kapat

12.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Bilisim99
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Kız Kulesi betona dönüyor
İstanbul Mimarlar Odası bir danışma kurulu oluşturmuş.

Tam 40 mimar üyesi olan bir kuruluş... Amacı İstanbul'da olup bitenleri, yapılan yanlış işleri izleyip basına ve kamuoyuna teşhir etmek, çeşitli yasal yolları deneyerek bu kentin daha çok bozulmasını, tarihiyle ve kültürüyle yağmalanmasını önlemek...

Bu kurulun üyelerinden biri, birlikte mimarlık okuduğumuz arkadaşım Ersen Gürsel'miş. İstanbul'la yakından ilgilenen Gürsel, geçmiş dönemlerde kimi başkanlara danışmanlık da yapmış ve kent için yararlı projeler üretmişti.

Gürsel geçen gün beni aradı. Kurul olarak son günlerde en çok üzüldükleri ve mercek altına aldıkları olaydan söz etti. Bu olay, ünlü Kız Kulesi'nin yanlış ve abartmalı restorasyonuydu. Bu olaydan Sabah-İstanbul daha önce söz etmişti, okurlarımız hatırlar.

Ancak Gürsel olayın gitgide daha vahim boyutlar aldığını belirtti. Tarihi kulenin üstünde bulunduğu doğal adacık dört yandan beton bir rıhtıma çevriliyor ve kayalık ada görünümü tamamen kayboluyordu. İstanbul'un en eski, en doğal ve en güzel simgelerinden biri asıl yapıyı örten bir inşaatla zedelenmekle kalmıyor, doğal zeminini de tümüyle yitiriyordu. Elbette turistik amaçlarla kullanılacak tesise daha çok gemi daha rahat biçimde yanaşsın ve kibar beylerle nazlı hanımlar kolayca adaya ayak bassınlar diye...

Kendi adıma tarihi binaların onarılarak çağdaş kullanımlara açılması ve bunun için özel sektörle işbirliği yapılması konularında hiç tutucu değilim. Ama rica aderim, tüm İstanbul'un simgesi olan böylesine bir anıta da bu yapılır mı?

Sanırım ki Sabah-İstanbul olarak bu olayın peşine düşecek ve Kız Kulesi'ni aşırı kazanç hırsına kurban ettirmeyeceğiz.

Bir aşk hikayesi
Yakışıklı Leandros'la güzel Hera birbirlerine çılgın gibi aşıktırlar.

Ancak iki köyün arasında düşmanlık vardır. Leandros her gece yüzerek boğazı geçer, karşı yakadaki sevgilisini ziyaret eder. Ertesi sabah da geri döner. Ancak fırtınalı bir gecede boğulup gider. Ertesi gün sevgilisinin cesedini gören Hera da kendini sulara atarak ölümü seçer.

Bu antik Romeo-Jülyet öyküsü rivayete göre aslında Çanakkale Boğazı'nda geçmiştir. Peki sonradan niye Boğaziçi'ndeki Kız Kulesi'ne taşınmıştır? Orası bilinmez. Ama Batılılar'ın bu kuleye inatla Leandros Kulesi demeleri de hiç bir biçimde önlenememiştir.

Bizans döneminden beri varolan, Osmanlı'nın birkaç kez onardığı ve şimdi tümüyle değiştirilmek istenen kule işte budur. Ne diyelim, böylesine değerli eserlerin kıymetini bilmeyen ülkemize Allah akıl versin!...


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır