kapat

19.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ALİ KIRCA(alikirca@sabah.com.tr )


Bugünün Saraylısı

Geceyarısını birkaç saat geçe, belki de daha erken, bilmiyorum; televizyon karşısında, uzaktan kumanda aletiyle amaçsız yolculuklara çıkmışken rastladım.

Yıllar öncesinden bir "yerli dizi"ydi ekranda akıp giden...

Repliklerinden, oyuncularından ve daha da önemlisi "özel ışık efektleri"nden hatırladım:

"Bugünün Saraylısı"ydı.. Yarısından yakaladığım diziyi sonuna dek izledim..

Sonra, "bugünün saraylısı"nın hatırlattıklarıyla, uzaktan kumandasız yolculuklara çıktım zaman tünelinde..

ooo

Yolculuk şaşırtıcıydı..
Ülkemin 30 yıllık televizyonculuk serüveninde, varılan nokta kadar, başlanan nokta da düşündürücüydü..

Varılan noktada uzaktan kumanda aletinizin düğmelerinde kayıtlı yirmiye yakın ulusal ve yerel kanal vardı.. Uydulu-uydusuz, kablolu-kablosuz..

Ekranlar sabahın ilk ışıklarına dek açıktı..

İçinde de herşey vardı...

Ne ararsanız, ya da daha doğru bir deyimle; ne bulursanız?..

ooo

30 yıllık yolculukta; başlanan noktayla varılan noktanın buluşması, dramatik bir rastlantıyla geçen hafta gerçekleşti.

Türkiye'de otuz yıl önce televizyonculuğu başlatan "adam", geçen hafta veda etti hayata...

Mahmut Tali Öngören öldü.
"Dünyaya açılan pencere"si süresiz kapandı.. (Dünyaya açılan pencere, onun hazırladığı programın adıydı... Bir yanıyla da, Türk televizyon tarihindeki ilk "haber program"ın adıydı...)

"Başlanan nokta"daki "dünyaya açılan pencere"nin kapandığı gün, "varılan nokta"da, Türk televizyonlarında dünyaya yeni bir pencere açıldı...

Öngören'in öldüğü gün, CNN-Türk doğdu...

Dünyanın en büyük haber kanalı, Türkiye'de yayın işbirliğine girdi..

Türkiye, 24 saat yayın yapan; anında dünyanın pek çok köşesiyle bağlantı kurabilen ikinci haber kanalına kavuştu.. İnanılmaz bir teknoloji, etkileyici grafikler, pırıl pırıl genç insanlar...

Otuz yıl önce, bu serüvene başladığı noktada; bu kadarını Mahmut Tali Öngören bile öngöremezdi belki de...

Ne de olsa onunkisi; siyah-beyaz ve "uzaktan kumanda"sız, küçük bir pencereydi.

Tek kanallı bir devlet televizyonunun seçeneklere ve dolayısıyla uzaktan kumandalara kapalı ekranlarından dünyaya bakıyordu.

O da haftada birkaç gece...

Televizyonun düğmesine günde sadece iki kez (açmak ve kapatmak için) basacaktınız ve "o" size ne derse ona inanacaktınız..

Sonra çoğaldı günler...

"Öngören"lerin devri kapandı..

"Cem"ler ve "Taş"lar devri başladı.

Bugünün Dışişleri Bakanı İsmail Cem, tek kanalın içinde yeni kanallar açtı adeta..

Tek kanalda çoğulculuğa; siyah-beyaz ekranda renkliliğe adımlar atıldı.

Yıllar sonra ikinci Cem devri (Cem Duna), renkli kanalda renkleri çoğalttı.

Arada Karataş'lar, Yalçıntaş'lar, Taşer'ler ekrana "ağırlık"larını koydular.

Bugünün Devlet Bakanı Tunca Toskay'ın dönemi ise, televizyonculuğun gerçek anlamda dünyaya açıldığı yıllar olarak iz bıraktı..

Sonuçta, başlanan noktayla varılan nokta arasında, herkes bir sonraki döneme, iyi-kötü bir miras bırakarak çekildi sahneden..

Şimdi varılan noktada, sayısız alternatifler sunan "çoksesli-çok renkli" bir dünya var...

Yalnızca iki haber kanalı değil; ulusal ve yerel kanallar; habercilik alanında inanılmaz işler yapıyorlar..

Devletin telefonla ulaşamadığı deprem şehirlerinden; hem de birkaç noktada birden anında "naklen" yayına giriyorlar..

Örtüleri cesaretle kaldırıyorlar, toplumu sarsıyorlar, düşündürüyorlar..

Sayısız olumsuzluklara karşın; "yanlış ellerde yanlış kullanılan" silahlara rağmen; Türkiye, özellikle komşularının "gıpta"yla izlediği bir "enformasyon devrimi" yaşıyor...

Bilmediğiniz, duymadığınız ne kaldı ki!..

ooo

Ancak...

Bu yazı, "Türk enformasyon devrimi"ne övgüler düzemk için yazılmadı..

"Türk kültür erozyonu"na da bir miktar "nazar atfetmek" için yazıldı...

"Bugünün Saraylısı" için yazıldı... Ve, bugünün saraylısı'nın hatırlattıkları için..

Bu ülkenin insanları, bir zamanlar ekranlara yapışarak Dostoyevski izlerdi...

Bu ülkenin insanları, bir zamanlar ekranlara yapışarak, Türk klasiklerinden uyarlanmış dizileri izlerdi...

Bu ülkenin insanları, bir zamanlar ekranlara yapışarak, basbayağı "bilgi" içeren yarışmalar izlerdi..

"Tek kanaldı, şansı yoktu" diyemezdiniz.

Basbayağı izlerdi...

Tek kanaldan çok kanala geçildi, kabul...

Programlar, uzaktan kumanda aletleriyle seçildi, kabul...

Peki, ama kim "kumanda" ediyor..

Uzaktan ekranlara?

Kim, herşeye hükmeden "bugünün saraylısı?"

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır