|
Yürümekten başka çare kalmadı
İETT otobüsünde Çin işkencesi
Dünyanın hiç bir çağdaş ve uygar kentinde kitle ulaşımının ağırlığını belediye otobüsleri çekmiyor. İstanbul'da ise her gün yüzbinlerce insan bakımsız, ikide bir arızalanan, pis, havasız İETT otobüslerinde, Çin işkencesine katlanırcasına yolculuk ediyor. Maaşlarını alamayan şöförler isteksiz, otobüsün durağa ne zaman geleceği belli değil, rötarlar herkesi canından bezdiriyor. İETT yöneticileri sistemi iyileştirmek için hiç bir çaba göstermiyor. Şehiriçi otobüs ulaşımında koşullar hep kötüye gidiyor.
Minibüste balık istifi
Yolcuya saygı hak getire, teyplerde arabesk avaz avaz. Şöförlerin kaşları çatık, bakışları korkunç; parayı bozuk vermeyene hakaretin bini bir para. Ayakta balık istifi yolcu alınıyor. İnsanların kucak kucağa, pestili çıkıyor. Aşırı hız ve hatalı sollama yüzünden yolcular kelle koltukta seyahat ediyor.
Banliyö trenleri çıldırtıyor
Onların hali hepsinden beter. En yeni banliyö treni vagonu 30 yıllık. Camlar kırık, kapılar bozuk. Kompartımanlar birer çöplükten farksız, leş gibi kokuyor. Kapkaççılar, gaspçılar kol geziyor. Yolcular can pazarında. Geceleri yolculuk etmek yürek istiyor. Birkaç saat süren rötarlardan bıkan insanlar raylara inip eylem yapıyor. KİT zihniyeti, banliyö sistemini kilitleyip çökertti.
Vapurlar, kaplumbağa
Şehir Hatları vapurları Nuh zamanından kalma. En hızlısı 6-7 mil yapabiliyor. Kalkmaları ayrı, yanaşmaları ayrı dert. Bakımsızlık, pislik diz boyu.. Koltuklar delik deşik, yerlerde hamam böcekleri dolaşıyor. Saat başı seferler yetmiyor. İşletme ise sorunlara ilgisiz, bezgin; havlu atmış durumda. İşletmenin belediyeye devri gündemde.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|