Uyuşturucu kuryeliği yaptığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konulan 1995 Yılı Türkiye Erkek Güzeli Karahan Çantay, 50 gün yattıktan sonra serbest bırakıldı. Yaşadığı ibret dolu olayları SABAH'a anlatan Çantay, şanssızlıkların bir türlü peşini bırakmadığını ve arkadaş kurbanı olduğunu söyledi.
* Uyuşturucu olayı ile ne gibi bir bağlantınız oldu?
"Uyuşturucu olaylarıyla ilgili yazılanlar yalan. Ben hiçbir şekilde uyuşturucu nakletmedim. Bu olayı ilk defa kendi ağzımdan bütün gerçek yüzüyle anlatmak istiyorum. Bir yönetmen arkadaşım Fehmi Türkal elinde güzel bir proje olduğunu söyledi. Senaryoyu okudum, bir kaçış hikayesini anlatıyordu. Bu anlattığım olaylar, geçtiğimiz Eylül ayının başlarında gelişti. Yönetmen bir gün beni aradı. Bu dizi için yapımcı bulduğunu söyledi. Sanatçı ve şarkıcı Banu Alkan'ın evinde buluştuk.'
*Neden Banu Alkan'ın evinde?
'O evde buluşmamızın sebebi, Banu Alkan'a göre de bir proje olmasındandı. Yapımcı olduğu söylenen Özcan Korkmaz'ı ilk defa orada gördüm. Daha sonra Özcan beni bir kere aradı. Tatil için Bodrum'a gideceğini söyledi. Benim oynayacağım film bir kaçış hikayesiydi. Bu Türkiye'nin dört bir yanında çekilecekti. Bodrum'dan beni aradı.'
*Niçin aradı?
'Beni yanına çağırıyordu. 'Bugün saat 22.00 de uçak var, atla gel. Biletini ben alırım, havaalanında bir arkadaşım sana bileti verecek' dedi. Gerçekten öyle oldu. Havaalanında yanıma birisi geldi. 'Merhaba ben Özcan'ın arkadaşıyım' diyerek, bileti verdi. O sırada telefon çaldı ve bana, 'Özcan seninle konuşmak istiyor' diye telefonu uzattı. Özcan, Cuma olduğu için kendisine para havale ettiremediğini, arkadaşındaki parayı getirmemi rica etti.'
'Hiçbir şey düşünmeden gazete kağıdına sarılı parayı aldım. İçine açıp bakmadım bile. Dokununca paketin içinde para olduğu anlaşılıyordu. Bodrum'da parayı Özcan'a teslim ettim ve otele yerleştim. Marmaris'e geçtik, polisler geldi. Sonrasını zaten biliyorsunuz. Ancak suçsuz olduğumu bildiğim için serbest kalacağımı umuyordum. Ancak zaman zaman umutsuzluğa kapıldığım da olmadı değil.""
* Bu olaylardan nasıl bir ders aldın?
"Arada bir tanınmışlığın, ünlü olmanın cezasını çektiğimi düşündüm. Şimdi okulumu bırakmasaydım, mezun olmuş, apayrı bir konumda olacaktım. Fakat ne olursa olsun mankenliği seçtiğim için çok pişman değilim. Kötü tecrübeler insan için iyi oluyor. Her işte bir hayır vardır diye ders alıyorum. Kötü olaylar insanı daha ileriye atıyor. 26 yaşındayım ama kendimi 40 yaşında gibi hissediyorum."
* Kendime, hayatıma yazık oldu diyor musunuz?
"Şu anda bana leke sürüldü. Ben artık damgalıyım. İnsanların beyninden bu düşünceyi silmek zor ama bunun mücadelesini vereceğim. Hâlâ kendime güveniyorum, hâlâ güzelim. Güzelliğime yazık etmedim. Yıkılmadım, ayaktayım."