Sıkıla bunala üç haftayı geçirdik ama şimdi yapılması gereken başka işler var. Öğretmenler, okullardaki diğer personel ve öğrenciler deprem konusunda eğitilmeli. Bu konuda eğitim verileceği söylendi ama umarız pek çok şey gibi bu da sözde kalmaz.
Esasında daha önceden yapılması gereken çalışmalardı bunlar ama zararın neresinden dönülse kârdır. Okullardaki görevliler yüzlerce öğrencinin sorumluluğunu üstleniyorlar. Okulların açıldığı gün yaşanan 5.8 şiddetindeki depremdeki paniği hepimiz biliyoruz. Bu yaşamsal bir refleks. Fakat öğretmenler, öğrenciler, diğer görevliler depremde nasıl davranmak gerektiği ve ne tür önlemler alınabileceği konusunda ciddi bir şekilde eğitilirse sorun çözümlenebilir sanıyorum. Tabii esasında her insanın bu eğitimi alması gerekiyor Türkiye'de.
Bazı özel okullar bu tür girişimlerde bulunuyorlar. Örneğin, geçtiğimiz haftalarda Ceren'in okulunda bu konuda çalışmalar yapıldı. Kızımın devam ettiği okul olduğu için ben de bu konuda bilgilendirildim. AKUT tüm okul bünyesindeki öğretmenlere ve diğer görevlilere "Depremle Yaşamayı Öğrenme" semineri vermiş. Okul yönetimi zaten Eylül başından itibaren öğretmenlerine ve çalışanlarına bu konuda eğitim veriyordu.
Okulların böylesi çalışmalar yapmaları gerçekten çok önemli. Özel okullar buna önem veriyorlar ama devlet okulları da bu konuda hemen kolları sıvamalı. Çünkü çoğu devlet okulunda ne yazık ki, sınıflar oldukça kalabalık. Dolayısıyla daha da özenli ve dikkatli olmak gerekiyor. Paniği olabildiğince en aza indirebilmek için de öncelikle öğretmenlerin eğitilmesi ve deprem anında neler yapabilecekleri konusunda tam olarak bilgi sahibi olmaları yaşamsal önem taşıyor. Öğretmen, sınıfta tüm öğrencilerin güven duyduğu, inandığı, sevgiyle baktığı tek yetişkin. Onun sınıfı nasıl yönlendirdiği, davranış diliyle neler anlattığı çok önemli. Eğer öğretmen paniğe kapılmadan öğrencilerini yönlendirebilirse, çıkabilecek bir izdihamı ve çocukların aşırı derecede korkmalarını önlemiş olur.