GÖNÜLDEN YAKALAMAK
Diğer taraftan bu ayet, din adamlarının yaptıkları göreve karşılık insanlardan sevgi beklemelidirler. Yakın kavramı, burada cemaat olarak yorumlanabilir. Sevgiyi amaçlayan bir dini faaliyet, insanları gönülden yakalayacağı için, başarılı olması mukadderdir. Yukarıda verdiğimiz ayetin devamında şu ifade yer almaktadır: "... Kim güzel iş işlerse, onun güzelliğini arttırırız..." Yakınlar arasında sevgiyi yaymak, akrabaların sevişmesi, güzel bir işin üretilmesidir. Böyle güzel iş üretenlerin güzelliğini Allah da arttıracaktır. Öyleyse, şöyle bir genelleme yapabiliriz: Güzellikleri arttıran eylemlerden biri de insanların birbirlerini sevmeleridir. Hubb denen sevgi gülün tohumu, mevedde denen sevgi de onun gül çiçeğidir. Yüce Allah, mevedde denen sevgiyi sonradan insanlar arasına koymaktadır. Bir lütuf olarak insanlara bu sevgiyi vermesi için, bazı şartlar aramaktadır. Bu şartlar yerine gelince, sevgiyi lütfetmektedir. Bu konudaki ayet şöyledir: "İman edip iyi amelde bulunanlar için Allah bir sevgi yaratacaktır." (Meryem,96)

DOSTUNU DÜŞMAN GÖRMEK
İman ile iyi iş, yani yararlı iş Allah'ın yaratma sıfatını harekete geçirerek, sevgiyi yaratmasına neden olmaktadır. Dünya insanlığı iman edip yararlı iş üretseydi, bu düşmanlıklar olmayacak ve bu kanlar akmayacaktı. Biz, yararlı iş üretmediğimizden, Allah bizim için bir sevgi yaratmamaktadır. İman ile iş, insana bir amaç tayin eder; amacı olmayan insanlar dostlarını düşman görürler. Gelin iman edelim yararlı işler üretelim de, Allah bizim için sevgi yaratsın e biz de dünyayı sevgi bahçesine döndürelim. Bu değişim, bizim ahiretimizi de cennete çevirecektir. Dünyayı kan gölüne çeviren insanların ahireti nasıl cennete dönüşür. Akıtılan kanlar, sevgiyi boğmakta, onun yeşermesini engellemekte, açmadan tomurcunu koparmaktadır.

Ah sevgi! Neredesin? Bulutlar gibi üzerimizde dolaşıyorsun ama, düşmanlık duygularımız gönlümüze girmeni engellemektedir. Kanların aktığı yerde senin bir işin yoktur. Hasret kaldık; gül kokusuna ve gül rengine.

BAYRAKTAR BAYRAKLI