Yüzde 1500 Kar
Oysa şirketin Philips, Samsung gibi rakipleri, küçülmenin gerekli olduğuna inanıp şirketleri parçalama yoluna gitmişlerdi. GE'de son derece resmiyetten uzak ve rahat fikir üretilebilecek bir ortam hazırlayan Welch, üretilen fikirleri vakit kaybetmeden uyguladığı için rakiplerinden fazla kazanıyordu. 1981 yılında 700 milyon dolar kazanan GE, 1999 yılında yüzde 1500'lük bir kâr büyümesi gerçekleştiriyordu. Peki Welch bunu nasıl başardı?

Önce PC döneminin GE için büyük bir fırsat olduğunu keşfetti. Bu dönemde rakipleriyle arasındaki farkı iyiden iyiye açtı. Çünkü bir ilke daha imza atıyor ve genç çalışanların bilgisayar kullanımı konusunda müdürlerine ders vermesini sağlıyordu. Çünkü dışarıdan ders almak çok maliyetliydi ve genç çalışanlar bilgisayar kullanımını gayet başarılı şekilde yürütebiliyordu.

Ayrıntıları kaçırmadı
"Nötron Jack", bundan sonra Uzak Doğu pazarını keşfetti, maliyetlerini yarıya indirdi. Çünkü ucuz işgücü kullanıyordu. Böylece aradaki fark dört kata ulaştı. Bu dönemde GE, tam 28 farklı alanda üretim yapıyordu.

Yakın dönemde ise sonra üretim tekniklerinin değişmesi gerektiğini, sattığı ürüne hizmetle destek vermesinin şart olduğunu gördü. Son birkaç yıldır bunun üzerinde çalışıyordu. Kararını açıklamadan önceki son çeyrek raporunda, zirveyi bulduğuna karar verdi. 1999 yıl sonu tahminlerinde GE'nin net kârının 10.4 milyar doları bulacağı öngörülüyordu.

Peki bundan sonra ne olacak? Aslında sistem o kadar iyi kurulmuş ki, Welch'in şirketin başında olmaması şirketin kârlılığından bir şey kaybettirmeyecek. Önümüzdeki iki yıl için tüm kesin planlar yapıldığından, o dönemde de bir sorun yaşanması beklenmiyor. Asıl büyük handikap, psikolojik.

Bunu mutlaka okuyun
Eskiden başları sıkıştığında muhteşem bir kaptanları olduğunu bilen çalışanlar, şimdi belirsizlik fobisi yaşıyor. Çünkü Welch'in veliahtı kendisine yakın olarak bilinen adaylardan değil. Firmanın İspanya kolunda, plastik üretimi yapan firmanın müdürü olan Antonio Espinosa.

Kısacası Welch, çevresindeki kendi deyimiyle "dalkavukları" değil geleceği parlak bir genci seçerek, giderayak büyük bir yöneticilik dersi daha vermişti. Bu cesur kararın gerekçesini soranlara verdiği yanıt ise okullarda ders olarak okutulabilecek nitelikte: "Bundan 25 yıl önce bu göreve davet edildiğimde, benim kartvizitimde de Espinosa'ya yakın şeyler yazıyordu. O çok genç ve çalışkan. Ama en önemlisi dışardan bir göz. Yakınımdakiler ve her şeyi bildiğini sananlar kendi hatalarını göremiyor. Biliyorum ki, o bu işi başaracak.