YER: Türkiye Büyük Millet Meclisi. Herkes gibi siyasetçiler de olan ve olması beklenen depremleri konuşuyor:
Necmi Hoşver (DYP): Madem MTA Düzce depremini önçceden bilmiş, neden önlem alınmadı?
Işın Çelebi (ANAP): Ya öyle mi? Deprem daha önceden biliniyor muydu? Böyle bir raporu sizden duyuyorum.
Yücel Seçkiner (ANAP): Bu bir Çin işkencesi!.. Hergün biri ortaya çıkıp ulorta konuşuyor. Hepsi ayrı telden çalıyor. Adeta İstanbul halkına Çin işkencesi yapıyorlar. Deprem olmadan vatandaşı öldürecekler.
Mehmet Ağar (Bağımsız): Vatandaşı manyak ettiler. Biri diyor büyük deprem olacak, öbürü olmayacak. Akıl alacak iş değil. Bu kadar sorumsuz davranmaya hakları var mı?
Çelebi: Halk çıldırma noktasında.
Ağar: O zaman yapılacak iş belli. Bu bilim adamlarını bir odaya kapatacaksın, çözüm bulana kadar çıkarmayacaksın. Başka çare kalmadı.
Yaşar Topçu (ANAP): Doğru. Her binanın kapısına, çürük-sağlam diye farklı renkli çarpı işaretleri konsun. Yıkılacak olan yıkılsın.
Bu arada Deprem Araştırma Komisyonu'nda da aynı konu gündemde:
Ersoy Özcan (MHP): Doçent Oğuz Gündoğdu bana, Düzce'de mutlaka deprem olacak; bunu halka duyurabilirsiniz, demişti. Bunu Bolu Valisine anlattım, bana 'Kanun çıkartın, zemin araştırması yapılsın' dedi."
Özcan: Çadırlara ısıtıcı dağıtmalıyız.
Abdülkadir Aksu (FP): Kızılay çadırlarına konulacak ısıtıcı bir işe yaramaz. Bu yolla havayı ısıtırsınız.
Cumali Durmuş (MHP): Her kafadan çıkan sesi kısmak zorundayız.
Yaşar Dedelek (ANAP): Bence olaya RTÜK aracılığıyla el konulmalı. Deprem tellallığı engellenmeli.
İki eleştiri ve talep de başkanlardan:
Mesut Yılmaz (ANAP Gn. Bşk.) Bilim adamlarının deprem tartışmaları yararlıdır ama kamuoyu önünde yapılan tartışmaların halkta paniğe yol açıyor.
Devlet Bapçeli (MHP Gn.Bşk.): TÜBİTAK bünyasinde bir bilimsel konsey kurulsun. Açıklamaları o yapsın.
Şamil TAYYAR / ANKARA