Bill ve Hillary

Herkes Bill'i çok sevdi, dünya da onu seviyor. Hillary gelecek seçimlerde kesin New York Senatörü seçilir. Hillary Senato'da ülke işleri ile meşgulken, bakalım Bill boş vakitlerini nasıl değerlendirecek?

Amerikan anayasasına göre bir kişi üç defa arka arkaya başkanlığa aday olamıyor. Çankaya'daki davette konuştuğum Clinton'a "çok demokrasi bazen faydalı insanlara yaramıyor. İmkan olsa yeniden aday olsanız. Amerikan halkı sizi seçerdi" dedim. Hüzünlü bir şekilde dudaklarını kıstı. Çok hoş bir insan, mütevazı ve akıllı.

Arkansas, Amerika'nın en küçük eyaletlerinden biridir. Genç Bill, savaş karşıtı bir insan. Savaştan sonra doğan ilk Amerikan Başkanı. 1969'un yeni yıl gecesi Finlandiya'dan Moskova'ya gittiğinde Rus gümrükçüleri bu genç adamı gümrükte soyup kontrol ediyorlar. Vietnam savaşına karşı. Hatta Moskova caddelerinde savaşı protesto edenlerle birlikte yürüyor. Oxford'dan sonra Yale Üniversitesi'nde hukuk tahsili görüyor. Üniversitenin kütüphanesinde, 1970 yılının Kasım ayında ilk defa Hillary'i görüyor. Hillary okulun sanki bir "erkek Fatma"sı. Bütün talebelerin annesi gibi. Okulda herkes ondan korkuyor. Hillary, Bill için "benden çekinmeyen, korkmayan erkeği buldum" demekten hiç vazgeçmiyor.

AYRILIK GELİYOR
Eylül 1971'de 75 dolarlık iki odalı apartman katına yerleşiyorlar. O küçük evine davet ettiği arkadaşlarına Hillary, "bu adama iyi bakın, Amerikan Başkanı olup, dünyayı değiştirecek kişi karşınızda duruyor" der. Mayıs 73'te okulu bitirdiklerinde ayrılıyorlar. Hillary, Washington'da Çocukları Koruma Vakfı'nın hukuk bürosunda çalışmaya başlıyor. Bill de yıllık 25.000.- dolar kazançla, Arkansas Üniversitesi'nde talebelerine hukuk öğretmeye başlıyor. Ancak Bill, Hillary'den vazgeçmiyor. 51 yaşında üç kocasını mezara gönderen annesi Virginia'ya, "hayatımın kadını" dediği Hillary ile evleneceğini söylüyor.

Arkansas'da girdiği seçimi yüzde 48.5 oy almasına rağmen kaybeden Bill, Ekim 75'de Hillary ile evleniyor. Evlendikleri gece Hillary'nin yakın dostu Ann Henry, yeni damat Bill'in evin koridorunda bir kadınla öpüştüğünü görüyor. Düğün merasimine iştirak eden hanımların yarısının, Bill'in eski sevgilileri olduğu hâlâ konuşulur. Bu gibi durumlarda, Bill'in verdiği cevap hep aynı "üzerime atlayan kadınlara ben ne yapabilirim ki?"

VALİ OLUYOR
Kasım 1978'de Arkansas'da oyların yüzde 63'ünü alıp 32 yaşında en genç vali seçiliyor. Beş kez arka arkaya vali seçiliyor. Bill'in seks hikayeleri tüm Amerika'yı sarıyor. Hillary de dostlarına "herhangi bir yerde yanımızdan güzel bir kadın geçerse, bir gün sonra Bill'in kollarında olacağını biliyorum" demekten hiçbir gün çekinmiyor. Arkansas Amerikan sosyetesinin uzağında olmasına rağmen genç vali Bill'in aşk hikayeleri her tarafta duyuluyor. Annesi Virginia'nın cenaze töreninden hemen sonra dostu Barbara Streisand ile, başkanken uçak kazasında ölen Ticaret Bakanı Brown'ın cenaze töreninden sonra da Monica ile sevişiyor. "Derin üzüntülerimi ancak hanımlarla sevişerek atlatabilirim" diyor. Doğrusu müthiş bir teselli kaynağı varmış!!!

