Türkiye'deki korkunç depremden sonra, gerek depremzedeleri kurtarmak için gönderdikleri ekip ve yardımlar, gerekse bölgede kurdukları hastane ile çok büyük sempati kazanan İsrail, şimdi de, depremzedeler için iki büyük projeye imza atmaya hazırlanıyor.
Bu projelerden ilki, Adapazarı'nda 2 bin ailenin kalacağı bir köy inşa etmek..
Bunun için Adapazarı Belediyesi ile İsrailliler arasında yapılan görüşmeler tamamlandı.
Adı "İsrail Köyü" olarak belirlenen bu yeni yerleşim merkezi ile ilgili yer belirlendi.
Zemin etüdü yapıldı ve İsrailliler bu haftadan itibaren bu dev köyü kuracak malzemelerle birlikte ülkemize gelmeye başlıyorlar..
İsrailli yetkililer, çok kısa süre içinde 2 bin depremzede ailenin son derece modern ve her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde düzenlenen evlerden kurulu köyü hizmete açacaklar.. Köyün muhtemelen okulu ve eğlence yeri de olacak. Çocuklar da unutulmamış..
İşi bitirip evleri teslim tarihi konusundaki tahminleri, bizimkiler alt yapıyı bitirdiği anda, en geç 20 gün içinde, 2 bin aile, ki bu bölgedeki kalabalık aileler gözönüne alınırsa, yani 12 ile 15 bin depremzede, kış bastırmadan başını sokacak bir yer bulacak.
Özel bir teknikle hazırlanan konteynırların birleşmesinden oluşacak bu evler, istenen büyüklükte yapılabiliyor.. Bu konteynırlar gemilerle İstanbul limanına geldikten sonra, araçlarla Adapazarı'na sevkedilecek..
Bunun için çalışmalar bütün hızı ile sürdürülüyor. İsrailli yetkililer bu merkezin Kocaeli Üniversitesi ile koordinasyon içinde çalışacağını belirtiyorlar.
Kurulacak Rehabilitasyon Merkezi, depremde sakat kalan, akli dengesini yitiren kişilerin yeniden topluma kazandırılmasını sağlayacak.
İsrailli yetkililer, geçirdikleri savaşlar nedeniyle bu konuda uzman olduklarını belirterek şunları söylediler:
"Savaşlarda insanların kolu veya bacağı kopuyor.. Beyninde hasarlar meydana geliyor.. Felç olanlar var. Tekerlekli iskemleye mahkum duruma düşenler var.. Bu talihsizliğe uğramış insanlar, hayat boyu evlerinde mi otursunlar.. Onları yeniden topluma kazandırmak lazım değil mi? Bunlara yeni fiziksel durumları içinde yapabilecekleri becerileri öğretiyoruz.. Ruhlarını da tamir ediyoruz bir yerde.. Onları tekrar topluma kazandırıyoruz.. Bir işe yaramanın getirdiği ruh hali son derece önemli.. İşte bizim Kocaeli'nde kurmak için üzerinde çalıştığımız proje bu..."
Düşünüyorum da, bizim böyle bir Rehabilitasyon Merkezi'miz veya bu kadar profesyonel bir rehabilitasyon merkezimiz yok galiba.. Bu sayede, Türkiye, batı standartlarında bir Rehabilitasyon Merkezi'ne kavuşmuş olacak..
İsrailli dostlarımıza teşekkür ederiz.. Bu tür yardımları, batılı dostlarımızdan da bekliyoruz.. Gelsinler ve kursunlar kendi köylerini... Bunu rahatlıkla yapabilirler...
Çünkü bizim dinozor Kızılay, depremin ardından 30 günü aşan bir süre geçmesine rağmen, daha adam gibi çadır dağıtımını bile beceremedi.. Başbakan işi gücü bırakıp Kızılay deposunu basıp adam gibi çadır aradı.. Böyle şey olur mu hiç?
