kapat

20.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Şimdi tam zamanı!

Merkezi Hollanda'da bulunan "Türk Turizmini Boykot Komitesi", kendini feshettiğini açıkladı geçen hafta...

Abdullah Öcalan'ın "Ateşi kesin, sınır dışına çıkın" talimatından sonra PKK'lıların Kuzey Irak'a doğru çekildikleri haberleri geliyor.

Geçen hafta bölgeyi gezen Demokratik Barış Partisi Genel Başkanı Yılmaz Çamlıbel, heyetlerini koruyan güvenlik kuvvetlerinin, kendisine karşı daha önce hiç görmediği ölçüde saygılı davrandıklarını anlattı.

Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, daha önce ağza bile alınmayan "Kürtler'e kültürel haklar" konusunda bazı düzenlemelerin çoktan yapıldığını açıkladı.

İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı, bugüne dek hasım gözüyle bakılan İnsan Hakları Derneği'ni davet ederek Anayasa ve yasalarda yapılacak iyileştirmelere dair görüş istedi.

Göç Edenler Derneği Başkanı, iki aydır, İstanbul'dan güneydoğuya eşya taşıyan nakliye firmalarının kapısını aşındırıyor. Daha önce terör nedeniyle İstanbul'a göç eden aileler, şimdi konvoylar halinde evlerine dönüyorlar.

Bir şeyler oluyor.

Karşılıklı jestler, yumuşama belirtileri, ilginç açıklamalarla sessiz sedasız yeni bir süreç başlıyor.

İmralı sonrası doğan yeni durum, içten içe yeni bir oluşumu hazırlıyor.

Türkiye, silahların susmasından sonra "iç barışı tesis" için bugüne dek hiç kavuşamadığı bir şansı yakalamış görünüyor.

Avrupa, kapılarını açmak için Türkiye'nin şu birkaç ay içinde atacağı cesur adımları beklerken ilk kez siyasi irade, o adımı atma hazırlığında görünüyor.

Çözümün vakti geliyor.

***

İşte tam bu aşamada değişik kesimlerden bir grup insan, İstanbul Maçka'da bir araya geldi önceki gün...

Davet sahibi Özgürlük ve Dayanışma Partisi idi. Bir süredir çalışmalarını basına kapalı olarak sürdüren bir diyalog grubu, en geniş toplantısını yaptı. Güneydoğu sorunuyla ilgilenen Ufuk Uras, Ercan Karakaş, Abdülmelik Fırat, Adalet Ağaoğlu, Hüsnü Öndül, Bakır Çağlar, Tarık Ziya Ekinci, Ahmet Türk, Feridun Yazar, Faik Bulut, Mustafa Bozlak, Sırrı Sakık gibi farklı görüşten politikacılar, yazarlar, hukukçular, akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 60 kişilik bir grup, yeni gelişmeler ışığında neler yapılabileceğini tartıştılar.

Sonuçta herkes tek bir görüşte birleşti:

"Bundan sonra hedef, tam demokrasidir."

6 ay önce yapılsa, belki alabildiğine tartışmalı geçebilecek bir toplantı, katılımcıları bile şaşırtacak olgunlukta ve son derece yapıcı gelişti. Herkesin ortak görüşü, hem uluslarası konjonktürün, hem de iç gelişmelerin, yıllardır atılamayan adımların atılması için en elverişli ortamı sağladığı yolundaydı.

Silahların susması, affın gündeme alınması, yeni bir anayasa için kolların sıvanması, Türkiye'nin Avrupa ailesine katılma hazırlığı içinde mevzuatına çekidüzen verme çabası, bölgeye yatırım girişimlerine hız verilmesi, asgari hak özgürlük taleplerinin iktidarın en kuşkulu kademelerinde bile kabul görmüş olması ve demokratikleşme talebinin her kesim tarafından dile getirilmeye başlaması, yeni bir dönemin iyimser işaretlerini veriyordu.

Bu yeni dönemde, farklılıkları değil ortak paydaları öne çıkaran ve çareyi, en geniş ifade özgürlüğü içinde herkesin kendi çözüm önerilerini ortaya koyabilmesinde gören bir anlayışla, ayrıştırıcı değil, bütünleştirici bir yaklaşımla ve demokratikleşme hedefiyle bir araya gelmenin tam sırasıydı.

Maçka'da bu birlikteliğin temelleri atıldı.

Bu şemsiye ne kadar genişler, ne kadar çok insanı kucaklarsa toplumsal barışa o kadar büyük katkı sunabilir.

Belki gelinen aşamayı, "bugünkü dille" şöyle anlatmak gerek:

Ülkeyi 15 yıldır sarsan ve büyük can ve mal kaybına yolaçan deprem bitti.

Depremde göçenler, konvoylar halinde yurtlarına dönüyorlar. Sıra, bu faciada yakınlarını kaybedenlerin yaralarının sarılmasında, evi yıkılanların evinin yapılmasında...

Artçı sarsıntılar olabilir, ama umulan o ki, artık hiçbir sarsıntı, ilki kadar şiddetli olmayacaktır.

Çünkü herkes silahlı çözümün dehşetini görmüş ve gereken dersi almıştır.

Şimdi bir yandan devlet kendine çekidüzen verirken bir yandan da sivil toplum yardıma koşmalı... Çözüme katkısı olacak herkes el vermeli ki, bir daha sarsılmasın bu eşsiz toprak...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır