilir, akıl almıyor."
MODA İskelesi için son umut ışığını Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, geçtiğimiz Haziran ayında yakmıştı. Kaptanoğlu SABAH-İSTANBUL'a yaptığı açıklamada iskeleyi tekrar Moda Koyu'nun pırlanta yüzüğü haline getireceklerini müjdeleyerek demişti ki:
"İSKELEYİ Barış Manço Kültür Merkezi'ne dönüştürmek için projemiz hazır. Projeye Kültür Bakanlığı ve Kadıköy Belediyesi destek veriyor. Tarihi yapı, Moda'lı büyük sanatçı Barış Manço'nun adının yaşatılacağı bir sanat ve kültür odağı olmasının yanısıra, deniz ulaşımında da işlevselliğini tekrar kazanacak. Projemiz Moda'ya nostaljik vapur seferleri düzenlenmesini de öngörüyor."
CENGİZ Kaptanoğlu, "Peki, ne zaman?" sorusuna ise şu yanıtı vermişti:
"BİZ hazırız ama bazı prosedür gereklerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Bunlardan en önemlisi de Anıtlar Kurulu'nun onayı. Bu onay çıkar çıkmaz, Moda İskelesi'nin kurtarılması için girişimlerimiz başlayacak."
KAPTANOĞLU bu açıklamayı yapalı 6 ay olacak. Engin Aktel'in geçen haftaki izlenimleri iskelede tükeniş sürecinin daha da hızlandığını ortaya koyuyor.
ANITLAR Kurulu'ndan beklenen onay çıkmadığı için mi harekete geçilemedi? Yoksa onay çıktı da Deniz Ticaret Odası mı işi ağırdan alıyor? Bunu bilemiyoruz.
BİLDİĞİMİZ tek şey, Moda İskelesi için yarının bile çok geç olabileceği.