|
Vay canına!
Fenerbahçe'de kıpırdanma var. Hem de büyük bir kıpırdanma. Herşeyden önce çok süratli oynadılar ve çok fazla pozisyona girdiler. Geçen haftaya kadar bırakın gol atmayı, pozisyona bile girmeleri bile büyük olay oluyordu.
Şimdi ise koşan, çalışan, seyircisine heyecan veren apayrı bir F.Bahçe var. Takım halinde müthiş bir değişikliğe uğramışlar.
Sağ kanattayken "bal yapmayan arı" diye eleştirdiğimiz Tayfun, dün orta sahada oynadı. Fevkalade de yararlı oldu. Çalıştı, topu iyi kullandı. Yine kötü futbolu yüzünden hedef adam olan Abdullah'ta da büyük ilerleme var. Moldovan daha bir kuvvetlenmiş, kendine güveni gelmiş. Penaltı kaçırdı, buna rağmen etkiliydi. Herşeyden evvel topu kaybetmemeye çalıştı. Rüştü, ilk yarının sonlarına doğru inanılmaz bir gol kurtardı. Seyredenler hayretler içinde kaldı.
Herkes Oulare'yi merak ediyor. Oulare olağanüstü bir gol attı. 10 numaralık bir gol. Ama fevkalade acemice 3 tane de gol kaçırdı. Öyle ki akıllara durgunluk verir. Yani ne olduğunu yine çözemedim. Bir pozisyonda sağ kanatta sıkı bir depar atıp, 2 oyuncunun arasından topu aldı. Uçup gitti. Onun dışında ise ne zıplayabildi, ne de topa kafa vurabildi. Ama top oynamasını, nereye kaçacağını biliyor. Daha iyi olacak; kalitesi var.
Herkes koştu, herkes çalıştı
Sergen de çok klas oynadı. Mükemmel yaptığı aşırtma vuruş şanssızlık sonucu direkten döndü, onu da Moldovan tamamlayıp gol yaptı. İşin sırrı burada. Dünkü F.Bahçe'de pozisyon kovalayan, takip eden bir forvet vardı. O zaman golü bulman gecikmiyor. Gol atınca, pozisyon yakalayınca herkesin morali yerine geliyor ve eskiye oranla çok daha keyifli bir F.Bahçe ortaya çıkıyor.
Şimdi, F.Bahçe'nin iyi futbolu kendisinden mi kaynaklanıyor yoksa İstanbul'un güçsüzlüğünden mi derseniz... İstanbul öyle aman aman güçlü değil. Ama futbolu kuralları içinde sert oynuyor. Kolay lokma değil yani.
Gelelim en büyük rezalete. Herhangi bir 1. Lig takımının Bayrampaşa gibi bir stadda oynaması rezaletten başka şey değildir. Stadın ne girişi var, ne çıkışı. Yer yok. İnsanlar duvarların tepesinde maç izliyor. Bir deprem olsa, facianın nasıl olacağının düşünmek bile istemiyorum. Üstelik bu maçın hasılatı depremzedelere veriliyor. 6 bin kişilik Bayrampaşa yerine, bu maç İstanbul'daki diğer 3 staddan birinde oynansa hem yardım daha büyük olur, hem de maçın keyfi çıkardı. Bu işin sorumlularının utanması gerek.
|
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|