Nasılsa ceplerinden birşey çıkmıyor, sancı da çekmemişler... Maroken koltuklarda oturup, ahkam kesmişler ve evlere şenlik bir "17 Ağustos Depremi Aile Barınma Yardımı Başvuru Belgesi" hazırlamışlar. Tipik bir kırtasiye örneği... İki sayfa tutan belgede, cetveller, göstergeler ve depremzedenin yedi ceddini ilgilendiren sorular... Hadi bunlara da "Eyvallah, başa gelen çekilir..." dedik ama o ünlü belgenin ikinci sayfasındaki 6. madde yok mu, işte bu madde insanı çileden çıkarıyor.
Şimdi depremzedelerin 100 milyon kira yardımı almak için uymak zorunda oldukları bu maddeyi aynen yazıyorum;
"Madde 6- Barınma yardımı alan aile çadırkent, prefabrik konutlar ve depremzedeler için ücretsiz tahsis edilecek konutlardan yararlanamaz. Çadır almış olanlar, aldıkları çadırı iade etmedikleri takdirde yardımdan yararlanamazlar..."
Şu hale bakın bir hele!... Şu maddeyi iyice okuyacak ve anlayacak olursak, çıkan mana şu; Eğer barınma yardımı alacaksanız çadırkentlerde, prefabrik konutlarda ve diğer ücretsiz konutlardan yararlanamayacaksınız. Eğer çadırda iseniz, çadırı iade etmedikçe bu 100 milyonu size vermeyecekler. Aman efendim ne kıymetli 100 milyonmuş bu... Milletin burnundan getirmek için verilen para... Yani depremzede çadırını iade edecek, sonra barınma yardımı alacak ve bu arada çoluk-çocuğuyla kiralık bir ev bulana kadar sokaklarda sürüm sürüm sürünecekler. Zaten şu anda halleri pek iç açısı değil... Bir de o civarda en ufak, en kötü, en işe yaramaz dairelerin kiraları dahi 150 milyon lirayı aşıyor. Ayrıca bir sürü viran ev sıvanıp, boyanarak kiralık hale getiriliyor ve ikinci bir faciaya çanak tutuluyor.
Bütün bunlar görülmediği gibi, üstelik de 100 milyon lira alacak vatandaşa bu form doldurtuluyor, "Çadırı ver, parayı al" deniliyor. Yuh be!... Bu adam, bu felaketzede ev bulabilmek için ne kadar dolaşacak?... Çadırını verdikten sonra ev bulabilecek mi?... Bütün bunları kimsenin düşündüğü yok... Pekiyi bütün bunlar oldu, çadırı verdi, 100 milyonu aldı, o parayla (ki o fiyata ev de bulunmuyor) ev de buldu, yerleşti... Sorarım size, bu aile ne yiyecek, ne içecek, ne giyecek, kısaca nasıl yaşayacak?...
Ey yetkililer, bu halkla dalga mı geçiyorsunuz?... Onları çıldırtmak mı istiyorsunuz?... Yoksa amacınız isyan ettirip, suçlu duruma düşürmek mi?... Lütfen kendinize gelin... Şu yaptığınız Barınma ve Yardım Belgesini iyice okuyun... Üzerinde ya düzenleme yapın, ya da bu işi bırakın ve çekip, gidin... İnsan bir icraat yaparken dikkatli olur ve işin boyutunu, enine, boyuna iyice hesaplar, ona göre hareket eder. Unutmayın ki, orada yaşayan depremzede vatandaşlar da zamanında en az sizler kadar onurlu, gururlu ve kişilikli insanlardı. Zaten felekten bir darbe yediler, bir de sizden mi yesinler...
