kapat

30.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Hâlâ görevde

Cezaevi isyanları "bağırarak" geldi. Siz önce "af" diye umut vereceksiniz. Sonra tüm kamuoyunun tepkisini çeken bir af yasası hazırlayacaksınız. Ve affı çıkaramayacaksınız.

Cezaevinde yatan için bundan ağır tahrik olur mu? Siz bakmayın "bir grup teröristin" isyan çıkardığı haberlerine. Kim çıkaracaktı başka?

Çoluk çocuğun ırzına geçip öldürenler mi, yol kesip kadınlara tecavüz edenler mi, dolandırıcılar mı, hırsızlar mı, çeteciler mi?

Elbette onların önüne geçecek silahşörler var içerde. Bu nedenle son kanlı isyanları "bir grup teröristin" işi diye göremezsiniz.

Burada asıl önemli olan devletin içine düştüğü aczdir. Devlet hiç bu kadar güçsüz duruma düşmemişti.

Cezaevleri silah deposu olmuş. Mafya hesaplaşıyor, örgütler isyan çıkarıyor. Ama bu ülkenin Adalet Bakanı o koltuğu işgal etmeyi içine sinderebiliyor. Başbakan "Benim haberim yok" diyebiliyor, sanki başkasının haberi olacakmış gibi.

Türkiye'nin üzerine ölü toprağı dökülmüş gibi. Sesini çıkarması gerekenler nedense süt dökmüş kedi gibi oturuyor.

Beceriksizlik ise diz boyu.

Devlet eli sopalı olunca mı devlettir?
Deprem oluyor, devlet farkına varmıyor. Telefonlar kilitleniyor devlet haberleşemiyor. Yardımlar yerine ulaşmıyor, devlet çaresiz kalıyor. Çeteler cirit atıyor, devlet önleyemiyor. Hapishaneler silah deposuna dönüyor, devletin eli kolu bağlanıyor. Ekonomi çöküyor, devlet müdahale edemiyor.

Amaaa, etiketlerinde her nasılsa "sol" yazan birkaç kişi sokağa çıkıyor, devlet elinde sopasıyla kendini gösteriyor.

Devletin zaafı yüzünden hapishanelerde isyan çıkıyor, devlet tetiğe basmaktan çekinmiyor.

Devlet büyüklerimiz hep "Devleti yıpratmayın, devlete dokunmayın" diyorlar. Tamam dokunmayalım da; devleti hep eli sopalı görmekten de bıktık artık.

Devleti depreme yetişirken, devleti telefonları işletip haberleşirken, devleti ekonomiyi düzeltirken, devleti meydanı çetelere bırakmazken, devleti kim olursa olsun kişi haklarına saygı duyarken görmek istiyoruz artık. Devlet o zaman saygıdeğer oluyor. Yoksa sopayı devlete değil de bir başkasına verseniz de aynısını yapar.

Konuştuğu değil doğru konuştuğu
Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu'nun "kızağa" çekilmesinin ardındaki gerçeğin "çok konuştuğu" olduğu söyleniyor. Doğrudur, Erzincan Valisi alışılmışın dışında çok konuşan bir valiydi. Ama arada bir fark var. "Konuştuğu için" diyenler eksik söylüyor. Aslında "doğru konuştuğu" için olması gerek. Recep Yazıcıoğlu'nun bugüne kadar pekçok konuşmasını dinledik, okuduk. Söylediği sözlere itiraz edebilecek kimse var mı aranızda?

Sadece doğrulardan rahatsız olanlar "sudan" bahaneler bularak suçlamaya kalktılar Yazıcıoğlu'nu.

Doğru dürüst bir ülke olsak kimse Yazıcıoğlu'nu görevden almaya kalkmaz, tabii Recep Yazıcıoğlu da böyle konuşmazdı.

Çok rahatsız oldum
Kimileri belki "canım ne var bunda" diye tepki gösterebilir, ama yukarıdaki fotoğraf beni çok rahatsız etti. Clinton'un böyle çekilmiş bir fotoğrafını başka hiçbir dünya lideri ile birlikte görmedim. "Var" iddiasında olan varsa, bir zahmet karşısındaki kişinin de duruşuna baksın derim. Clinton koltuğun kenarına ilişmiş, "anlamsız" ifadeyle bakıyor. Şimdi bu fotoğrafa bahaneler bulunabilir. Denir ki; "Bir samimiyet ifadesi." Samimiyet böyle gösterilmez. Eğer öyleyse bile Ecevit'in de rahat vaziyette olması gerekir, ne bileyim, örneğin koltukta oturur da bacak bacak üzerine atar. "Boy farkını kapatmak için" diyenler de olabilir. Bu da anlamsız, çünkü boy farkını kapatmanın başka yöntemleri var, örneğin ikisi de oturuyor olurlardı. Ama bu fotoğraf sanki özellikle seçilmiş gibi geldi bana. Bilemiyorum, çok rahatsız oldum işte, biraz dikkatli bakın, kendi yorumunuzu yapın.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır