Türkiye'nin AB'ye resmen aday olması her siyasi istikrarsızlıkta gündeme gelen "askeri müdahale olasılığını" da ortadan kaldırdı

DARBE TARİHİ ZENGİN
Türk Silahlı Kuvvetleri, son 40 yılda ülke yönetimine çeşitli nedenlerle müdahale etti. 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980'de darbe, 12 Mart 1971'de de muhtıra oldu. 28 Şubat 1997'deki MGK bildirisi de dönemin hükümetine verilmiş bir muhtıra olarak değerlendirildi. İşte, yakın tarihimizdeki darbe, muhtıra ve ihtilal girişimlerinin kısa tarihçesi :

27 Mayıs 1960: 1950'de büyük bir zaferle iktidara gelen DP, ilk yıllardaki başarılı icraatlarını sürdüremedi. 1957'den itibaren enflasyon yükselmeye başladı, iktidar kısır politik çekişmelerin içine girdi, vatan cephesi ve tahkikat komisyonları gibi uygulamalar toplumun bir kesiminden yoğun tepki aldı. Altı ayrı davadan yargılanan Menderes, bunlardan birinde suçsuz, beşinde suçlu görüldü ve idam cezasına çarptırıldı. Ceza 17 Eylül 1961'de İmralı Adası'nda infaz edildi. Menderes'in yakın çalışma arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan da idam edildiler.

22 Şubat 1962: Albay Talat Aydemir, bir grup Harp Okulu öğrencisiyle birlikte yönetime el koymak için harekete geçti. Olay kısa sürede bastırıldı. Aydemir ve arkadaşları bağışlandı.

20-21 Mayıs 1963: Albay Aydemir bir harekete daha girişti, ancak yine başarılı olamadı. Bu kez bağışlanmadı ve arkadaşlarıyla birlikte yargılandı. Aydemir ile Fethi Gürcan idam edildi.

12 Mart 1971: Öğrenci hareketlerinin silahlı eylemlere dönüşmesi üzerine TSK adına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur imzalarını taşıyan bir muhtırayı Cumhurbaşkanı'na, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi Başkanlıklarına verdiler.

İSTİFALAR BAŞLAR
Başbakan Süleyman Demirel muhtıranın ardından istifa etti. Prof. Dr. Nihat Erim'le başlayan partiler üstü hükümetler kuruldu. Sıkıyönetim mahkemeleri işe başladı, olaylara karışan gençlerden bazıları idam edildi.

12 Eylül 1980: Anarşinin artması, ekonomik durumun kötüleşmesi üzerine TSK, yönetime el koydu. Parlamento ve Hükümet feshedildi. Tüm yurtta sıkıyönetim ilan edildi, siyasi faaliyetler yasaklandı. Bülent Ulusu başkanlığında bir hükümet kuruldu.

28 Şubat 1997: Refahyol Hükümeti'nin icraatları toplumun büyük bölümünde ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nde rahatsızlık yaratıyordu. Sincan'daki Kudüs Gecesi'nde yaşananlar, Konut'ta tarikat liderlerine verilen iftar, memurların mesai saatlerinin iftara göre ayarlanması, RP'li bazı milletvekillerinin rejime yönelik sözleri başta; çeşitli açıklama ve uygulamaların yarattığı gerginlik, MGK'nın 28 Şubat 1997'de yaptığı toplantıda zehir zemberek kararların çıkmasına yol açtı. Bu kararlar, Refahyol Hükümetinin istifa etmesi, yerine Mesut Yılmaz başkanlığında Anasol-D Hükümetinin kurulması, RP'nin kapatılması gibi olayların başlangıcı oldu.