|
Deprem yıkar, doktor bakar
Deprem korkusunun giderek yayılması üzerine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı yetkilileri, bir "deprem ve sağlık" rehberi hazırladı.
Deprem sonrası oluşan ruhsal bozukluk belirtileri ve tedavi önerilerinin yer aldığı rehbere göre yetişkinlerin gösterdiği belirtilerin başlıcaları şunlar:
Olayın sık sık akla gelmesi, zihinde tekrar tekrar yaşanması, korkulu rüyalar...
Olayı anımsatan konuşma, yer ve nesnelerden uzak durma. Hiçbir şey hissetmiyormuş gibi davranma. Olaydan önce yapılan işlerden, görüşülen kişilerden uzaklaşma, umutsuzluk hissi.
Uyku bozuklukları, çabuk sinirlenme, tahammülsüzlük, dikkatli toplayamama, buna bağlı unutkanlık. Ani ses ya da hareketlere karşı aşırı irkilme. Sebebi bulunmayan bedensel yakınmalar, kişilik değişiklikleri, umutsuzluk, öfke, sürekli korku.
Çocuklar da sarsılır..
Deprem sonrası çocuklarda oluşan ruhsal bozukluk belirtileri ise şöyle:
Sebepsiz hırçınlık, baş ve karın ağrısı gibi bedensel yakınmalar, yakınlarına aşırı bağımlı davranma. Altına kaçırma, suskunlaşma, durgunlaşma, içe kapanma.
Bebeklerde aşırı dikkat ve uyanıklık hali, uykusuzluk, aşırı uyku, iştahsızlık, aşırı yeme gereksinimi, huzursuzluk ve ağlama, içe dönme, hareketsizlik, ilişki kurmama, donukluk, oyun oynamada azalma, gece korkuları, sık uyanma, saldırganlık, tuvalete yalnız gidememe, aşırı kaygı ve ağlama, kucaktan bırakıldığında huzursuzluk, artmış öfke, bazı durumlarda kaçma ve kaçınma.
Nevin BİLGİN/ANKARA
Deprem vurmuş çocuklar için...
Alınacak ilk ve en önemli önlem, çocuğun yaşam koşulların kısa sürede düzeltilmesi, barınma, yiyecek, sağlık gibi gereksinimlerinin karşılanması.
Bu dönemde çocukların, kendisini sevecek, koruyacak ve ilgilenecek insanlara ihtiyacı var. Bu durum özellikle birinci derecede akrabalarını kaybetmiş çocuklar için öncelik taşıyor.
Çocukların olay öncesi günlük yaşam biçimlerine en yakın koşullara kavuşturulmaları gerekiyor. Bu amaçla eğitim, oyun, spor ve sanat olanaklarının sağlanması önemli.
Olup bitenler çocuklara açıkça ve anlayabileceği şekilde anlatılmalı. Güven içinde ve yalnız olmadığına rahatlatılmalı. Sık sık sarılmak, yakınında olmak, daha çok zaman ayırmak ve sevgiyi ifade etmek gerekli.
'Arayın, rahatlayın'
ANKARA Ün. Tıp Fakültesi 0312 362 30 30/6609, 66 30
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 0312 305 11 50
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi 0312 214 10 00/5426
Gülhane Askeri Tıp Akademisi 0312 325 12 11
İZMİR Ege Üniversitesi Tıp Fak. 0232 334 34 34
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fak. 0232 588 48 00
İSTANBUL Marmara Üniversitesi Tıp F. 0212 518 00 55
İstanbul Üniversitesi Tıp Fak. 0212 588 48 00
Cerrahpaşa Üni. Tıp Fakültesi 0212 588 48 00
BURSA Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. 0224 442 80 59
KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi 0262 324 99 10
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|