Kıbrıs'ta bir hareketlenme varsa bundan yararlanacak olan taraf neden biz olmayalım? Türkler temel ilkelerinden taviz vermeden de Kıbrıs'ta konfederal bir çözümü elde edebilirler. Bir doz özgüven, ama bir doz da yaratıcı zeka. İyi ki Türk hariciyesinde bu kafada olanlar da var.
Gelişme 1: Geçen hafta ortasında Çankaya'da Kıbrıs konusu ele alındı. Bu toplantıya katılan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ertesi gün yaptığı açıklamada Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin yürüteceği dolaylı görüşmelere onay verdiğini söyledi. Denktaş'ın bu açıklaması önemli bir gelişmeydi, çünkü o güne kadar karşı taraftaki muhatabı Klerides'le görüşmeye hiçbir surette yanaşmıyordu, ta ki KKTC resmen tanınana kadar.
Dolaylı görüşme demek B.M. Genel Sekreteri ya da onun tayin edeceği bir diplomatın Denktaş'la ve Klerides arasında gidip gelerek ortak bir zemin oluşturmaya çalışması demek.
Gelişme 2: Çankaya toplantısında üzerinde fikir birliğine varılan en önemli karar Rum Yönetimi'nden Ada'nın kuzeyinde hakimiyeti (jurisdiction) olmadığına dair bir deklarasyon yapmasını istemekti. Denktaş, aslında malumun ilanı olan bu deklarasyonu devletinin tanınması olarak yorumlayacaktı.
Rumlar yaptıkları açıklamanın o anlama gelmediğini istedikleri kadar söylebilirlerdi. Denktaş bu şekilde tatmin olmuş olacaktı. Burada bir parantez açmak da gerekiyor, zira bu "jurisdiction" meselesi ararsanız eski metinlerde de var. Daha 1974 Cenevre Deklarasyonu'nda dahi aralarında Denktaş ve Klerides'in de bulunduğu imzacılar, Kıbrıs'ta Türk tarafını yöneten bir idare olduğunu kabul ediyorlar. Bu kadarla kalmıyor. Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın Kuzey Kıbrıs'ın ihraç mallarını satın alınmasını üye ülkelere yasakladığı bir kararı var. O kararda da gerekçe olarak "Bizim tanıdığımız Kıbrıs Devleti'nin adanın kuzeyinde hakimiyeti (jurisdiction) yok" deniyor.
Gelişme 3: Kıbrıs konusunda yukarıda belirttiğim çerçevede adım atmaya hazırlanan Ankara'nın Amerika'dan bazı garantiler aldığını çıkarsamak mümkün. Ayrıca belli ki ABD, Ecevit'in 28 Eylül'deki Washington ziyaretinden önce Kıbrıs konusunda kavga istemiyor.
Gelişme 4: Yunan hükümetinin yıllardır Avrupa ilişkilerine bakan üyesi Kranidiotis'in ani ölümü Atina'nın Avrupa Birliği içindeki Kıbrıs politikasını belirlemesini geciktirecek. Avrupa Birliği ise Türkiye ile sağlanan yumuşamayı bir günde sıfırlama riskini almamak için akıllı davranıp Kıbrıs konusunu açmamayı tercih ediyor.
Sonuç olarak Ankara'da, dolaylı da olsa Denktaş'ın Kıbrıs görüşmelerine katılması için karar alındı. Denktaş'ın çözüme inanmadığı bilinse de böyle oldu.