REFİK DURBAŞ
Dokuz gün boyunca 250'yi aşkın yayınevi kitaplarını sergiledi. Başta, bu yılın onur yazarı Server Tanilli olmak üzere yazarlar, şairler söyleşilere katıldılar, kitaplarını imzaladılar.
Kısaca, okur ile yazarın buluştuğu bir şölen yaşandı.
TÜYAP, İstanbul'da dünyada bir başka benzeri olmayan bir kitap fuarı düzenliyor. Çünkü Frankfurt, Bologna gibi kentlerde düzenlenenler bir ihtisas fuarı özelliğini taşımakta, bir başka deyişle yalnızca yayıncıları buluşturmakta... Oysa TÜYAP Kitap Fuarı'nda okur, sevsin sevmesin, bir çok yazarla yüz yüze gelerek kiminin söyleşisini izlemekte, kimisine okumak için aldığı kitabını imzalatmakta...
Yani kitap ile doğrudan ilişkiye geçmekte...
Geçen hafta, işte bütün bunlar yaşandı.
Bu yıl da fuarı üç binin üzerinde kitapseverin izlediği sanılıyor. Bu üç yüz bin kişinin adının yer aldığı adres defterinde adı yazılana ne mutlu!
Geçen haftanın bir başka mutlu olayı ise Borusan'ın, konserlerini beş yılı aşkın süredir sürdürdüğü Oda Orkestrası'nı devlet sanatçısı Gürer Aykal yönetiminde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'na dönüştürmesiydi.
Bünyesinde baş kemancı Cihat Aşkın başta olmak üzere, tam 43 sanatçı barındıran Orkestra'nın dünyada bir başka benzeri yok.
Benzeri yok, çünkü böyle bir orkestrayı bir özel sektör kuruluşu desteklemekte...
Borusan, sanata, özellikle müziğe katkısını, bir senfoni orkestrası kurmakla göstermiyor.
Çok değerli müzik kitapları yayımlamakta, ayrıca Beyoğlu'ndaki merkezinde özellikle nota arşiviyle büyük bir müzik kütüphanesi de kurmakta...
Sanata gönül veren sade vatandaşa düşen görev ise nasıl kitap fuarından ilgisini Borusan gibi kuruluşlara taşıması...
Sanat, ilgi ile büyüyüp gelişiyor çünkü...