Ecevit'in unutturamadýðý...
Bülent Ecevit, 75 yaþýna "birdenbire" basmadý. 18 Nisan seçimlerinde, partisini birinci parti yapan ve Ecevit'i iktidara taþýyan milyonlarca seçmen "O"nun kaç yaþýnda olduðunu biliyordu.
Ecevit'in yaþý, seçilmesine engel olmadý.
Tersine, belki de 75 yaþýnda olduðu için tercih edildi.
Eðer "hafýza-ý beþer nisyan ile malžl" deðilse; eðer herkes unutkanlýk hastalaðýna tutulmamýþsa, Bülent Ecevit'in neden en çok oyu alan lider olduðu da hatýrlanacaktýr.
Ecevit'in "yýldýz"ý daha Öcalan yakalanmadan önce parlamaya baþlamýþtý. Azýnlýk iktidarýnda Baþbakanlýk görevini üstlendiði günden itibaren, grafiði hýzla yükselen liderdi Ecevit...
Bir tek nedeni vardý bu hýzlý yükseliþin:
Bülent Ecevit "dürüst"tü... Bütün renkler hýzla kirlenmiþti ve birinciliði beyaza verdiler...
Ecevit'in kimlik kartýnda en kalýn çizgilerle yazýlmýþ sýfattý dürüstlük...
Geride kalan "75 yaþ" ise, o sýfatý perçinleyen "oksijen" kaynaðý gibiydi..
Ýktidar koltuðunda, "kýrkýndan sonra azanlar"ýn çokça bulunduðu bir coðrafyada, Ecevit'in dürüstlüðü tam 75 yýl denendi. Yani... Aslýnda.. 75 yaþ, tercih sebebiydi...
ooo
Genç-yaþlý herkesin baþýna pekala gelebilecek bir zihin karýþýklýðýndan siyasi sonuçlar çýkarmanýn insafsýzlýk olduðunu düþünüyoruz...
Meydan nutuklarýnda, seslendiði þehrin adýný unutup birbirine karýþtýranlarý býrakýn bir yana...
Ama "makam masasýyla kendi özel kasasý"ný sürekli karýþtýranlarýn baþ tacý edildiði bir ülkede "masum" bir zaman karýþýklýðýna bedel mi biçilecek þimdi?
17 Aðustos'tan sonra hangimiz, yaþadýðýmýz ömrün labirentlerinde "vakitsiz" savrulmadýk..
"Dün"ümüz kaldý mý ki?
"Yarýn" var mý gerçekten?
Fay hatlarýnda kýrýlýp kesintiye uðramadý mý hayat hikayelerimiz?
Yoksa; "zaman nehirleri"ni, hiçbir þey olmamýþ gibi eski mecrasýnda ve eski "debisi"nde akýtacak kadar duyarsýz mýsýnýz? Duyarsýz mýyýz?
Sizin kiþisel "tarih"leriniz kýrýlmadý mý Aðustos-Eylül fay hatlarýnda?
ooo
Ecevit, tam da Amerika seferine çýkarken Esenboða'da unutmuþtu "30 Aðustos"un tarihini...
Oysa, pek çoðu, yýllar boyu, "30 Aðustos"un mirasýný Esenboða'da unutarak ve Esenboða'da býrakarak çýkmýþtý Amerika seferine..
Türkiye unutabilir... Amerika'nýn unuttuðunu hiç sanmýyoruz..
Önceki gün Oval Ofis'te masasýna yaslanarak karþýsýnda duran "ufak-tefek ve yaþlý" adamý dinleyen genç baþkan tarih dersini mutlaka çalýþmýþtýr..
Çalýþtýrmýþlardýr..
Beyaz Saray'ýn Oval Ofis'inde çekilmiþ "benzer" bir resmi göstermiþlerdir.
Ecevit'ten de yaþlý (80 yaþýnda) ve Ecevit'ten de ufak-tefek bir adamýn, (Ýsmet Paþa'nýn), kendisinden de iri-yarý bir baþkan (Lyndon Johnson) karþýsýnda söylediklerini hatýrlatmýþlardýr..
"Yeni bir dünya kurulur Türkiye de bu dünyada yerini alýr."
Ve yine anlatmýþlardýr...
Þimdi karþýsýnda duran ufak-tefek adamýn; berikinin "rahle-i tedrisi"nden geçtiðini, haþhaþta ve Kýbrýs'ta dikbaþlýlýk ettiðini ve yine böyle bir ziyaret sonrasýnda yeni mirasçýnýn da; "Gölge etme baþka ihsan istemez" diye gürlediðini anlatmýþlardýr...
Velhasýl; bu 70-80 yaþlarýnda, kulaklarý aðýr iþiten ufak-tefek adamlara dikkat edilmesi hususunda kulaklarýný çýnlatmýþlardýr...
Arasýra, "tarihlerini" karýþtýrsalar da, "tarih"lerin seyrüseferini "bal gibi" hatýrladýklarýný hatýrlatmýþlardýr.
ooo
Þimdi devir deðiþti elbet...
Devir "meydan okuma" devri deðildir..
Ama, önceki gün Beyaz Saray'da çekilen o resim, kurulan yeni Dünya'ya o devirden miras kalan resimdir..
ooo
Evet, karýþtý tarihler... Unutuldu zamanlar..
Oysa iþin bir baþka yaný daha var..
Kabul edin ki Ecevit bir iþgüzar..
Eðer ki, kutlanmamýþ bir bayramý kutlama borcunun aðýrlýðýný taþýmasa hiçbir þey olmayacaktý belki de...
Kim, uzun bir seyahate çýkarken, "Gelecek", bir bayramý kutlama gereðini hatýrladý ki bugüne kadar?
ooo
Baþkan Clinton'ýn, önceki gün Ecevit'e hediye ettiði T.S. Eliot'un þiir kitabýný, yýllar önce yine Ecevit çevirmiþ Türkçe'ye. Þöyle demiþ:
"Kimi insanlarsa baþka bir yol seçerler,
Nereye varacaðýný bu yolun, oraya
Varýncaya kadar pek bilemezler...
Korkulu bir yolculuktur bu.
Kiþisel rahatlýklarýndan ve mutluluklarýndan
Çok þey yitirseler de, çok acý çekseler de
Yücelirler ve yüceltirler...
Kimisi döner gene, bedence döner,
Hiçbiri yok olmaz. Çoðu kez de
Çok iþ görürler dünyada..."
