Dönemin büyük gazeteleri arasında yer alan Yeni Sabah Gazetesi de böyle bir yarışma düzenlemişti. Yarışmayı, 5 litre su, bir kibrit ve bir bıçakla 5 gün boyunca Hayırsız Ada'da kalan Necat Tözge kazanmıştı. 20. yüzyılın çağdaş Robinson Crusoe'su Necat Tözge'yi bulduk ve CBS televizyonunun düzenleyeceği "Çağdaş Robinson Yarışması"nı konuştuk.
Tözge, CBS'nin yarışmacılara, buğday ve tahıl verileceğini buna ilave olarak adada bol miktarda hindistan cevizi ve su kaynağı olduğunu duyunca çileden çıktı. Tözge, "O da Robinsonluk mu canım? Gelsinler Hayırsız'da beş gün kalsınlar. Robinson'un gerçeklerini de çok iyi öğrenirler. Bir de birinci olana 1 milyon dolar ödül vereceklermiş. Ben o kadar zahmeti boşuna çekmişim" dedi ve 43 yıl öncesine gitti:
"1956 yılının Temmuz ayında, Yeni Sabah Gazetesi'nde bir ilan yayınlandı. İlanda, ıssız bir adada 5 gün yaşayacak çağdaş Robinson arandığı belirtiliyordu. Hemen başvurdum. Binin üzerinde insan müracaat etmişti. Yapılan elemeden sonra 10 kişi kaldı. On kişi arasında üçüncüydüm. Birinci ve ikinci denedi başarısız oldu. Sıra bana gelmişti. Heyecanlandım. Ertesi gün Hayırsız Ada'ya doğru yola koyulduk. Motorda, Yeni Sabah'ın iki muhabiri vardı. Adaya indirilişimi fotoğraflayacaklardı.
Bütün İstanbul peşimizdeydi. Ada'nın bir kaç yüz metre açıklarında bırakıldım. Akıntıya kendimi kaptırıp adanın kıyılarına ulaştım. Saat 03.00 sularıydı. İlk işim ateş yakmak oldu. Yanımda yaklaşık 5 litre su vardı.
Koskocaman Ada'da içilecek tek damla su yoktu. Su testimin içerisine bir sopa soktum, bu sopayı 5 eşit parçaya bölmüştüm. Suya dayandıktan sonra açlık hiçbir şeydi."
"Karnımı doyuracak bir şeyler aramak için yollara koyuldum. Ada'da yabani incirden başka bitki yoktu neredeyse. Ada'nın kıyılarında dolaşmaya başladım. ikinci günün, gün batımına yakın sahilde bir tane çürük elma buldum. Bir de baktım, İstanbul'dan denize düşen sebze ve meyveler soluğu Hayırsız'da alıyordu. Yemek işini de böylece hallettim.
Yeni Sabah'ın muhabirleri altıncı gün beni almaya geldiler, 5 kilo kadar zayıflamıştım. Doğal yaşamın şartları zordu. Dönüşte Sarayburnu'nda çok büyük insan kalabalığı vardı. İstanbul'a ünlü bir devlet adamı geliyor zannettim. Meğerse, beni karşılamaya gelmişler. 1956 yılı boyunca en çok bahsedilen kişiydim. "