kapat

01.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Güneydoğu için

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu, bir "Güneydoğu Anadolu Müsteşarlığı" kurulmasını istemiş.

Son MGK toplantısında ortaya atılan bu öneri, bölgedeki hizmetlerin hızlandırılmasını hedefliyor.

PKK yenildi ve dağıldı. Alışılmış bir benzetme ile başarılan iş, sivrisineklerin yok edilmesidir. Ama bataklık aynen duruyor ve çözüm bekliyor.

Şimdi paradan çok siyasi kararlılık ve cesaret lazım. Terör döneminde her yıl harcadığımız paranın dörtte birini 5 yıl süreyle bu bölgeye yatırım olarak yönlendirmek, özel sektörü kıskançlık göstermeden teşvik etmek, bölücü mikrobu oradan tümüyle kazıyıp atmaya yetecektir.

Güneydoğu, Türkiye'nin yoksulluk ve yoksunluk bölgesidir. Bu insanları kazanmanın faturası ne kadar ağır olursa olsun ödemek zorundayız. Şartı belli:

Önce buradaki derebeylik düzenine son vermek..

Devlet, daha bir kaç yıl önce Güneydoğu'nun Türkiye'den kopmayacağını dünyaya kanıtlamak için aşiret reislerini Ankara'ya çağırıp devletin televizyonundan bağlılık mesajları verdirmişti.

Artık bu insanları vatandaş yapmak lazım.

Sosyal adaletin tek onurlu yolu istihdamdır. Çalışmak isteyen herkese iş sunmaktır.

Bölgede 20 yaşına gelmiş insanların hiç biri sıkıyönetimsiz, olağanüstü halsiz bir rejim nasıl olur, bilmiyor. İnsan hakları nasıl bir şey, tanımıyor.

Avrupa Birliği üyeliği ufkunu açan Türkiye'yi, artık doğru çıkmamış korkuları değil, kendine güveni yönetmelidir.

Dün sorun bölünme tehdidiydi. Bugün sembolik bir-iki kültürel haktır: Okulda isteyene Kürtçe dersi, TV'de Kürtçe program.

Demokrasi ve insan hakları, hiç bir ülkenin başını derde sokmadı. Tam tersine uzlaşmayı ve barışı getirdi.

Devlette, bütün mesaisini Güneydoğu'ya yoğunlaştırmış bir müsteşarlığın kurulması kimseyi korkutmamalıdır.

Başbakan Ecevit'in dediği gibi "Devlet içinde devlet" çelişkisine değil, tam tersine hızlı bir bütünleşmeye hizmet edecektir bu müsteşarlık.

Yalan rüzgarı..
Türkiye G-20 ülkeleri içine alınıyor ama yalancı gündemlerle uğraşmaktan dünyanın kendisine layık gördüğü role bir türlü hazırlanamıyor.

Bu yıl iç ve dış borç faizine 24,7 milyar dolar ödeyeceğiz. Böyle giderse 10 yıl sonra ödeyeceğimiz faiz 284 milyar dolara çıkacak. İflas bu.. Ama gündemimiz yine türban..

Sistem, Cumhurbaşkanı'nın tanımı ile bir "Ajan provokatör"ün oyununu bozamadı.

Merve Kavakçı seçime yalanla katılmıştı.

Kanuna karşı hile aracı olan nikahı da kuşkulu.. Başvuru formundaki ikametgah adresi yalan çıktı.

Türbanı da yalan.. Cinselliği ile dikkat çekmemek için güya başını örtüyor ama dudakları boyalı, gözleri sürmeli.

Evlendiği Bekir Lütfü Yıldırım'ın eniştesi Mehmet Yıldırım iyi söylemiş:

"Biz Merve'yi ilk günden sevmedik. Türkiye'yi karıştırmaya geldi. Başını açsaydı ne olurdu yani? Ne var başında, anlayamadık ki.."

Meclis İçtüzüğü'nü "Kadın milletvekilleri Meclis'e başları açık girer" diye değiştiren öneri, yalan rüzgarını durduracak çaredir.

Bu çareye "Hayır" diyen FP, DYP ve MHP'yi anlıyor musunuz?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır