Son günlerde çok acı çeken bir toplum olduk. Birliğe, beraberliğe, mutluluğa ve başarıya öyle hasret kaldık ki... İşte Ümit Milliler, dün akşam biraz da olsa acılarımızı azalttı.
Bu ulusal başarı A Milli Takıma da yansırsa milletçe yeniden bir hayat öpücüğü kazanmış olacağız. Tabiki giden geri gelmiyor ama bizlerinde tebessüme öyle ihtiyacı var ki. İşte bu düşünce ile yola çıkan ümitlerimiz gerçekten gerek fizik gerekse güç olarak bizden daha iyi olan Polonya'yı hırslarıyla ve tüm yüreklerini sahaya yansıtarak yendiler.
Olimpiyat bize yakışır
Aferin çocuklar... Bravo Raşit hoca, bravo Sabahattin hoca... En büyük bravo da 90 dakika futbolcular kadar enerji sarfeden o muhteşem seyirciye...
Hepinizi seviyorum. Nasıl oynadınız diye sizi yazmak istemiyorum. Ama birşeyler yazmak gerekirse aslanlarımız canla, başla herşeylerini ortaya koyarak maçı kazanmaktan başka bir şey düşünmeden mücadele etti.
Bekle bizi Sydney. Göreceksiniz bu gençlerimiz olimpiyatlara kalırlarsa umut ve başarı dolu günleri yine bizlere yaşatacaklar. Ümitlerimiz güldü darısı bugünkü karşılaşmada ağabeylerine. Çünkü Euro-2000 Türkiyem'e yakışır. Biz vizeyi çoktan haketmiştik zaten.
Hakem de durduramadı
Dün İzmir'de, bugün Bursa'da bu mutluluk halkası hep böyle devam etsin. Çünkü Türkiye bu acılardan sonra mutlu olmak mutluluğu yaşamak hakkına sahip. Ahmet Dursun için özel birşeyler söylemek istiyorum. Öyle harika bir gol attı ki bu gole şapka çıkarılırdı.
Son sözüm de maçın hakemine, ne yaparsan yap sen, dün Ümit Milli Takımını durduramazdın, durduramadın da....