Biraz ışık lütfen!
Tanrı yağ mumu yakana yağ mumu, balmumu yakana bal mumu verir... Mumu olmayana karanlık! 10 gün önce ortalık yağ mumlarıyla ve balmumlarıyla aydınlanıyordu. 10 gün önce AGİT toplantıları sırasında Türkiye için yapılan yıkama-yağlama coşku vericiydi.
Uçuyorduk sevinçten...
Türkiye, 10 gün önce "21. Yüzyılın yıldızı... Geleceğin anahtar ülkesi..." ilan edilmişti. Büyük büyük ülkelerin büyük büyük başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanları başlarını sallayıp, " Hee... Heee geleceğin yıldızı... 21. Yüzyılın anahtarı Türkiye...." diye onaylıyorlardı.
10 gün önce parlayan yıldız!
10 gün sonra her yer karanlık!
Doğalgaz gelmiyor...
Santrallar kaput...
Elektrikler kesiliyor.
Sanayi durdu.
Türkiye karanlık yıldız!
***
BOTAŞ'ın Genel Müdürü Gökhan Yardım diyor ki; Ukrayna'da kara kış bastırınca boru hattından daha fazla doğalgaz çektiler, bize gelen gazın basıncı düştü, böylece santrallere gaz veremedik.
Yıldız Türkiye'ye bak...
Bölgesinin lideri!
Ve 21. Yüzyılın güneşi!
Ukraynalılar üşüyünce ve vanaları kısıp doğalgazı kendine çevirince Türkiye zatürre oluyor.
Bu nasıl anlaşmadır?
Yani Rusya bir aşiret devlet, Türkiye de bir aşiret toplum. Ukrayna "mahalle çeşmesi vanası açıp kapatır gibi..." boru hattına müdahale edebiliyor.
Ukrayna gazı nasıl kısar?
Ve 21. Yüzyılın süperi olacak Türkiye'yi tam yıldızı parladığı sırada karanlıkta bırakan bu planlamayı kim nasıl yapar?
***
Bir yığın soru:
Türkiye verdiği sözlerini yerine getirmediği için mi Ruslar, Ukrayna'nın vanaları kısmasına göz yumacak kadar laçkalaştı?
Mevcut hatlar çok mu eskidi?
Müthiş kaçaklar mı var?
Doğalgaz depoları niçin bitmedi?
Loop sistemi niçin çalışmadı?
Ek kompresör istasyonları neden konulmadı? Acaba büyük plansızlık sonucu alınabilecek gazdan daha fazla abone ve şebeke mi yapıldı? Ayrıca hem santrallerin yapımı gecikti, hem de ısınma, aydınlanma, elektrik enerjisi üretimi doğalgaz kaynağına mı bağlandı? Bunlara ilaveten bu yıl barajlardaki su seviyesi de çok mu düştü?
Türkiye karanlıkta....
Ankara bilgi vermiyor...
***
Örneğin; Rusya'dan doğalgaz taşıyacağı söylenen Mavi Akım boru hattı ile Hazar petrolünü taşıyacak Bakü-Ceyhan boru hatları hangi şartlarda yapılıyor. Cumartesi günü Ege Cansen, köşesinden boru hatlarıyla ilgili aydınlık isteyen sorular sordu:
Aynen buraya aktarıyorum:
1) Bakü-Ceyhan boru hattı kaça çıkacaktır? Ortalarda bir dört milyar dolar lafı dolaşıyor. Rakam doğru mu? İlgililerden "anahtar teslim" fiyat vermelerini bizzat rica ediyorum. İnşaat devresi faizleri de lütfen maliyete ilave edilsin. Çünkü bunlar da eninde sonunda ödenecektir.
2) Türkiye toplam maliyetin ne kadarını ödemekle mükelleftir? Yani, Azerbeycan ve Gürcistan'dan (veya başka ülkelerden) geçecek kısımların maliyeti nedir? Bu bölümlerin ödemesini kim yapacak veya geri ödeme garantisini kim verecektir?
3) Türkiye bu hattın sahibi olacak mıdır? Daha doğrusu bu hattın sahibi kim olacaktır? Yoksa başka bir mülkiyet ilişkisi mi vardır?
4) Bu hattın bakım ve işletme giderleri kime aittir? Büyük tamir ve tadilleri kim üstlenecektir? Hattın kapasitesinin artırılması gündeme gelince bunu kim yapacaktır?
5) Türkiye'nin bu işe yatıracağı paranın geri ödeme süreci nedir? Yani Türkiye, yatırdığı parayı kaç yılda geri alacaktır? Proje iktisaden kârlı mıdır? Yani yatırılan sermayenin, cari faiz hadleri üstünde bir getirisi var mıdır?
6) Alınacak borçların geri ödemesi, Hazine üzerine bir nakit baskısı yaratacak mıdır? Hazine bu işe "Evet" demiş midir? Yoksa, proje Enerji Bakanlığı'nın bir beyin çocuğu mudur?
7) Her yıl alınacak paradan (kiradan) hariç, Türkiye'nin parayla ölçülebilen sair menfaati var mıdır? Ölçüm metodu nedir?
8) Bu hattın Türkiye'ye 'stratejik' fayda sağlayacağı iddiası var. Bu fayda nedir, nasıl tezahür edecektir?
9) Türkiye bu hat sayesinde ucuz petrol alacak mıdır?
Cevap bekliyoruz....
Ankara'da ülke karanlıkta kaldı, santral ihalelerini hızlandıralım, boru hatları anlaşmalarını hemen imzalayalım diyen ve bunlardan rüşvet komisyonları üretenler mi var?
Biraz ışık lütfen!