Sharon Stone gibi ünlü film yıldızları, Amerikan güzelleri, Arkansas güzelleri, çeşitli eyalet güzelleri genç valinin sevgilileri oluyor. Benim Türkiye'ye getirdiğim dostum, eski başkan adayı Demokrat Partili Gary Hart'ın aşk skandalından sonra, Bill 1988 yılında başkanlığa aday olmayacağına dair karısına söz veriyor. Ancak bu yakışıklı, sempatik genç adamı Amerikan halkı seviyor ve George Bush'un karşısında yüzde 43 ile başkan seçiyor.

Hillary güçlü, evlenirken kızlık soyadı "Rodham"dan da vazgeçmiyor. Ancak Bill'e olan aşkı bütün benliğini ve mantığını silip götürmüş. "Hillary Bill'i seviyor ve Bill'de onu seviyor." İşte en büyük ortak noktaları da bu.

NE DEMİŞTİ?
1984 yılında vali Bill'in enteresan bir demeci var: "İnsanlar niye politika hayatına girerler bilir misiniz?" Cevabı yine kendisi veriyor: "Seksüel arzularını yerine getirmek için." Aynı Bill 1969 yılında Arkansas'da politikaya girerken "Politik güç erkeklere, kadınları kullanma ve onlarla oynama şansını verir. Ben hiçbir zaman böyle yanlış iş yapmayacağım" der.

İşte böylesine renkli bir Amerikan Başkanı ülkemizi ziyaret etti. Herkes onu çok sevdi, dünya da onu seviyor. Hillary gelecek seçimlerde kesin New York Senatörü seçilir. Hillary Senato'da ülke işleri ile meşgulken, bakalım Bill boş vakitlerini nasıl değerlendirecek???

İki hanımefendi
Hillary Diane Rodham ve Nazmiye Demirel... Hayran olduğum iki hanımefendi.. Her ikisinin de eşi devlet başkanlığına gelecek yıl veda edecek

O gece hayran olduğum iki hanımefendiye baktım. Her ikisinin de eşi devlet başkanlığına gelecek yıl veda edecek. Türkiye için Demirel'in görevine devam etmesini tabi ki çok istiyorum. Hillary Diane Rodham çok güçlü bir kadın. Babası Galler'den gelen bir göçmen, Hugh Rodham fanatik bir Cumhuriyetçi.

Hillary üniversitenin en iyi talebesi, beraber okuduklarından, daha sonra kocası olacak Bill'den de notları hep daha iyi olmuş. Politikayı hep sevmiş.

Vali olmak istemiş, kocasının başkanlığı bırakacağı gelecek yıl New York Senatörü olmak istiyor. Politikada en az kocası kadar başarılı olacağını iddia ediyor. Çalıştığı hukuk şirketine başarılarından dolayı onu ortak etmişler. 22 Kasım 1963 yılında Kennedy'nin suikaste kurban gitmesi Hillary'nin hayatını değiştirmiş. O gün katıksız bir demokrat olmuş.

TÜRK GİBİ TÜRK
Diğer hayran olduğum hanımefendi ev sahibesi Nazmiye Demirel. Çok Türk ve yabancı devlet adamının eşini tanıdım. Nazmiye Hanım gibi düzenli, tertipli, ağırbaşlısını görmedim. Çok vefalı birisi. Çileye, gözyaşına hep göğüs germiş. Bu durumlardan hiçbir zaman şikayetçi olmamıştır. Daha evvel Güniz sokağı, şimdi de Çankaya'yı çok iyi yönetiyor. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde belli etmeden her şeyi görür. Kimseyi kırmayan bir otoritesi vardır.

Bu kadar çok yakınları varken, ülkeyi 40 yıl yöneten kocasından torpil isteme cüretini göstermemiştir.

Her şeyi görür, çok saygın bir Anadolu hanımefendisidir. Beş yıl Amerika'da kalmışlardır, belli etmez. Bilgili ve çok kültürlüdür, övünmez. Ben tek şikayetini duydum; 12 Eylül ihtilalinde, Trakya'ya uçtukları helikopterde Ecevit ve eşi, Demirel ve Nazmiye Hanım var. Demirel helikopterde Trakya üzerinden uçarken "işte köprüler, işte fabrikalar, işte sürülmüş tarlalar" deyince belki de ilk defa Nazmiye Hanım umutsuz bir şekilde şikayet ediyor: "Demirel, sus artık hepsini yaptın. Ama bak artık sürgüne gidiyoruz."

Gece boyunca daha çok Nazmiye Hanım'ın hareketlerine dikkat ettim. Türkiye'nin böyle bir evsahibesini, orada görmek bana gurur verdi.