kapat

01.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Aganigi naganigi
Türkiye'nin öndegelen tarımsal ihraç ürünü fındık için devlet gözetiminde özel bir tanıtım grubu oluşturuldu.

İç piyasada fındık tüketimini arttırarak, üretim fazlasını eritmeyi amaçlayan bu politika, profesyonelce bir reklam kampanyasıyla da destekleniyor. Görüntüdeki satıcı, fındığın cinsel gücü takviye ettiği ima ediyor ve yaşlı alıcısına halk arasında çok sık kullanılan şifreli bir cümle ile mesaj veriyor. "Aganigi naganigi". Buraya kadar herşey güzel.

Ancak fındık üzerinde ince hesaplar da dönüyor. Aktörümüz Lokman Kondakçı. Bir dönem magazin dünyasının renkli siması, Sanayi eski Bakanı Yalım Erez'in gönüllü danışmanı Kondakçı 30 yılını fındığa vermiş ilginç bir insan. Kişisel özelliklerini bir kenara bırakıp, Cumhurbaşkanı'na kadar gönderdiği "Fındık Raporu"na bakınca çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Fiskobirlik, piyasa düzenleyicisi rolünü oynayıp, Ağustos'ta açıkladığı 2.4 dolarlık fiyatın arkasında duramıyor. Fiskobirliğin, her ay için ileriye dönük fiyat ve alım garantisi vermesi, üreticinin elindeki ürünü pazara daha geç getirmesine, böylece alım miktarının sınırlanmasına ve fiyatın Türkiye tarafından belirlenmesine yarıyor.

Bu politikalarla, 1997-98 döneminde 453 dolardan ihraç edilen fındıktan 964 milyon dolar döviz sağlanıyor. Bugün 330 dolara inen ihraç fiyatı üzerinden ancak 650 milyon dolar gelir elde edilebileceği ve Türkiye ekonomisinin 300 milyon dolar kaybedeceği görülüyor.

Parayı anlatmanın zorluğu
Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen'le Cezayir'deyiz. Türk firmalarına ilgi olağanüstü. Herkesin morali düzeliyor. Tüzmen, öylesine keyifleniyor ki Ankara'da yaşanan komik bir olayı anlatmadan geçemiyor. Yer, Hazine konferans salonu. Dış ticarete emeği geçen bürokratlara ödül veriliyor. Bir dönem Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak anılan idarede, Mahfi Eğilmez de unutulmuyor. Protokol sırasında oturan Tüzmen, arka sıradaki İhracat Genel Müdürü Ömer Berki'ye dönüyor ve Eğilmez'e de "hatıra para" verilmesini işaret ediyor. Ancak parayı anlatmak mümkün olmuyor. Tüzmen, bir ara sağ elinin baş parmağı ile işaret parmağını birleştiriyor ve Berki'yi uyarmaya çalışıyor. İşareti gören Berki bir anlam veremiyor. Tüzmen, işaretin yanlış anlamaya yolaçacağını farkediyor ve bu kez baş parmağı ile işaret parmağını birbirine değdirip, ileri geri oynatıyor. Para işaretini çözen Berki, Mahfi Eğilmez'e de güzel bir kutu içinde hatırayı takdim etmeyi başarıyor.

Maliye'nin ağzına kilit
Maliye Bakanlığı'nın deneyimli bürokratlarının ağzını neredeyse bıçak açmıyor. Bakan Sümer Oral'ın, meşhur "ketumiyeti", üstadların açılımlarına set çekiyor. Nasıl mı? Diyelim ki, bir gazetede, vergi ya da bütçe ile ilgili haberler çıkıyor. Sayın bakan, derhal çalışma arkadaşlarına yöneliyor ve "Bu da nerden çıktı?" demeye getiriyor. Maliyeciler ser verip sır vermiyor ama gazeteciler habere ulaşıyor. Bizden söylemesi, 1998'deki vergi reformunu değiştiren 4444 sayılı yasa da deprem vergisi de 2000 bütçe büyüklükleri de üstadların ağızlarına kilit vurmasına rağmen Bakanlar Kurulu'ndan da YPK'dan da önce basına yansıdı...

Okan MÜDERRİSOĞLU


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır