Okan MÜDERRİSOĞLU
Başbakan Bülent Ecevit'in ABD programı için hazırlanan işadamları listesinde adı bulunan ancak başka bir uçakla gitmesi istenen Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram, son anda ABD'ye gitmekten vazgeçti. Bayram, vazgeçme kararını, uçakta yer olmamasından değil, kendisinin Başbakan'ın uçağına binmemesi için başka uçakla gitmesinin istendiğini farkedince aldı. Başbakanlığın "programa ABD'den katılacak" dediği Bayram, Ecevit'in ABD programına katılmayacağını, ancak kendi işleri için başka bir tarihte ABD'ye gideceğini söyledi.
Ecevit'in ABD gezisiyle patlak veren "Haşim krizi" konusunda SABAH'a konuşan Bayram, "Bir gün öncesine kadar heyette vardım. Hatta teyid de aldım. Ancak son dakikada uçakta yer yok denildi. Önce gerçek zannedip başka bir uçakla gitmeyi düşündüm. Ama uçakta sadece bana yer olmadığını anlayınca çok canım sıkıldı ve gitmekten vazgeçtim" dedi.
Bayram sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Başbakan'ın uçağına niye binmediniz?
Bize uçakta yer olmadığı söylendi ve başka yolla gitmemiz yönünde teklifte bulunuldu.
* Bu teklif nereden geldi?
Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi'nden de söylediler, Başbakanlık'tan da.
* Tam olarak ne denildi?
"Uçakta yer yok, kendisi bir başka uçakla gidebilir, Başbakan'ın oradaki bütün programına katılabilir" şeklinde.
* Teyid almış mıydınız?
Ben DEİK'in Başbakanlık'a gönderdiği listede vardım. Hatta bir gün önce teyid de ettirdik. Tamam siz varsınız, akreditasyonunuz yapıldı denildi. Ertesi gün uçakta yer yok, şeklinde bir açıklama yapıldı. Önce gerçek zannedip başka bir uçakla gitmeyi düşündüm. Ama uçakta sadece bana yer olmadığını anlayınca, çok canım sıkıldı ve gitmekten vazgeçtim, gitmedim. Ben ABD'ye gidip gelmekten aciz bir insan değilim. Mühim olan, ülkemizin birşeyler kazanması.
* Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Bir yorum yapmıyorum. Yorumu halka bırakıyorum. Bu onların takdiri.
* Bulunan ara formül sizi kızdırdı mı?
Benim üzüldüğüm nokta şu: ABD'ye en çok ihracat yapan firmalar arasındayız. Tekstilden mermere kadar birçok şey gönderiyoruz. ABD'de en büyük yatırımı olan biziz.
* ABD'de aldığınız mağazaların Genel Kurulu'na gittiğiniz ve Başbakan'ın programına bu ülkeden katılacağınız söylendi.
Bizim mağazaların kongresini yapacağız. Ancak ille de şu gün, bu gün olacak diye bir tarih zorunluluğu yok. Gitmişken yapacaktık.
* ABD'ye özel olarak gidip heyete katılmayı niye düşünmediniz?
Ben iyiniyetle heyette yeralmak için başvurdum ve böyle bir durum oluştu.
DIŞ yatIrImlar
Bayram, dış yatırım projeleri, SPK ve Hazine ile ilişkiler konusundaki sorularımıza ise şu yanıtları verdi:
* ABD'ye ihracatınız ne kadar?
Hit or Miss mağazalarını 29 Ocak'ta almıştık. 1-2 ay derleme toparlama dönemi olarak geçti. Ondan sonra ihracatlar başladı. Sadece tekstil konfeksiyon olarak yaptığımız ihracat 50 milyon doları geçti. Bu bir başlangıç.
* Kaç mağazanız var?
253 mağaza. Bu yıl sonuna kadar 270 olacak. İnşallah bunu 1000'e çıkaracağız.
* Çin'de döner büfeleri projeniz ne aşamada?
Orada 8 bin büfenin izni alındı. Şekli hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Çinliler gayet güzel politikalar uyguluyor. Bizim insanımız da yetişsin istiyor. Ekim ayında mesafe alınmış olacak.
SPK, 150 trilyon lira kayıtlı sermaye tavanı getirmesine rağmen 3 yıldır sermaye artışı izni vermiyor. Halen yatırım teşvik belgesi verilmiyor. Fabrika kuracağım diyorum, istemem diyor. Bu nasıl bir mantık? Ben hiçbir zaman harbi seçmedim. Devletimize milletimize saygılı olmaya çalışıyoruz. Kimseyle de harp yapmıyoruz.
* Afra alışveriş merkezini büyütme niyetiniz...
100 yer açacağız. Ama teşvik yatırım belgesi alamıyoruz. Şartlar eşit değil. Yatırım teşvik belgesinin önemi şurada. Bir alışveriş merkezi için dışardan en az 10 milyon dolarlık makine gelir. Öbür teşvik yatırım belgesi olan adam 1 kuruş vermeden bunları alır getirir, bir de yatırım indiriminden yararlanır. Bu belgeniz yoksa daha başta gümrükte en az yüzde 40 oranında 4 milyon mark vergi vereceksin. Bu çifte standart olmaz mı? Biz, adalet istiyoruz. Kanunsuz, uygunsuz, ahlaksız birşey istemiyoruz.